Wrong Post ~Minsung

Nereye gidiyor?

İzlenmeler düşmüş?

Neyse, uyarıyorum Hyunlix'ciler bu bölümü geçsin lütfen. Çünkü bu bölüm Hyunin ile alakalı olacaktır. İyi okumalar!

"Kanka şaka yapıyorsun!" Dedi Felix yüzünü sigma gibi yapmadan önce. Şu anda teneffüsteydiler. Jisung arkadaşının bu haline gülerken Seungmin konuştu.

"Güzel demişsin. Beğendim." Seungmin'in ardından Jeongin konuştu.

"Evet bence de baya iyi demişsin Jisung hyung! Tabii Minho hyung'un umrunda olmamasından başka herşeyi iyi demişsin.." Jeongin sonlara doğru sesini düşürmüştü. Ancak, gayet iyi bir şekilde duymuştu Jisung onu. Felix'in ise yüzü düşmüştü. Minsung'u birleştirmeye çalışıyordu ama galiba başaramayacaktı.

"Başımdan savmak için öyle dedim ekmeğim. Yoksa hyung'um olduğu için şu kadarcık umrumda ola bilir. Bak, şu kadarcık." Dedi Jisung baş ve işaret parmağının arasında küçük bir boşluk bırakarak. Seungmin başını olumsuz anlamda salladı.

"Yok, yok. Gayet iyi demişsin canım." Seungmin'in konuşması ile hızlı adımlarla sınıfın yanından geçen Hyunjin bir olmuştu. Jeongin kaşlarını çatarak Felix'e döndü.

"Nereye gidiyor o?" Felix hala hyung'unun arkasından bakarken omzunu silkti.

"Ay ben nerden bileyim be." Ardından önüne döndü Felix. Seungmin ve Jisung'ta önlerine dönerek sohbetlerine devam ederken Jeongin ise hala onun nereye ve neden bu kadar hızlı gittiğini düşünüyordu. İyi de, küçücük birşeyi neden bu kadar çok merak ediyordu ki?

'Gitsem en fazla ne olur ki? Çook merak ediyorum! Ama ya bana kızarsa? Ahh boş versene gideceğim'

Jeongin hızla arkadaşlarına dönerek konuştu.

"Tualete gidiyom." Jisung ve Seungmin ikilisi başını sallarken Felix konuştu.

"Tamam ama çabuk gel. Birazdan sonuncu dersimiz başlayacak." Jeongin gülümseyerek arkadaşına başını salladı.

"Tamamdır hyung!" Jisung, Jeongin'in nereye gittiğini anlayarak sırıtırken Jeongin onun bu haline göz devirerek sınıftan ayrıldı.

~ :D ~

Sabahtan beri merdivenlerden çıkıyordu ve nefes nefese kalmıştı. Açık olan kapıya baktı Jeongin. Ama, burası 'Girilmez!' yazılı kapıydı! Üzerindeki yazı hala kapının üzerinde dururken içeriye girip girmemek arasında kalmıştı Jeongin.

"Siktir et, gireceğim." Diyerek içeriye girdi. Burası çok soğuktu! Yine de yürümeye devam etti ve devam etti. Burası çok büyük bir yere benziyordu.

"Ben neden buradayım?" Dedi Jeongin etrafta gezinirken. Hyunjin buraya gelmişti ancak şu anda etrafta yoktu. Birde etrafın karanlık ve sakin olması onu daha da geriyordu. 

Galiba.. O okulunda bu zamana kadar hiç görmediği garip odanın derinliklerindeydi..

"Lanet kafamı sikeyim!" Dedi Jeongin başına vurarak. Hala içinden kendisine tonlarla küfürler ediyordu. Birden arkasındaki kapının gürültü ile kapanması ile gözlerini kocaman yaparak geriye doğru yavaşça yürümeye başladı. Çarptığı şey ile yeri boylarken gözlerinin dolduğunu hiss ediyordu. Olduğu yerde sürünerek duvara yaslandı Jeongin hala yerde otururken.

Neden gelmişti ki zaten buraya? Hep sevgisi ve merakı yüzündendi tüm bu olanlar!

Ayaklarını kendisine çekerek, başını kollarına gömdü. Hiçbir yerde pencere ve ya açık herhangi bir şey yoktu. Birden duyduğu fare sesi ile ağlaması şiddetlenirken ayak seslerinin geldiğini duymuştu. Korku ile sesini keserken başını gömdüğü yerden kaldırarak korku ile etrafına baktı. Şu anda o kadar çok korkuyordu ki, şakasız altına yapa bilirdi.