11. Bölüm

56 31 1
                                    

𝙎𝙚𝙡𝙖𝙢 𝙗𝙖𝙡𝙡𝙖𝙧ı𝙢 𝙮𝙚𝙣𝙞 𝙗𝙤̈𝙡𝙪̈𝙢 𝙗𝙖𝙨̧𝙡ı𝙮𝙤𝙧. 𝘽𝙪 𝙗𝙤̈𝙡𝙪̈𝙢 650 𝙠𝙚𝙡𝙞𝙢𝙚 𝙤𝙡𝙖𝙘𝙖𝙠. 𝙉𝙚𝙮𝙨𝙚 𝙗𝙚𝙣 𝙡𝙖𝙛ı 𝙙𝙖𝙝𝙖 𝙛𝙖𝙯𝙡𝙖 𝙪𝙯𝙖𝙩𝙢𝙖𝙙𝙖𝙣 𝙗𝙖𝙨̧𝙡ı𝙮𝙤𝙧𝙪𝙢..

iYi oKuMaLaR bAlLaRıM<333

Okurken kumralımı dinleyebilirsiniz (istek şarkı)

»»----> ♡ <----««

𝙰𝚌̧𝚎𝚕𝚢𝚊 𝚑𝚘𝚌𝚊𝚗ı𝚗 𝚊𝚗𝚕𝚊tı𝚖ı 𝚒𝚕𝚎:

Kapıda bekliyordum yanımda da Hayal vardı. Berçin hemen odadan çıkıp tuvalete yöneldi.

Ardından da kapı açıldı ve "Açelya Hocam içeri gelir misiniz?" Dedi Mercan Hoca. Hayal'i dikkatli olması konusunda uyardıktan sonra başımla onayladım ve içeri girdim.

Masanın karşısındaki sandalyelerden birine oturdum ve Mercan hocaya döndüm. Hocanın yüzü allak bullak olmuştu. Ne düşündüğü yüzünden anlaşılıyordu.

Onun daldığını farkederek lafta ben girdim. "Hocam durum ne?"

Bir anda bana döndü. Hiç iyi şeyler söylemeyeceği yüzünden belliydi.

"Hocam durum çok kötü"

Söylediğine bir anlam yüklemeye çalışırken duyduğumuz sesle kafamızı kapıya yönelttik. Mercan hemen ayağa kalktı.

İlerlerken de benim anlamamış olmamı anlamış olmalı ki bana döndü ve hızlı bir şekilde kapıya yürürken fısıltılı ve aceleci bir ses tonuyla:

"İşte tam olarak anlatmak istediğim bu Açelya"

Bende hemen kalkıp kapıya doğru ilerledim. Kapıyı açtığımızda elimiz ayağımıza dolanmış bir şekilde durduk. Gördüğümüz manzara hiç hoşumuza gitmemişti.

Berçin hırslı bir şekilde Hayalin üzerine yürüyordu ve ne hikmetse Gonca da oradaydı ve Berçine dalmıştı.

Mercan Hoca ile birbirimize bakıp ne olduğunu anlamaya çalıştığımızda Mercan Hocanın yine suratında o kadar değişik bir ifade vardı ki ne düşündüğü anlaşılmıyordu.

Gonca bize bakıp "Berçini sakinleştirsenize" tarzı bir bakış atınca kendimize geldik. Ben aceleyle Hayalin yanına geçtim Mercan ise hemen Berçin'in yanına gitti.

Onu kolundan yavaşça tuttu ve odaya götürdü. Kapıyı da arkadan kilitledi. Gonca rahat bir nefes alırken Hayal çok değişik bir yüz iradesine bürünmüş ne ağlıyor be de gülüyordu. Öylece boşluğa bakıyordu.

Ben Gonca'ya ne oluyor anlamında kaş göz yaparken Hayal orada süblimleşmiş gibiydi. Ne yanıt veriyor ne de bana bakıyordu. Gonca beni kenara çağırdı. Hayale bir bakış attım ama o söylediğim gibi bana bakmıyordu bile..

Gonca'nın yanına gidince hiç beklemeden "ne oldu" diye sordum o da benim gibi hiç lafı uzatmadı ve anlatmaya başladı.

"Hocam tam olarak bende anlamadım sınıftan çıktım ve lavaboya gittim. Tuvalette de Berçin varmış beni görünce de ilk önce boş boş baktı ve sonra yakama yapıştı. Buraya kadar ondan kurtulmaya çalışarak geldim." dedi ve durdu. Sesini alçaltarak devam etti.

"Daha sonra Hayali gördü ve üzerine gelmeye başladı o sırada da bağırıyordu zaten sizde sesini duydunuz ve çıktınız" dediğinde ben söze girip bir soru daha sordum.

"Peki ne diye bağırıyordu yani ne diyordu??" soruma hızlıca yanıt aldım. Ama Gonca bana değil Hayale bakıyordu.

"Annesi" dedi sadece. ANNESİ...

Kalbim parçalanmış bir şekilde Hayal'e döndüm ama o hâlâ duvara bakıyordu. Boşluğa...

Gonca da onunla daha fazla konuşamayacağımı anlamış gibi yanımdan gitti. Kalbim parçalanıyordu çünkü ben bile kaldıramazken o nadıl dayanıyordu senelerdir..

Ben de Gonca'nın peşinden Hayalin yanına gittim. Onun yüzünü uzaktan göremiyordum. Yanına gittiğimde daha da üzüldüm. Çünkü muhtemelen annesini düşünüyordu ve gözlerinde yaşlar akıyordu tane tane...

Peki bu olanlardan babasının haberi var mıydı? Veya anlayışlı biri miydi? Bu tarz sorular kafamda dolanırken içeriden yükselen seslerle gerçekten ciddi bir şey olduğunu anladım. Kapıya doğru yürüdüm. Kapıyı zorlasam da açmayacaklarını bildiğim için zorlamadım ama sesler daha da yükseliyordu ve bu beni çok korkutuyordu...

𝙼𝚎𝚛𝚌𝚊𝚗 𝙷𝚘𝚌𝚊𝚗ı𝚗 𝚊𝚗𝚕𝚊𝚝ı𝚖ı 𝚒𝚕𝚎:

Berçini kolundan tutup içeri götürürken hâlâ bağırıyordu ve zorluk çıkarıyordu. Gerçekten o halleri çok kötüydü. Nedenini de az çok anlamıştım anlattıklarından ve anlatmadıklarından..

Kapıyı kilitledim. Çok sinirli ve gergindi nedenini hâlâ tam olarak anlamamıştım. Koltuklardan birine oturdu. Ayağını titretip duruyordu. Yanına gidip sakinleştirmek istedim.

Gidip sandalyeme oturdum. Karşımda birilerinin daha gençliği elinden alınıyordu ve biz bunların hepsine göz yumuyorduk...

Ona ne olduğunu sormaya karar verdim. Biraz daha sakinleşmişe benziyordu. "Ne oldu, sen bana söz vermemiş miydin?" diye sordum sert bir ses tonuyla. Cevap almayı beklemeye başladım.

Cevap alamayınca zorlamak istemedim. "Küçüklüğünde ne yaşadın?" diye sormak istedim ama çok da zorlamak istemiyordum. Tam ağzını açtı ki bağırmaya başladı. Hem bana hem de Hayal ve Goncaya sövüyordu. Ben susturmaya çalışırken daha da fena oldu her şey.

ᨏᨐᨓ ♡ ᨓᨐᨏ

𝐁𝐮 𝐛𝐨̈𝐥𝐮̈𝐦 𝐛𝐮 𝐤𝐚𝐝𝐚𝐫𝐝ı𝐠̆𝐠̆. 𝐃𝐢𝐠̆𝐞𝐫 𝐛𝐨̈𝐥𝐮̈𝐦𝐞 𝐠𝐨̈𝐫𝐞 𝐝𝐚𝐡𝐚 𝐤ı𝐬𝐚 𝐲𝐚𝐩𝐭ı𝐦. 𝐀𝐦𝐚 𝐲𝐢𝐧𝐞 𝐝𝐞 𝐠𝐚𝐲𝐞𝐭 𝐮𝐳𝐮𝐧 𝐨𝐥𝐝𝐮 𝐛𝐞𝐧𝐜𝐞. 𝐓𝐚𝐤𝐢𝐩 𝐞𝐝𝐢𝐩 𝐨𝐲 𝐯𝐞𝐫𝐢𝐩 𝐲𝐨𝐫𝐮𝐦 𝐲𝐚𝐳𝐚𝐫𝐬𝐚𝐧ı𝐳 𝐬𝐞𝐯𝐢𝐧𝐢𝐫𝐢𝐦.

𝕀̇𝕪𝕚 𝕘𝕦̈𝕟𝕝𝕖𝕣𝕣𝕣 𝕓𝕒𝕝𝕝𝕒𝕣ı𝕞

Saklı GerçeklerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin