3. BÖLÜM

1.1K 32 44
                                    

iyi okumalaarr.

3. Bölüm

Başımdaki ağrıyla gözümü açtığım anla yataktan düştüğüm an bir oldu çünkü başımda dikilmiş bir kız vardı.

Gülerek yanıma geldi ve beni yerden kaldırdı. Mahcupça "Özür dilerim korkuttum galiba?" dedi.

Tekrardan yatağa oturdum "Evet korktum biraz," dediğimde gülmeye devam ederek yanıma oturdu "neden gülüyorsun?" diye sordum. Kızın gözleri çok güzeldi masmavi gözleri vardı, Siyah saçları ve beyaz bir teni vardı. Her kızı kıskandıracak derecede güzeldi. Melek'ti bu kız, benim eski düşmanım!

Gülmeye devam ederek "Şey düştün ya ondan gülüyorum," dedi. Acaba kim olduğumu hatırlasa yine böyle güler miydi bana? Geçmişi unutmamış olsa yine kabullenir miydi beni?

"Her neyse, Zamir nerde? Ve sen kimsin?" dedim. Onu tanıdığımı öğrenmesini istemiyordum.

"Melek ben, Melek Kandemir. Sende Geşa olmalısın" dedi.

"Hayır, Hilal benim adım, o çok eskiden kullandığım bir isimdi," dediğim sırada kapı açıldı ve içeri Hazer Kandemir girdi.

"Ooo uyanmışsınız Geşa Hanım," dedi.

Melek şaşkınlıkla bir bana bir Hazer'e baktı, tekrar bana döndüğünde "Senin adın Hilal mi Geşa mı?" dedi.

"Geşa."

"Hilal."

Hazer'le aynı anda konuşmuştuk. Hazer'e dönerek tıslarcasına, "Benim adım Hilal," dedim.

Hazer tekrar beni duymazdan gelerek, "Zamir uyudu saat gece yarısını geçti bir'e geliyor sende ya tekrar yat uyu ya da salona gel," dedi.

"Nasıl ya ben kaç saattir uyuyorum? Niye uyandırmadınız beni?!" dedim.

Hazer "Ben senin bekçin değilim, neden uyandırayım? Hem uyansan nereye gidecektin?" dedi.

"Otele?" dedim.

Hazer kafasını olumsuz anlamda sallayarak oda dan çıktı. Yataktan kalktım "Hadi Melek gel salona gidelim," dedemle Melek'in yatağın içine girip gözlerini kapatması bir oldu.

Gözleri kapalıyken şiveli bir şekilde "Vallah ben heçbir yere gelmem uyuyacam ben," dedi.

"Hadi Melek, lütfen?" dedim. Ama Melek bana cevap vermek yerine horlama sesleri çıkardı. Melek'ten umudumu keserek odadan çıktım arkamdan "Salon aşağıda sol tarafta," diye seslenmişti.

Merdivenlerden aşağıya indim, Melek'i dinleyerek sola döndüm ve salonda oturmuş olan Hazer'in sırtını gördüm. Kolunu koltuğa dayamış kafasını da elinin üzerine koymuştu.

Adım seslerimi duyduğunda kafasını kaldırdı ama bana dönmedi. Onun önünden geçip karşısına oturdum.

"Neden Zamir'e vurulduğunu söylemedin?" dedi.

"Neden söyleyeyim? Hem sana ne? Niye karışıyorsun, nerden biliyorsun, vurulduğumu?" diyerek sustum. Saçma bir soruydu.

Hazer gözlerimin içine bakarak "Çünkü o gün bende oradaydım. Sende bunu çok iyi biliyorsun ama..." sustu devam edemedi. "Hani senin Zelal'in kuzeni ve amcası dediğin adamlar var ya, kim onlar biliyor musun?" dedi. Gıcıklığına soruyordu.

"Biliyorum senin baban. O gün onunla birlikte sende oradaydın hatta beni düşünen iki kişiden biride sendin. Sen götürdün beni vurulduğumda hastaneye ya da o hastane odası gibi olan odaya, hatta abimin yanına beni götürmeyen, o evden çıktıktan sonra beni terminale götüren, kalbinin kuruduğunu söyleyen, babam beni saçımdan sürüklerken basıp gidende sendin. Ben bunların hiçbirini unutmadım Hazer Kandemir!" dedim.

GeşaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin