Bu sabah alarmdan biraz daha önce kalktım. Panjurları düğmeye basarak yukarı çektim ve güneş ışınlarının vücuduma değmesine izin verdim.
Evimiz iki katlı bir villaydı ve benim odam arkaya yani yemyeşil çimenlerle dolu bahçemize bakıyordu.
Ve odamın ekstra özelliği vardı. Kocaman bir terası vardı. Kafamı dinlemek istediğim zaman orada sessizlik içinde kendimi bırakırdım.
Beyaz babetlerimi giydim ve bu sabah uzun zamandır çıkmadığım terasıma çıktım. Dün gece eve geldiğimde gece yarısıydı ve hala evde kimse yoktu. Muhtemelen de şimdi uyuyorlardı. Derin bir nefes aldım. Çocukluğumda bu terasa her çıktığımda köşedeki havuza nasıl atlarım diye düşünürdüm. Güzel günlerdi...Ama şimdi ise okula giderken acaba ne giysem diye düşünüyorum. Ne yapsam bile dünyadan uzaklaşamıyorum. Uzaklaşmak istemiyorum. Artık bu teras da fayda etmiyor. Geceliğimin minik cebinden telefonumu çıkardım. Saat 5'i gösteriyordu.
"pFF..."
Terastan çıkıp tekrar odama girdim. Kısa bir duş aldım ve bornozuma sarındım.
Tam o anda babam odama girdi.
" DESTUR!!" nereye saklanacağımı şaşırmıştım. Neyseki uzun bornozumu giymiştim.
" Ay özür dilerim Öykü'cüm. Ne kadar düşüncesizim. Bu kadar erken kalkıp duş alacağını bilmiyordum." diye kendine söylendi.
Ben ise saçlarımı havluya bağlamış ve bornozumu sımsıkı kapatmış bir şekilde banyodan çıktım.
"Tamam babacım sorun değil." dedim rahatsız ifadeyle.
" Kızım, bugün benim acil bir toplantım çıktı. Giderken buraya da uğradım. Çok acelem var. Bugün de seni okuluna bırakamasam beni affeder misin?"
" Hey, sorun değil baba kafana takma."
" Tamam o zaman teşekkür ederim. Öptüm canım."
Babam tam arkasını dönmüş giderken:
" Baba!! Bir dakika bekle! Kabul ederim gerçekten etmesine ama bir şartım var."
Babam durdu ve şaşkınca arkasını bana dönüp ne olduğunu sorarcasına bakışlar atıyordu.
" Bu yaz bana araba kullanmayı öğreteceksin." dedim sinsice gülümseyerek.
" Hadi ama zaten seni bırakma bahanesiyle sadece sabahları görüşebiliyorduk. Artık araba kullanmayı öğrenirsen hiç görüşemeyeceğiz manasına geliyor ama bu."
"Üzgünüm baba. Şimdi hazırlan sana klasik evlat sözü söyleyeceğim.
'Ama baba... Arkadaşlarımın hepsi araba kullanıyor...Benim neyim eksik'"
Babam gülmeye başladı.
" Sen hiçbir zaman klasik olamazsın benim saf prensesim." dedi ve bana sarıldı. Sonra ise acelesi olduğunu hatırlayınca merdivenlerden hızlıca inemeye başladı. Arkasından tekrar bağırdım:
" SSSÖÖZZZ MMMÜÜÜ???"
" Söz!" ve kahkahalar atarak evden çıktı.
————————————————————————————-
Tam odama dönecektim ki Özge'nin odasının kapısı açıldı ve Özge uyurken dağılmış topuzuyla zombi gibi bağırdı:
" Ne bu ses! Manyak mısınız saat daha sabahın 5 buçuğu!!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TATLI BELA (ASKIYA ALINDI)
Teen Fiction" Ne kadar sakar şeysin ya sen öyle" " Bir kere ben sakar değilim, sen kabasın." İnleyerek konuştu: " Allahım neden böylelerini benim başıma gönderiyorsun." -Sen Kuzey'in Öykü'sü, onun hayatını anlatan başlı başına bir hikaye, adı üstünde öyküsün...