THESE VIOLENT DELIGHTS | Taekook +18 | [DÜZENLENECEK]

9. GOD's FAVORITE

"Şiddetle başlayan hazlar, şiddetle son bulur, Ölümleri olur zaferleri, Öpüşürken yok olan ateşle barut gibi. En tatlı bal bile tadıldıkça bıkkınlık verir, Aynı tat isteği, iştahı köreltir. Onun için, ölçülü sev ki uzun sürsün sevgin, Hedefe hızlı giden, yavaş kadar geç varır."

Bölüm Şarkısı | Mitski - Washing Machine Heart

İyi Okumalar :)

***

Eğer bugün bazı şeyler yolunda giderse, daha sonrasında... beni bekleyen o saklı dünyaya olan kapım açılacaktı.

Olduğum yerde, iki bacağının arasında dizlerim üzerindeyken bakış açımda siyah parlak rugan ayakkabılar vardı.

Patlayacak gibi atan kalbimi sakinleştirmeye çalışarak yerini özgüvene bırakmasını sağlamıştım. Başımı usul usul kaldırdığım aşağıdaki yerden yukarıya doğru yönlendirerek göz göze geldim karşımdaki vahşi adamla.

Dizlerim üzerindeki ellerimi ayak bileklerine sararken hafifçe sürterek baldırlarına yükselttim ve yüzümü kasık bölgesine yaklaştırarak aletine daha da yakınlaştım.

Baskın sesiyle verdiği emrini yerine getirmek için ellerimi bel kısmındaki kemerine attım. İnce ve kemikli parmaklarımla deri kemerinin tokasını çözdüm. Kayışından tutarak çekip bir tur elime doladım ve çıkardığım kemeri rastgele bir köşeye fırlattım. Yanan parmak uçlarım, düğmesini bulmuş açtığım düğmeyle eş zamanlı olarak kalbim de teklemişti, karnım kasılıyordu.

Sanki enfes bir şey yemek üzereymişçesine iç çektim ve gözlerimi yumdum, yüzümü kasıklarına daha çok yakınlaştırarak önce burnumu kumaşın üstünden sürttüm, Lord'un erkekliğinin gizlendiği yere, o noktaya...

Burnum ve dudaklarımla okşarken aynı anda irislerimi arsızca yukarı doğru kaldırdım...

Kuruyan alt dudağımı dilimle ıslatıp, gözlerinin içine bakarak araladığım dudaklarımla meydana çıkan sivri tavşan dişlerimle yakaladığım pantolonun fermuarını dişlerimle kavradığım gibi, gözlerimi içine baktığım kehribar yuvalarından bir an bile ayırmadan ağır ağır aşağı çektim. Fermuar tamamen açıldığı an, ellerimle iki yandan kavradığım kumaş pantolonu Taehyung'un da yardımıyla çekiştirerek yarıladım. Beklemeden hemen ardından ortaya çıkan Calvin Klein baksırın üzerinden sertliğini dilimle keskin bir şekilde yalayıp, yana eğdiğim başımla muzipçe gülümseyerek dozunda, canını yakmayacak şekilde iç çamaşırının üzerinden penisini ısırdım.

Taehyung, bu hareketimle çenesini birkaç saniyeliğine kasıp, "Çıkar şimdi." dedi sert sesiyle. Parmaklarımla baksırın lastiğini yanlarından kavradığım gibi ağır ağır çekiştirerek kumaş pantolonu gibi açığa çıkaracağım şekilde yarıladım.

Ellerimin uyluklarına dokunuyor olması öylesine yakıcı bir histi ki, parmak uçlarıma denk gelen çıplak tenine temas eden tırnaklarım bile uyuşmuş gibiydi.

Sadece ben değildim... Her ne kadar belli etmemeye çalışsa da bu temasla göğüs kafesi bir an yükselip alçalmıştı sanki, bunu görebiliyordum.

Saklı yuvasından fırlayarak sert bir kavisle ortaya çıkan kalın damarlı sertliği gözlerimin önüne serilmişti. İştahımı kabartan bir görüntüye sahipti. Yakından görebildiğim erkekliği hayatımda gördüğüm en şekilli ve muhteşem yapıya sahip olanıydı. Gerçi hayatımda kendiminki hariç kimseninkini görmemiştim. Hayal edemediğim kadar oldukça uzundu. Ağzıma sığabileceğinden, emin değildim. Hepsini alabilir miydim?

Tecrübem hiç yoktu ama şimdi içgüdüsel hareketlerimle tüm hünerlerimi göstererek aklını başından almayı deli gibi istiyordum. Nefesim dudaklarım arasından sızıp sertleşmiş penisine çarptı. Taehyung hissettiği nefesimle yutkunurken elini alnıma dökülen saçlarıma atıp geriye taradı. Yeniden ona baktım. Kaşlarını kaldırıp, "Ne yapman gerektiğini biliyor musun?" diye sert sesiyle sordu.