THESE VIOLENT DELIGHTS | Taekook +18 | [DÜZENLENECEK]

15. THE INSPIRATION OF SINFUL PASSIONS

"Birinin bana dair her şeyi sevmesini istedim, şimdi ise onun ruhunda kendimden bir parça buluyorum artık. Sanırım yeni bir bağımlılık buldum, çok iyi hissettiriyor."

Bölüm Şarkısı | Dutch Melrose - RUNRUNRUN

İyi okumalar :)

***

Huysuzca kıpırdandığımda göz kapaklarımdaki ağırlıkları yenerek gözlerimi açtım. Yüzüstü yatıyordum ve yanağım yastığa gömülü bir vaziyetteydim, yüzüm cama dönüktü. Boynumun altından geçen kaslı kol, sol tarafımla bütünleşmiş iri beden, saçlarıma burnundan alıp verdiği düzenli sıcak solukların çarpışı; huzuru tattığım anlar içindeki listeme yerleşmişti. Taehyung'tan ibaret olan bir liste.

Hava henüz aydınlanmamıştı. Sanırım gece yarısıydı. Hafifçe doğrulmaya çalışırken belime ve kalçama saplanan sızı ile kısık bir tonda inledim.

Tatlı bir sızıydı.

Midemdeki boşluk hissiyle istesem bile saatlerce uyuyamazdım ve şu an uyanma nedenim de çektiğim yoğun açlıktı.

Taehyung, "bir kez daha yapalım" dediğinde, bunun sayamayacağım kadar tur ve çeşitli pozisyonlar olabileceği o an aklıma gelmemişti. Geç boşalma sorunu vardı, bir saatten önce boşalmıyordu ve beni tüketen detay tam olarak buydu. Öğlen arasında girdiğimiz havuzdan, akşam çıkmıştık. Uyuşmuştum fakat bunu daha önce neden yapmadığımızı sorguluyordum. Muazzam bir zevkti. Bağımlılık yapacak ölçüde.

Kucağında beni odamıza taşıyıp kısa bir duş aldırmış ve ağrı kesici içirdikten sonra tahriş olan deliğime krem sürerek ilgilenmişti. Ardından siyah bir baksır ve üstüme de kendi siyah tişörtlerinden birini giydirmişti. Aslında giymeyi ben istemiştim. Yapılı ve iri bedeninde daracık duran tişörtün üstümde boyfriend havasında durmasını çok fazla sevmiştim.

Krem etkisini göstermiş ve ağrımın çoğunluğunu azaltarak daha iyi hissetmemi sağlamıştı. Şişmiş gözlerimi kırpıştırarak kendime gelmeye çalıştım. Yüzümü, Taehyung'a çevirdim ve yatakta kıpırdanarak vücuduna hafifçe sürtündüğümde kıpırdandı ama uyanmadı.

Sol elimin tersi yüzünün hasarlı kısmında gezinirken ne kadar güzel olduğunu düşünüyordum. Uzanıp çenesine, öpüşmekten çatlayıp şişen dudaklarımı bastırdım. Teni...

Cehennem gibi yakıcı ve acımasızdı.. Şeytan hemen yanı başımda, dibimde tüm görkemiyle uyuyordu.

Keskin kokusu burnuma dolarken geri çekildim. O anları düşündükçe yüzüm ısınıyordu. Aklıma doluşan çenesini sürdüğüm an ile nefesimi tuttum. Azgın tavırlarım şimdilik gizlenerek yerini utanç duygusuna teslim ederken yüzümü eğdim ve boynuna gömerek saklandım. Utancımın kaybolmasını bekledim fakat kolay kolay kaybolmaya niyeti yoktu. Yavaşça üstüne çıkıp üstünde yerimi alırken ani bir hareket yapmamak için oldukça temkinli davranmıştım. Kucağında küçülmek ister gibi büzülerek yüzümü daha çok saklamak istedim fakat normalde bu kadar utangaç değilken şu anda hissettiğim duygu karmaşasıyla boynuna doğru ağlamaklı bir tonda sızlandım.

Sinir bozucuydu.

Kıpırdanırken uyandırırsam... Çok utanırdım. Fakat böyle yatıyor olmak da utanç vericiydi...

Ne yapacağı-

En iyisi bir an önce mutfağa gidip tıkınarak hem boş midemi hem de duygularımı güzel bir ramen ile bastırmalıydım.

Kesinlikle öyle yapmalıydım.

Düşüncesiz bir hamleyle aniden dört ayak üstüne geçtiğimde belime sarılan elle, başımdan aşağı soğuk su dökülmüş gibi kaskatı kesildim. Bedenimi tekrar eski konuma getirerek üstüne oturttuğunda göz teması kurmadan başımı boynuna gömdüm.