"Gerçek şu ki, herkes seni incitecek. Yapman gereken tek şey, acı çekmeye değer birini bulmak."Bölüm Şarkısı | The Irrepressibles - Two Men in Love
İyi okumalar :)
***
Neredeyim, neyin üstündeydim ben?
Yanağımın altındaki sertlik kime aitti? Kaç dakika, kaç saat geçmişti günün hangi vaktiydi bilmiyordum.
Kulağıma dolan mobil klavyenin takırtı sesleri, ufuk çizgisinde kayıplara karışan bilincimi gerçek dünyaya döndürmüştü. Ciğerlerim büyük bir yoksunlukla şişerken burun deliklerim onun tanıdık kokusu için genişledi. Sıcak misk ve amber kokusunu soludum, rahatsız edecek şekilde yoğun ve güzeldi. Beynim daha fazla solumam için emirler yağdırıyordu. Kıpırtımla belimi saran güçlü kol kıyafetim üzerinden leğen kemiğimi okşadı. Bedenim ani ürpermeyle kasıldığında elimin altındaki sert şişkinliğe parmaklarımı bastırmış kumaşı avucumda toparlamıştım.
Belleğimde kalan son görüntü Taehyung ile mesajlaştıktan sonra odasına gelip kısa sürede anlaşmamızı icraate döktüğümüz anlarken, son olarak kucağında başımı omzuna yaslayıp bilincimin devre dışı kaldığıydı. Yorgunluğumdan dolayı kucağında uyuyakalmış olmalıydım. Yanağımın altındaki sertlik mısraların dizilebileceği geniş omzu, parmak uçlarıma temas eden basamakları anımsatan karın kaslarının varlığıydı.
Gövdeme örtülü kumaş Taehyung'un ceketi olmadığına göre koltuğunun kolçağına asılı siyah poları olmalıydı. Kıpırdanmam ile omzumdan kayan örtü iri elleri tarafından geri örtüldü.
"Shhh, uyumaya devam et." Kalın fısıltısı büyüyerek bir arafa dönüştü. Nazik, sevgi dolu öpücüğü saçlarımda geziniyordu, uykuma geri dönme mücadelem başarısızlıkla sonuçlanırken uykum kademe kademe açılmıştı.
"İstesem de yapamam." diyerek kalınlaşan sesimle boynuna çarpan ılık nefesimi üfleyip mırıldandım. Hırıltılı gülüşü boğazımı gıcıklandıran titreşimler yayıyordu. Genzimi aşırıya kaçmadan temizlerken kucağında alık alık etrafı izliyordum çünkü uyandığı anda içinde dışa vurmayı bekleyen bir neşe bombası taşımıyor aksine tavanı, duvarda akrep ve yelkovanın kısır döngüsü tadı veren ebelemece oynayışını, havada uçuşan ufak toz zerrelerini, kış ayına girdiğimiz için Japonya'da sert ve kasvetli geçen havanın kasvetini camdan 1080p kalitede derin derin izlerdim.
Gelecekte başıma gelecekler, gerçekleştireceğim hayallerim ve isteklerim hakkında uzun uzun düşünüyordum.
Taehyung'un, Choi Moo Jin ve diğer zanlılar için bana verdiği intikam sözünü düşünmeden edemiyordum, heyecandan deri değiştirecektim.
Benim bu intikam planındaki yerim neresiydi? O adamla ne zaman karşılacağımı kestiremiyordum ama sevgilime güveniyordum. Güvenimi boşa çıkarmayacaktı.
Bazen her şey sona erdiğinde birlikte bir yat turuna çıktığımızı bile hayal ediyordum. Kendi markamı kurduğum, kreasyonlar oluşturup; Kim Taehyung'un heybetli vücudu ile üzerinde taşıdığı, şahsıma ait tasarımla açılışını yaptığı bir defile düzenlemek de dahildi. Başarılı aranan bir modacı olduğumu hayal etmek belki kulağa gülünç geliyordu ama benim birden çok gülünç hayalim vardı.
Birkaç saatliğine yeryüzünü kendi haline bırakıp gücünü esirgeyen yağmur, şiddetle yağmaya başlamıştı.
Hayallerim cama şiddetle çarpıp süzülerek yerle buluşan su damlalarına benziyordu. Hayır, hayallerim suya düşmüyordu. Sadece doğanın kuralı buydu. Herkes ait olduğu yerde görevini yerine getirir bulunduğu alana hükmederdi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
THESE VIOLENT DELIGHTS | Taekook +18 | [DÜZENLENECEK]
Teen Fiction...Sevgi her zaman bencildir. Ne kadar ateşliyse, o kadar bencildir sevgi. Onu korkutan yaraları değildi. Tam aksine. Bu kadar yakında dururken yüzünün iki tarafını da görememesiydi. Bir tarafı seçmesi gerekiyordu. Jungkook onu esir alanın hangi tar...