Kafamı kaldırdığımda gördüklerime inanmak istemedim orda oturanın o olduğuna inanmak istemedim bu kadar geç kaldığına inanmak istemedim
Valizimi ve çantamı aldım kapıya doğru ilerlemeye başladım ve kafamı bile kaldırmadım çünkü giderken geride ne bıraktığına bakanlar geri dönerdi...
Bişi demedim bişi istemedim ona bakmadım ona seslenmedim ama ayaklandığını duydum bana doğru yürüdüğünü duydum adım sesleri bile yabancıydı artık biz biz olmaktan çıkmıştık ben keremim sadece Kerem onun olmayan onunla olamayan keremdim
Aslında olması gereken buydu beni bana verdiği sözleri çiğneyip girmişti hemde ne için iki kuruş para için benim yanımda kalmaktan daha değerli olmuştu onun için bunu anlamam saatlerimi almıştı bana beni seven bana iyi gelen biri gerekiyordu beni terk etmeyecek böyle bir teklif geldiğinde bana soracak biri lazımdı
Altay'da öyleydi yani eskiden hatta bi ara böyle bir teklifle dalga geçmiştik
şimdi de ona benzer bir teklif için terk edilmiştim onu affedemezdim
Evden çıktım hemen kaçar adım hızlıca aşağı inerken onun ayak seslerini duyuyordum burdan gitmeliydim artık çok geçti
Merdivenleri ikişer ikişer inip hızlıca arabama yürüdüm arkamdan söylediklerini dinlememeye özen gösteriyordum
Tam arabaya binerken beni bileğimden tutup kendine çekti sıkıca sarsıldı gözyaşları omzumdan bedenime yayılmaya başladı onu itmedim ama kendime olan saygımdan olsa gerek sarılmasına karşılık vermedim
Bi süre sonra kafasını kaldırdı gözlerime baktı iki elimi birden tutup "gidemedim sevgilim sensiz yapamazdım binmedim o uçağa bizi ayırmasına izin vermedim" ağlarken bi andan konuşuyordu bense sessiz sessiz ağlıyordum
"Altay ben yapamam olmaz bir kere terk ettin beni onca söze onca anıya rağmen tekrar gitmeyeceğini nereden bileyim"
Ondan uzaklaştım arabama bindim zor bulunan sevgiyi iki günde hiç etmiş şimdide af bekliyordu yıllarım çürümüştü bu adam için ama ona rağmen sevmiştim yine olsa yine severim ama artık affedemem çünkü bir kere gitmişti beni o halde arkasında bırakmış ve gitmişti düşünememişti sonrasını düşünmemişti o uçağa binmemesi değildi olay benim orda onu acınası bir şekilde aramamdı
Sevdasına saygısı olmayanın karşısındakine saygısı olmaz öyle yada böyle işte şimdi alperin evindeydim bana sıcak süt vermiş kollarının arasına almıştı beni öyle oturuyorduk yarım saattir ve bi anda alacaklı gibi vurulmaya başladı kapı apo "ben açarım" diyerek tekli koltuktan kalkmış gitmişti
İçeri bi anda Ferdi Samet Altay üçlüsü girmiş izin bile istemeden salona dalmışlardı
Yüzündeki hayal kırıklığını gördüm ellerini arkasında sakladığınıda gördüm sametle birbirlerine baktıklarını ferdinin bize tiksinir gibi baktığınıda gördüm ama bunlara rağmen Barış alper kollarını benden ayırmadı televizyona bakıyordu onlar burda değilmiş gibi davranıyordu
"Pardon bi şeyi bölmek istemedik" diyen sametin sesindeki kırılmışlığı o an fark ettim başımı alpere çevirdiğimde çenesini kasmış akmak üzere olan bir gözyaşını tutuyordu
Geldikleri gibi çıktıklarını söylemeyi çok isterdim ki Altay arkasında sakladığı koca buket beyaz gülleri masaya bırakmış bişi demeden gitmişti gözleri kızarıktı bakışları yabancı...
Titreyen elimle masadan destek alarak kalktım hala bana sıkı sıkı sarılan alperden kurtuldum ve çiçeği aldım üzerinde bir not vardı ama görüşüm bulanıklaşmıştı
"Gülüşü güzel olana papatya verilirmiş bunca zamandır sana hep papatya getirdim çünkü ne kadar güzel güldüğünü bil istedim ama şimdi sana beyaz gül getirdim çünkü beyaz güller 'sana olan sevgimi anlatacak kelime bulamıyorum' demekle aynı anamla geliyordu bunu ilk sen okumuştun bana hep aklımdaydı ve şimdi seni ne kadar sevdiğimi bilmeni istedim üzgünüm sevgilim hatamın farkındayım lütfen düzeltmem için bana bir şans ver "
Dizlerimde güç kalmadığını hissediyordum kendimi yere bıraktım ve bana getirdiği güllere sarılıp ağlamaya başladım çığlık atmak istiyordum ama olmuyordu sesim kısılmıştı onu affetmek istiyordum onu geri istiyordum bizi geri istiyordum ama yapamıyordum kim bilir benle alperi ne sanıyordu
kim bilir sametle neler düşünmüşlerdi bunlar için ağladım bizim için ağladım üzüldüğümüz için ağladım tekrar imkansız olduğumuz için ağladım hayat buydu işte çok güzel giderken her şey tepetaklak olabiliyordu onu istiyordum beni istiyordu ama biz olamıyordu
Benim bile zor duyduğum sesimle mırıldandım "ya Altay'la ya hiç..ya Altay'la ya hiç..ya Altay'la ya hiç...."
Gözyaşlarım ve mırıltılarım arasında uyuyamı kaldım yoksa bayıldım mı bilmiyorum ama her şey bir anda karardı sesler bi anda yok oldu keşke keşke tam şuan Altay'la dün sabaha uyanabilseydim....

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arkadaş(alker)
Fiksi PenggemarArkadaşlar ben bi malım bu yüzden can sıkıntısından bunu yazmaya karar verdim teşekkürler