Kereme baktım gülümsüyordu etrafına
Milli takım için toplanmış hepimiz çalışıyorduk yanımdaki irfana bir bakış attım "bu kadroya nasıl girdin amına koyayım"
Güldü "Mert abi taktik verdi" dediğinde başına vurdum sonra birlikte kaleye geçtik
Çalışmalar sıklaşırken bakışlarım keremdeydi o da aniden bana dönünce göz göze geldik buruk bir gülümseme yerleşti güzel dudaklarına aynı şekilde bende gülümsedim tam o anda barış alper keremin götünü elleyince durdum
Keremde anlık şokla dondu sonrasında alpere dönüp bir kaç hakaret savurdu
Antrenman bitmiş çıkmıştık milli takım falan ama baya yorucu oluyordu
Kerem tek başına dönüyordu anlaşılan hızlı adımlarla yanına gittim "konuşmak ister misin"
"Olur" dedi başını kaldırıp gülümserken güneşin gözlerine vurmaması için biraz sağa kaydım bu hareketimle gözlerimin içine baktı
"Güneşe ihtiyacın yok sen yeterince ışık saçıyorsun"
O an hiç bitmesin istedim ama bitti işte birlikte arabama bindik evet sorgulamayın
"Nereye gidiyoruz" gülümsedim "bize iyi gelicek bir yere"
Yarım saat sonra deniz kenarındaydık arabadan indi "vay be Altay nerden aklına geldi"
"Sakin bir ortam istedim diyelim"
Birlikte kayalıklara doğru yürürken ayağı takıldı ve bana tutundu elimi beline yerleştirip ona destek oldum
"O günden sonra konuşmadık konuşalım istedim"
Oturana kadar sessizliğini bozmadı ama sonra gözlerini denizden ayırmadan "neden konuşmak istedin onu anlamadım" dedi
"Kerem bence anladın"
Bakışlarını bana çevirdi "ne anlamam gerek onu bilmiyorum Altay"
"Nası bilmiyorsun Aktürkoğlu"
"Bilmiyorum işte bayındır bilmek zorunda mıyım illa"
"Hayır değilsin" dedim ellerini tutarak "ama öğrenmek istemez misin"
"Söylesene bayındır aaa"
Güldüm "çocuk gibisin" dediğimde ona yaklaştım
"Seni bu kayalıklardan iterim"
"Bende seni seviyorum Kerem" duraksadı gözleri boncuk boncuk bana bakarken gülümsemeden edemedim parmaklarım çenesini bulduğunda bakışlarını gözlerime kenetledi
Sıcak dudakları soğuk dudaklarımla buluştuğunda ihtiyaçla elim belini buldu
Bi süre sonra Kerem kucağımdaydı kendini bana bastırıyor elleri gömleğimin yakasını çekiştiriyordu
"Kerem sakin ol" dedim gülerek kayalıklarda sikişmek pek iyi bir fikir değildi
Masum masum gözlerime bakarken onu sıkıca tutup kendime bastırdım ve ayağa kalktım "dur tahmin edeyim dizlerin titriyor" dediğimde omzuma vurdu "gülme"
"Tamam tamam gülmüyorum" dedim gülmeme mani olamazken onu dikkatlice arabaya kadar kucağımda getirmiş sonrasında koltuğuna bırakmıştım
"Şimdi seninle farklı bir maceraya atılıcaz"
"Neymiş o macera" dediğinde gülümsedim bir şey demeden yerime geçtim ve arabayı çalıştırdım
Bi yarım saat daha keremi merakta bırakıp teknenin yanına yanaştıktan sonra umutla ona döndüm "unutulmaz bir anıya hazır mısın" dediğimde anlamadı ama onayladı
İnip keremin kapısını açıp elimi uzattığımda gülümsedi "vay be ne bu tavırlar"
"Kerem seni bu arabaya yaslar ve daha güzel tavırlar sergilerim akıllı ol"
"İyi be" diyerek benimle birlikte tekneye yürüyordu tekneye yaklaştıkça bizimkilerin kafalar görünmeye başlamıştı kereme döndüğünde gülümsüyordu
Tamam ilk adım iyi ilerledi sırada diğer adımlar var
Adım bir: huyuna git ✅
Adım iki: keremin evet demesini sağla
Adım üç: keremi doyasıya öp
Birlikte tekneye binmiştik ve artık güzel maviliklerin arasında ilerliyorduk bizim ekiple birlikte sohbet ediyorduk
"Hayat çok garip" dedi alper
sametin lafa atlayası tuttu "hayat hiç garip değil bence"
"Nası değil Samet bak bunlara bizden daha fazla şey yaşadılar ama birlikte devam edecekler ama biz en ufak sorunda ayrıyız"
"Bunun sorumluluğu benim değil yalnız beni terk eden sendin"
"Özür dileyebilirdin"
"Diledim amına koyayım daha napsaydım Dilan Polatın engin seni çok seviyorum yazdırması gibi alper seni çok seviyorum mu yazdırsaydım"
"Yazdırsaydın"
"Yavrum sen içtin mi" dedi Samet son sabır hücreleriyle alperse onu sınıyordu adeta "içmedim ben"
Samet bişi demediğinde ayağa fırladım hadi bakalım Altay sıçmadan tamamla şu işi "arkadaşlar neden burda olduğunuzu gayet iyi biliyordunuz ve hepinize teşekkür ederim böyle bi anda allahtan yanımdasınız yoksa mala bağlarım şimdi size örnek olmam gerek malum kaptanlık falan"
"Boş yapma Allah rızası için" diyen alperi susturan Samet olmuştu "yavrum şuna sabret valla bak güzel güzel anlaşılmaz senle"
Görmezden gel Altay görmezden gel Altay
"Neyse neyse" dedim kereme dönerek "bunca zamandır bunca olaya yaşadığımız o ayrılığa ettiğimiz kavgalara rağmen her geldiğimde yanımda olduğun için beni affettiğin için teşekkür ederim sevgilim ama ben artık ayrılık istemiyorum keremim seni seviyorum ve beni sevdiğini söylemesende sevgini hissediyorum"
Yutkundum ve kadife kutuyu cebimden çıkarıp eğildim "her şeye rağmen bana evet der misin sevgilim"
Keremin gözleri dolmuştu gözlerini sıkıca kapatıp başıyla onayladığında gülümsedim
Hemen ardından "evet evet her şeye rağmen sana evet derim bayındır" dediğinde kalkıp elini tutum ve onun kadar parlamasana yüzüğü narin parmaklarına geçirdim
Adım iki: keremin evet demesini sağla✅
O an birbirimizin gözlerine bakakaldık gülümsedim gülümsedi "seni seviyorum bayındır" diyerek gömleğimin yakasından tutup kendine çekti ve dudaklarını sonunda dudaklarımda buluşturdu
Elim belini sıkıca sarmış onu kendime saklamak istercesine içime çekmiştim...
Adım üç: keremi doyasıya öp✅
Bizim kışımız burda sonlanmıştı geride kalan hayatımız baharlardan ibaretti ben ve sevdiğim adam bir ömür mutluluğa kavuşmuştuk
✨FİNAL✨
SEVGİLİ TÜRKİYEM ONLAR BAHARI GETİRDİ AMA SEN GETİREMEDİN AMKneyse neyse bir kitabın daha sonuna geldik Kerem ve Altay'a bölüm yazamıyordum pek fikrim kalmamıştı ama işte yayından kaldırmak istemedim
Umarım beğenmişsinizdir nice nice kitaplara mutlu sonlar yazalım birlikte sevgili sevgililerim
Bana kızmayın final olduğu için kafamızdaki karakterlerin bok yoluna gitmesini istemedim hiç
yeni kitaplarda yeni bölümlerde tekrar buluşuruz elbette sizleri seviyorum..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arkadaş(alker)
FanfictionArkadaşlar ben bi malım bu yüzden can sıkıntısından bunu yazmaya karar verdim teşekkürler