Brownie

1.1K 127 230
                                    

Satır arasına yorum atın la okuyup okuyup kayboluyosunuz benden mi gocunuyosunuz

ciddiyim la okurken yorum yapın lütfn

—-

Chan ile yaşadığı konuşmadan sonra Jeongin'e daha yumuşak davranma kararı almıştı Felix. Evdeki çoğu kişi Jeongin'in varlığına alışmış sayılırdı. Üstünden haftalar geçmesine rağmen hala evde Jeongin'e alışamamış kişiler vardı.

Minho, Changbin ve Hyunjin gibi.

Hyunjin her ne kadar uğraşsa da bir çocukla uğraşmaya tahammül edemiyordu.

Ama Minho ise... daha çok alışmayı kabul edemiyor gibiydi.

Bu sabah da gergin bir sabahtı işte, herkes ölüm sessizliği eşliğinde pek samimiyetsiz yapılmış yemeklerini yiyorlardı.

Araya kaynayan birkaç çatal ve yutkunma sesi olmasa hepsinin öldüğünü bile düşünebilirdiniz.

Jeongin ise arada sırada olduğu gibi çatalını tabağa sürtüp çıkan saçma sesi dinliyordu.

Geniş yemek masasında yemeğini ilk bitiren Minho'ydu, etrafı izlerken en çok kızdığı şeyi yapan Jeongin takıldı gözüne. Ufak bir ıslık sesi çıkarıp gencin dikkatini kendi üstünde toplayıp tek kaşını kaldırdı.

"Neden yemiyorsun Jeongin?" dedi.

"İştahım yok."

Gözlerini devirdi. "Yemezsen öğlene kadar yemek yiyemeyeceğini biliyorsun değil mi?" Yüzündeki ifade düzlüğünü koruyordu. "Dolapta abur cubur yok."

Jisung yine gerilmiş sevgilisini yatıştırma görevini üstlenip "Evet, o yüzden kahvaltıdan sonra beraber alışverişe gidiyoruz!" diyerek konuya atladı.

Minho "Yemeğimin yenmemesine kızdığımı biliyorsun." deyip Chan'ın önerdiği nefes egzersizlerini uygulamaya başladı.

Öfkesinin kontrolü yoktu.

Jisung masanın altından eliyle sakin olması için sevgilisinin bacağını okşuyordu. Son birkaç ayda Minho da psikolojik tedavi görmeye başlamıştı.

"İştahım yok." dedi Jeongin bıkkın bir tavırla.

"Sebep?" Dedi Changbin.

"İştahım yok işte!" istemeden sesini yükseltmişti ağabeyine. "Yemek istemiyorum, sebebi yok!"

Öfkeyle gözleri parladı Minho'nun. "Sesini yükseltme!" Yine geniş yemek masasındaki bütün tat kaçıyordu. "Ukalalığın diz boyu; yemek yemiyorsun, sabit durmuyorsun, hiçbirimiz senin salak hareketlerini çekmek zorunda değiliz!"

Jeongin anında kulaklarını tıkayıp masanın yanına eğildi.

"Anca kulağını tıkıyorsun! Bir kez dinleseydin seninle bu kadar uğraşmazdık!"

"Minho, yeter artık!" diyerek ayağa kalktı Jisung.

Minho saniyesinde yanında oturan sevgilisine döndü. "Ne yeter Jisung? Bakıcı değilim ben!"

"Çocuk kendini kontrol edemiyor!"

"İlaçlarını alsın da kontrol neymiş öğrensin o zaman!"

Salonda yankılanan yüksek sesler duvarlardan çarpıp geri dönerken masadaki herkes bir anda tüm dikkatlerini çiftin arasındaki kavgaya verdi.

Minho kontrolsüzce bağırıyor, Jisung ise sadece öfkesinin geçmesini bekleyip öylece dikiliyor ve arada Jeongin'e yumuşak davranmasını söyleyen cümleler kuruyordu.

Little Kid , HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin