|teşekkürler taehyung hyung|

210 12 0
                                    


Bogum gitiğinden beri ne jungkook nede ben konuşmuştuk ben jungkookun oturduğu koltuğun karşısında oturuyordum daha yeni ağlaması bitmişti şimdi ise sadece iç çekiyordu başı önüne eyik sadece elleriyle oynuyordu.

"merhaba ben taehyung bogumla orta okuldan beridir arkadaşım ama seni daha önce hiç görmemiştim." Demem üzerine sonunda başını kaldırmış ve gözlerini benimkilerle buluşturmuştu."merhaba bende jungkook." Mimiksiz hareketlerle konuşmaya devam etti."ş-şey ben acıktım da yemek yaparmısın ben yapmayı bilmiyorum abim beni mutfağa pek sokmazda."

Ne yani benden yemek yapmamımı istiyordu hadi ama ben yemek yapmaktan ne anlarım ama karnı acıkmış neyse denerim hem bunu söylerken gözüme çok tatlı gelmişti ama neden böyle hareketler kulanıyordu konuşurken kiraz gibi dudakları öne doğru bükülüyordu kocaman açtığı gözleriyle benim ne diyeceğimi bekliyordu.

"pekala yemek yapmakta pek iyi değilim ama denerim bana mutfağı gösterirmisin jungkook." Hemen kocaman gülümsemiş ve ayağa kalkıp mutfak olduğu nu tahmin etiğim yere adımlamıştı bende onu takip etim.  

Jungkook yemek masasına oturup benim yemek hazırlamamı beklemeye başladı bende buz dolabına adımladım. Bu ne lan buz dolabı azına kadar muzlu sütle doluydu.jungkooka baktığımda ağzı sulu sulu buz dolabına bakıyordu sanırım bunlar onun içindi ama ben nasıl yemek hazırliycaktım sanırım markete gitmem lazım.

Ayakabımı giyip tam evden çıkıcaken jungkook kolumu tutmuştu."nereye gidiyorsun taehyung hyung yoksa sendemi abim gibi beni başkasına bırakacaksın." Ağlamklı gelen sesin sahibi jungkooka döndüğümde çoktan gözleri dolmuş bana bakıyordu hata çoktan bir damla yaş gözünden firar etmişti hemen parmak uçlarımla onun akan yaşını sildim bana şaşırmış gözlerle bakıyordu. Burnunun ucu pembeleşmiş gözleri hafif kızarık ve yavaştan pembeleşmeye başlayan yanaklarıyla benim ne söyliyeciğimi bekliyordu.

"hayır jungkook evde sadece muzlu süt var bende markete yemeklik birşeyler almaya gidiyordum hata istersen sende benle gel." Bunu dememle hemen gözlerini kocaman açıp benim cidi olup almadığımı konturol ediyordu cidi olduğumu anlayınca kolarını açıp bana sıkı sıkı sarıldı. Olduğum yerde kala kaldım en sonunda bende ona sıkı sıkı sarıldım. Ona yaklaştıkca saf çilek kokusu buram buram geliyordu en sonunda ne yaptığımı idrak edip ondan ayrıldım tanrım ben ne yapmıştım az önce resmen jungkooku kokladım bu çocuk daha ilk günden benim ayarımla oynuyordu.

"çok teşekkür ederim taehyung hyung abim beni fazla dışarı çıkarmıyor ondan öyle tepki verdim rahatsız etiysem özür dilerim." Özür dilemesi ne rağmen şu anda hiç pişman gibi değildi aksine yüzünde güler açıyordu. "hayır rahatsız olmadım ( istersen bir daha sarıl o çilek kokusu için herşeyimi verirdim ) e hadi ama jungkook ayakbını giyde gidelim."

.....

Şu anda jungkook la beraber markete gelmiştik evde muzlu süt olmasına rağmen bana aldırmaya çalışıyordu.
"ama hyung dışarda içmenin tadı çok farklı ben hep evde içtim bundan bir yıl önce içmişimdir Berki dışarda lütfen sadece bir tane alayım." Yine gözleri dolmuştu ne yani bogum onu en son bir yıl öncemi markete götürmüştü bu haksızlık korumacılık ayrı şey bu bildiğin bir insanı hayatan alıkoymak gibi birşey.

Jungkooka birşey demeden sepete beş tane muzlu süt birde çikolata katım resmen gözleri parladı yerinde küçük küçük sevinç çığlıkları atıktan sonra bana biraz daha yaklaşıp eskisine göre daha sıkı ama acıtmıycak bir şekilde sarıldı gerçi o kolarla bir karıncayı bile incitemez.

"hayır jungkook ilk önce yemek sonra muzlu süt." Jungkookun elinden zorla muzlu sütü alabilmiştim şimdi anlaşılıyodu bu incecik bel- yani kolanırının sırı. "peki hyung hemen yemeğimi yiyicem ve sonra muzlu sütümü içeceğim ve seni daha fazla kızdırmıyacağım." Agoi yaparak konuşmuştu sanırım ona kızdığımı sanıyordu ama ben ona kızmamıştımki sadece onun iyliği için demiştim ama onun bunu bilmesine gerek yoktu.
 
Yemeğimi çoktan yemiştim şimdi ise yanakları yemekle dolduran jungkooku izliyordum yemeğimi hemen bitiricem demişti ama hayla bitirememişti acaba o güzel dudaklarına ramenden başka ne yakışır. Neler düşünüyorum ben bugün kafamı hızla iki yana saladım ve düşüncelerim den uzaklaştım

"birşey mi oldu hyung neden kafanı salladın." Azında hayla yutamadığı ramenler varken benimle komuşmaya çalışıyordu. "birşeyler düşünüyordum ondan öyle saladım sen hadi yemeğini bitir." Hemen yine hızlıca başını sallayıp yemeğine devam etti. Bu sefer rameninin son lokmasını da yutuktan sonra eline muzlu sütünü aldı bana izin alır gibi bakıyordu kafamı tamam mana sında saladığımda öyle kocaman güldüki bütün dişlerini gördüm daha önce hayatımda hiç görmediğim tavşan dişleri vardı onda gülünce kısılan gözlerinden bahsetmiyorum bile. Sütüne pipeti taktıtan sonra hemen azına götürüp büyük bir iştahla içmeye başladı.

Hayla marketin içinde olduğumuzu yeni idrak edebilmiştim acaba bir yerlere gitmek istermiydi. "biryerlere gitmek istermisin jungkook."evet evet gitmek isterim hemde çok bizim evin aşasında park var ben oraya gitmeyi çok seviyorum abim sadece ayda bir kez dışarı çıkmama izin veriyor fazlası zararmış öyle dedi. Lütfen taehyung hyung oraya gidelim lütfen orayı çok seviyorum."peki seni götürücem diğer sütlerini orda içersin." Deyip ne zamandır yapmak istediğim şeyi yapıp onun o parlak simsiyah saçlarına elimi daldırıp okşadım.

Hayla saçlarında olan elime sırnaşıp dolmaya başlayan gözleriyle bana baktı acaba yanlış birşey mi yapmıştım saçlarına dokunmakla. "teşekkürler taehyung hyung." Bu sefer onu beklemeden ben ona sıkıca sarılıp saçını okşadım hemen karşılık verdi ve onun çilek kokusunu almama yardımcı oldu.

...

Jungkookun bahsettiği parka gelmiştik parkın içindeki çardakların birinde oturuyorduk jungkook çikolata sını yiyordu ama ağzıyla mı emin değilim çünkü ağzı dışında her tarafı çikolata olmuştu bende keyifle onu izliyordum jungkook haklıymış buranın manzarası harikaymış. "ne oldu taehyung hyung daldın gitin yoksa yüzümde birşeymi var." Ellerini hemen yüzünde gezdirmeye başladı. "gidip sana peçete alalım."

Ayağa kalkıp onunda kalkmasını bekledim ama o kalkmadı. "şey ben gelmesem yani sana ayıp olur mu bilmiyorum ama ben gelmişken buranın tadını çıkarmak istiyordum." Sanırım burayı gerçekten çok seviyordu. "peki ben çaprazdaki markete olacağım birşey olursa seslen." Kafasını tamam anlamında sağladıktan sonra markete doğru adımladım hata çoktan içeri girdim.

j....... 

"JUNGKOOK !!!" Çikolata yememi durdurup ismimin geldiği yöne doğru kafamı çevirdim ama keşke çevirmeseydim. Bu gün çok mutlu olmuştum bu yüzden onları tamamen unutmuştum. Onlar beni bu mahallede istemiyorlardı doğru duydunuz sadece beni istemiyorlardı oysaki abimi çok severlerdi ancak benim hastalıklı olduğumu düşünüyorlardı bu yüzden de beni bu mahallede istemiyorlardı oysaki ben onlara hiçbir şey yapmadım. Ne zaman karşılaşsak benim ne kadar kıza benzediğimi ve ilerde asla onlar gibi olamıyacağmı dile getiriyorlardı.

my SWEET child TAEKOOK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin