|söz|

94 10 2
                                    

...

Bogumla eskiden çok yakın arkadaştık, tabi bu üniversiteye geçince değişmişti, ben okuluma devam ederken bogum okulu bırakmıştı.

Bu yüzden o dönemler hangi işte çalıştığını bilmiyordum. Aklıma asla insanların gizli gizli fotoğraflarını çekeceği, gelmemişti.

Dosyalar kısmında bir çok insanın yarı çıplak fotoğrafları vardı.

Aklıma birden jungkook geldi, ama hayır bogum onun abisiydi böyle birşey yapamazdı. Sayfayı kaydırıp diğer fotoğraflara baktım, hiç birinde jungkookun fotoğrafları yoktu.

Dosyalar kısmından çıkıp bu sefer e-mail yerine girdim tahmin ettiğim gibi bir çok adamla resimler hakkında konuşması vardı. Bogum para karşılığında insanların çıplak fotoğraflarını dağıtıyordu.

Bu yasal değildi, hemde jungkook açısından iyi birşey değildi. Satış yaptıgı insanlar jungkooku görmüş olabilirdi. Benim jungkookumu başkaları arzuluyor olabilirdi...

Jungkookun bu işten haberi yoktu, yoksa bana bilgisiyarın yerini söylemezdi.

Bilgisayarı kapatıp koltuktan kalktım, berkide jungkookun ağzını aramalıydım. Yapmak zorundaydım onu korumak zorundaydım, bebeğime başkaları zarar vermiş olabilirdi, bogum'un müşterileri papatyama sarkıntılık yapmış olabilirdi.

Jungkookun kapısının önüne geldiğimde aralık kapıdan içeri baktım. Jungkook oyun oynamıyordu, saçına renkli tokalar takıyordu.

Lastiklerle saçını iki yandan toplayıp iki kulak yapmıştı, uçlarına da pembe tokalar takıyordu. Tokaları bırakıp eline çilekli lip balmını alıp dudaklaraına, yavaşça sürmeye başladığında sesisce onu izlemeye devam ettim.

Hiç bir şeyden haberi olmayan papatyam, oldukça masum görünüyordu. Hayatın kötülüklerini bilmeyen jungkookum oldukça toydu.

Ne kadar onu izlemek istesemde, meraklı olan tarafım beni zorluyordu. Jungkookun bu olaydan haberi olup olmadığını bilmek istiyordum, ya da bunlarla ilgisi olup olmadığını öğrenmek istiyordum.

Aralık kapıyı açarak jungkookun yanına yaklaştım. Sırtı bana dönük şekilde, makyaj aynasına bakıyordu. İrislerimi aynadan jungkooka çevirdiğimde, onunda bana baktığını gördüm.

"hoş geldin taehyung hyung, bak ben saçımı yapıyorum seninkinide yapabilir miyim hyung?" Gözlerini açıp benim ne söyliyeciğimi bekledi. Aslında bu iyi bir fikir olabilirdi, jungkook saçımı yaparken bende onunla konuşabilirdim.

Kafamı olumlu anlamda sallayıp, önüne oturdum. "hyung  bana arkanı döner misin, böyle gözlerime bakınca utanıyorum da." Yarım ağız gülümseyip, ona arkamı döndüm.

Eline lastik tokayı alıp saçıma yaklaştığında, sanki çok ciddi bir iş yapıyormuş gibi duruyordu. Aynadan jungkooku görebiliyordum, alt dudağını dişlemiş benim saçımla uğraşıyordu.

Bakışlarımı aynadan çekip ellerime indirdim. Nasıl başlamalıydım ne söylersem daha az üzülürdü papatyam.

"papatyam bogum ne iş yapıyor biliyor musun?" Aynadan bana baktığını hisetim, bende ona bakıp yüzündeki ifadeyi anlamaya çalıştım. Sanırım benden böyle bir soru beklemiyordu.

"h-hayır hyung bilmiyorum." Kestirip attığında bir şeyler olduğunu anladım. Jungkook aynadan ben görmeyeyim diye yüzünü sakladığında kaşlarımı çatım. Jungkook kesinlikle bir şeyler biliyordu.

Saçımda olan elini tutup yavaşca ona doğru döndüm. Kafasını önüne eğmişti. Tutuğum eli bırakıp, parmaklarımı çenesine yerleştirdim.  
 
Çenesine hafif baskı uygulayarak, bana bakmasını sağladım. Gözleri dolu dolu olmuştu. Bu konuyla ilgili bir şey olmuştu jungkooka.

my SWEET child TAEKOOK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin