|iğrenç görüntüler|

102 9 3
                                    

...

Taehyung hyungla birbirimizi sevdiğimiz, itiraf etmiştik ama hyungum daha bana çıkma teklifi etmemişti bu yüzden sevgili miyiz bilmiyorum.

Aslında daha önce hiç gerçek bir çıkma teklifini görmedim, bazenleri dizilerde görüyordum. Adam kadına benimle çıkar mısın diyordu, kadında evet diyordu.

"hyung s-sana bir şey sorabilir miyim." Taehyung hyungun omzundan kafamı kaldırıp beni meraklı gözlerle bekleyen hyunguma baktım. Taehyung hyungun elleri beni belimde olduğu için oldukça yakındık.

"tabii sor papatyam." Papatya demesini mutlu olmuştum, ama yinede içimdeki merak çok fazlaydı. "şey hyung şimdi sen beni sevdiğini söyledin, bende seni seviyorum ama biz şimdi sevgili mi olduk." Taehyung hyung kafasını arkaya atıp kocaman bir kahkaha attı. Ne yani biz şimdi sevgili değil miydik.

Aniden gözlerim doldu, ben taehyung hyungla sevgili olmak istiyordum, sadece onun olmak istiyorum, aynı şekilde taehyung hyung da benim olsun istiyordum. Ama taehyung hyung gülüyordu, berkide benimle dalga geçmek için öyle söylemişti.

Taehyung hyung sonunda kafasını kaldırıp bana baktı, dolu gözlerimi gördüğü anda yüzü cidileşti. Artık onun kucağına oturmak istemiyordum, benimle dalga geçmişti ve bu benim kalbimi çok kırmıştı.

Taehyung hyungun kucağından kalkıcak ken, belimde olan eli buna izin veremişti. Çaresizdim sevdiğim kişi benle dalga geçmişti.

Gözlerimden yaşlar süzülürken taehyung hyung sadece donuk gözlerle bana bakıyordu, işte oda diğer insanlar gibi benimle dalga geçmişti, ama bu sefer daha çok kırılmıştım taehyung hyungu çok seviyordum ama o beni sevmiyordu.

Taehyung hyung gözlerini hafif kırpıştırıp, tekrardan yaşla ıslanmış gözlerime baktı. Ellini belimden çekip yanağıma koydu, diğer ellinide aynı şekilde diğer yanağıma koydu.

"jungkook ben seni seviyorum sadece bazı aşklar teklif edilmeden olur ve bizim kide böyle papatyam, sen benim sevgilimsin, huzurum sun minik burunlu papatyamsın."

O zaman neden bana gülmüştü benle dalga geçiyordu işte öyle olmasa gülmezdi.

"seni kendimden sakınıcak kadar çok seviyorum. Ve güldüğüm şeyde konuşurken tavşanlar gibi oynayan burnun. Ahh dur yine aklıma geldi sanırım yine gülücem."

Dedikten sonra tekrardan kahkaha attı, bu sefer bende güldüm. Beni seviyordu taehyung hyung beni seviyordu, bu düşünceler beni daha çok güldürüyordu.

Gülmelerim şimdi kahkahaya dönüşmüştü, taehyung hyungun gülmesi dürmüş, benim gülmekten ağrıyan yanaklarımı sıkıyordu.

Ben gülerken yerimde zıplayan türden bir insandım bu yüzden şu anda taehyung hyungun kucağında, hem gülüp hemde zıplıyordum. Çok mutluydum ruhumu enerji kaplamıştı, birazda karnıma kıramplar girmeye başladı.

Taehyung hyung gözlerini kısıp, kucağında zıplayan bana dikti. Ellerini yanaklarımdan çekip belime yerleştirdiğinde durmak zorunda kaldım. Bu seferde alt dudağını dişleyip, koları yardımıyla beni kendine bastırdığında vücüdumu ateş basmıştı.

Bu...bu çok sıcaktı. Altımda hisetiğim şey çok sıcaktı. Aslında onun ne olduğunu biliyorum ama utanıyordum işte. Bu taehyung hyungun p-penisiydi.

Zihnimde doğrulayınca kavramıştın her şeyi. Bu tür şeyleri derslerde görüyordum, normalde bu kadar sıcak olmaması gerekiyordu ama hyungumun ki sıcaktı.

Taehyung hyung kafasını geriye atıp, belimde olan elleri yardımıyla beni kendine sürtüğünde, ağzım kocaman açıldı. Sırtım yay gibi gerilirken gözlerim kendiliğinden kapandı.

Ellerimi taehyung hyungun geniş omuzlarına katıp sıktım. Çok utanıyorum çok, yanaklarım şimdiden kızarmaya başlamıştı. Taehyung hyugun belimde olan ellinin değdiği yerler alev alıyordu.

Kafamı önüme eğip kızaran yüzümü sakladım. Bu duygu yine bende bir ilkti, doğrusunu söylemek gerekirse bundan oldukça memnundum.

İçimde olan kıpırtı daha çok yayılırken, gözlerimi aralayıp taehyung hyunga baktım. Bütün yüz hatları kasılmış, dudağının yanı seğirdiyordu.

Taehyung hyungun omzunu hafifçe sıkarak bana bakmasını sağladım. Kahve rengi irisleri, sanki daha çok koyulaşmıştı. Seğriyen dudağını ısırıp ani bir hareketle beni koltuğa atıp üstüm çıkmıştı.

Elerimi tekrardan hyungumun omzuna katıp üstüme daha çok çekmeye çalıştım. Amacım taehyung hyungun kokusunu çekmekti, rahatlamaya ihtiyacım vardı. karnımda sanki bir sürü sürüngen geziyordu.

Taehyung hyung tekrardan kendini bana bastırdığında, kafamı geriye atıp inledim. Taehyung hyung yüzüme yaklaşıp derin derin soluklar vermeye başladı.

"seni burda çok güzel düzmek vardı jungkookum." Yüzüme karşı tısladığında, vücudum titredi. Düzmek ne bilmiyordum ki ben.

"h-hyung düzmek ne demek." Kafamı eski konumuna getirip, bir cevap gelmesini bekledim. Cevap yerine taehyung hyung kendini bana sertçe bastırdığında, ağzım kocaman açıldı.

"ah jungkookum ah jungkookum, bu toyluğun beni delicesine tahrik ediyor, helleki kızarık yanaklarınla ve kocaman açtığın gözlerinle beni daha çok zor duruma sokuyorsun, ama ben yapmiycam bu işlerde yenisin ve yavaş yavaş davranıcaz, herşey zaman zaman olucak. Ve sorunun cevabına gelicek olursak düzmek demek iki insanın beraber olması demek."

Göz kırpıp özerimden kaltığında ben hayla uzanır bir şekilde duruyordum. Donmuştum, gerçekten bu işlerde yeni olmasam taehyung hyung ve ben, aman tanrım. Düşüncesi bile yanaklarımın daha çok kızarmasını sağlıyordu.

"hadi kalk papatyam belin tutulucak." Yerinden bana el uzatığında hemen tutum. "eee ne yapmak istersin papatyam." Elerimi yanaklarıma katıp onları gizlemeye çalıştım, taehyung hyung bu halime gülüp dışarıda kalan burnuma öpücük kondurduğunda bende hafifçe tebesüm ettim.

"sanırım gidip Barbie bebeklerimle oyniyacağım hyung, sen geldiğinden beri onlarla ilgilenmedim umarım bana küsmemişlerdir." Taehyung hyung bana şaşkın şaşkın bakıp, takrardan eski halini aldı. "pekala bende bilgisayar oyniyacağım, bogum'un bilgisayarı nerede jungkook."

Ben bilmiyordum ki sanırım odasındaydı. "sanırım odasında hyung ben de pek bilmiyorum." Taehyung hyung ayağa kalkıp abimin odasına gitti, bende kalkıp kendi odama yürüdüm, çok özlemiştim bebeklerimi.

T......

Bogum'un bilgisayarını alıp tekrardan salona döndüm. Salonda kimse yoktu, sanırım jungkook odasına dönmüştü. Zaten sesi geliyordu. Koltuğa oturup, leptopı dizime katım.

Leptopı açtıktan sonra ekrana bir göz atım, şimdi ne yapıcaktım. Aslında hedefim oyun oynamaktı ama bu dosyalar kısmını gördükten sonra değişti, Berki jungkookumun fotoğrafları vardır diye dosyalar kısmına tıkladım. Bu iğrenç görüntüleri bilmeden...

my SWEET child TAEKOOK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin