|abi lütfen benide götür|

303 21 2
                                    


Sabah uyandığım gibi arkadaşımın yoğun isteği üzere buluşacaktık. Evden çıkıp arkadaşım bogum'un
gönderdiği konuma gittim kafede oturmuş beni bekliyordu.arabamdan inip kafeye doğru adımladım beni görüp el saladı  bende hemen el salayıp yanına doğru adımladım

Şu anda bogumla masada oturmuş bekliyorduk ne o birşey diyordu ne ben."beni buraya boşu boşuna mı çağırdın işim gücüm var benim."ha yok sana işim düştü ondan çağırdım hem işin olmadığını biliyorum bütün gün bilgisayar oynayıp duruyorsun." Gözdevirip konuşmasını bekledim orangutan suratlı acaba benden ne istiycekti yine."benim çok önemli bir işim çıktı bu yüzden bir aylına yurtdışına gitmem gerek.

Sorun şukki kardeşimi evde tek başına bırakamam senden kardeşime bir aylığına bakarmısın diyecektim taehyung."siktir ordan bakıcı mıyım ben hem senin kardeşini tanımam etmem hem kaç yaşında bu velet."ona velet deme taehyung bozuşuruz ve 20 yaşında merak etme çok usludur.lütfen taehyung gitmem gerek onu evde bir başına nasıl bırakayım."off bogum sadece bunca yılık arkadaşlığımız için kabul ediyorum."ne cidimisin sen."evet." O halde ben şimdiden yol alıyim." Tanrım bu çocuk bana güvenipte çoktan valizini nasıl yapabilir. "hadi taehyung senimi bekliycem."
Çoktan ayağa kalkmış beni bekliyordu bende ayağa kalkıp onu takip ettim.

"benim şimdi eve gidip hazırlanmam lazım sende eve git ve kendin için kıyafet al yarım saat sonra attığım konuma gelirsin."pekala şimdi eve gidiyorum ben sende konumu atarsın ve umarım kardeşin yaramaz değildir."hayır çok yaramaz değil hem sen onla başa çıkabilirsin."

Evimi gelmiştim umarım orda bilgisayar vardır. Küçük valiz gibi birşey aldım elime sanırım bu kıyafetlerim için uygun olucaktır.içine beş tane üst beş tane alt katım birde iç çamaşırı sanırım artık hazırdım.

son birkez bilgisayar odama gidip baksa mı yoksa bakmasam  mı yok yok en iyisi ben arabamda bekliyim yoksa başka türlü bilgisayar oynama isteğim gitmiycek

Diğer ayakkabımın bacığını bağlayıp ayağa kalktım kapıyı da kitledikten sonra arabama doğru adımlı yordum ki bogumdan mesaj geldi neyseki çabucak atabilmişti. Eşyalarımı arka koltuğa yerleştirip ön koltuğa geçtim.

......

Hayla yoldayım çok meraklıydım acaba kardeşinin ismi neydi bizim arkadaş gurubunda bogumda vardı ama kimse onun kardeşinin ismini bilmezdi bogum küçük yaşta ailesini kaybetmışti demeki bu zamana kadar kendisi sahip çıkmıştı kardeşine iyide neden şimdi bana emanet ediyordu sanırım en çok bana güveniyordu şimidi diyebilirsiniz nasıl arkadaşını evini bilmesin diye dediğim gibi bogum çok sahipleyiciydi kardeşinin kimseyle tanıştırmak istemezdi.

Birgün biz lisedeyken d mi c mi oynarken Kai boguma kardeşini benle tanıştır demişti bogumda hayır diyince kavga çıkmıştı onların arasında tabi bir zaman sonra zorla onları barıştırmıştık. Şimdi ise arkadaş gurubunda ben bogum Kai kalmıştık bogumla orta okuldan beridir arkadaşım ama kaiyle liseden biri o yüzden kaiye pek ısınmış değilim hata bazenlerı beni çok kızdırıyodu biz seul'de Kai ise Amerika'ya gitmişti uzun zamandır onu görmemiştim görsem de artık eskisi gibi olabileceğimizi sanmıyorum

Düşüncelerim bogum'un atığı konuma gelince susturmak zorunda kaldım sanırım burasıydı bogum'un ve kardeşinin eviydi arabadan inip bogum'un dediği gibi 3. kata çıkmaya başladım. Sonuncu merdiven basamaklarını da çıktıktan sonra kapısı açık bir ev beklemiyordum sanırım burası bogum'un eviydi ama neden kapısı açıktı

Fazla düşünmeden küçük bavulumla ilerlemeye başladım ben ilerledikçe sesler daha net duyulur bir şekilde geliyordu."abi lütfen benide götür yalvarırım sana beni bir başkasıyla tek başıma bırakma." Kapının açık kalan kısmında bogum'un paçasına yapışmış bir çocuk beklemiyordum ne yani bu bogum'un kardeşimiydi hayır hayır bogum bana 20 yaşında demişti ama sanki karşımda 15 yaşında bir çocuk vardı."heh geldinmi taehyung bak bu benim kardeşim jungkook."

Gözlerimi bogum'un kardeşi yani jungkook olarak bildiğim çocuğa çevirdim hayla abisinin paçasını sıkı sıkı tutuyordu ağlamaktan gözleri şişmiş çok kötü görünüyordu bu çocuk nasıl 20 yaşındaydı çok narin gözüküyordu süt kadar beyaz bir teni vardı kendinden çok fazla gelen bol kıyafetinin kolunun tersiyle burnunu silip ayağa kalktı ilk önce bogum'un gözlerine yalvarır bir gözle bekıp bu sefer gözleri beni buldu dinmeye başlayan göz yaşları tekrardan gözünden firar etti.

"içeri gelsene taehyung neden hayla kapıda dikiliyorsun." Bogum'un demesiyle anca kapı eşiğinde oldumu idrak edebilmiş tim ayakkabılarımı çıkarıp bogum'un yanına adımladım."sen geç otur taehyung benim yarım saat sonra uçağım kalkıcak." Diyip benim omzumdan tutup kulağıma eğildi."jungkooka dikkat et taehyung sakın onu dışarıya tek başına gönderme okula sen götür ve sen al sakın geç kalma ve onun telefonu yok birşey olursa senden arasın beni." Kafamı sadece tamam anlamında salamakla yetindim sonrada zaten arkasını dönüp bizi jungkookla yanlız başımıza bırakıp gitti.

my SWEET child TAEKOOK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin