0.5

571 34 4
                                    

"Olivia, hadi kalk. Kahvaltı vakti!"
"Günaydın Felix."
"Sana da günaydın." diyip yanağımı öptü ve yavaş yavaş odadan çıktı. Ben ise etrafıma bakındım. Bu gün cumartesiydi. Rahatça vakit geçirebilirdim. Gözlerim odanın her tarafına bakarken yerde gelişigüzel hazırlanmış bir yatak gördüm. Demek ki Bill yerde yatmıştı. Aslında ben yatakta yatmıştım pijamamı giyip herhalde oda beni kaldırmak istememiş. Neyse ya. Kafamı iki yana salladım ve düşünceleri bir kenara bırakıp yavaşça kalktım. İlk olarak telefonumu kontrol ettim. Annem veya babam, ikiside aramamış. Asık bir suratla çantamdan diş fırçamı alıp lavaboya doğru ilerledim. Kapıyı açıp sağa döndüm ve baktığım yerde altına kareli pijama altını giymiş üstü ise tamamen çıplak olan Tom'u gördüm. Gözlerinin içine baktım ve lavaboya gittim. Arkamdan kapıyı kapattım, kitledim ve musluğu açıp yüzüme soğuk suyu çarpmaya başladım. Yüzümü yıkamam bitince diş fırçama biraz diş macunu sürüp dişlerimi fırçalamaya başladım. Uzun süre (2 dakika) dişlerimi fırçaladım ve en son diş fırçamı orda bırakıp çıktım. Kapıda Felix beni bekliyordu.
"Sonunda çıktın abla ya altıma yapıcam."
"Tamam geç." Biraz güldüm ve alt kata indim. Bill bize kahvaltı hazırlıyordu. Yavaşça Bill'in yanına gittim ve ona günaydın dedim. O da bana karşılık verdi. Bir yandan yemek masasına oturdum bir yandan da annemi aramaya çalıştım.
"Aradığınız numaraya şu an da ulaşılamıyor. Lütfen sinyal sesinden sonra tekrar deneyiniz."
Daha sonra dayımı aramaya karar verdim.
"Olivia?"
"Dayı, annem nerde?"
"Bizde kalıyor kızım. İyisin değil mi sen? Annen uyuyorda arıyacaktı seni saat 13.00 gibi."
"İyiyim ben arkadaşlarımda kalıyorum haberi olsun."
"Tamam Olivia. Bir sıkıntı olursa söyle."
"Tamam, dayı. Teşekkürler"
"Rica ederim birtanem." dedi ve kapattı.
Bill sorgulayan gözlerle bana bakıyordu.
"Aynı yine."
"Üzülme ya sıkma canını."
"Anneme üzülüyorum." Uzun süre yere baktım.
"Keyfini neyin yerine getireceğini biliyorum."
"Ne?"
"Havuza girmek."
"Ama yanımda mayo yok."
"Bizim evde birkaç bikini var. Seç, beğen, al, giy."
"Ayıp olur ya."
"Saçmalama istersen Oli."
"Tamam."
"Sen odama çık bende bikinileri getiririm."
"Tamam." dedim ve hızlıca odaya çıktım. Biraz bekledikten sonra Bill geldi. Elinde 3 tane bikini vardı.
"Al sen bunları. İstediğini giy ve arka bahçeye gel."
"Felix ne giyecek?"
"Benim eski mayolarımdan var onu giyer."
"Biz hemen gidip alırdık aslında."
"Hadi Olivia."
"Peki." diyip odadan çıktı. Ben ise hangi bikiniyi giyeyim diye düşünüyordum. Siyah renkli olanı aldım ve giydim. Aynanın karşısına geçtiğimde ise aşık olmuştum resmen. Kendimi uzun uzun incelerken kapı çaldı.
"Geeel." Sesimi duyduğu anda Bill içeri girdi.
"Yakışmış baya."
"Teşekkür ederim." dedim. Kendime aynada bir daha baktım.
"Hadi bahçeye gel herkes seni bekliyor.
"Tamam geliyorum" Son kez kendime baktım ve Bill'in arkasından aşağı indim. Yavaşça gidiyorduk. Evde bir sessizlik hakimdi.
"Sonunda geldin abla." Felix'e baktığımda çoktan Tom ile havuza girmiş oyun oynuyorlardı. Gülümsedim ve şezlonglardan birine geçtim. Bill ise beni sinirlendirmek için şezlongun önüne geldi ve beni ıslatmak için suya atladı. Atladığı anda bana doğru gelen sular yüzünden ıslanmıştım. Sinirlenip ayağa kalktım ve havuzun yanına geldim.
"Ya ıslandım mutlu musun? Ben ne güzel oturup kitap falan okuyacaktım, sizi izleyecektim ama sen ne yaptın sen bana su att-" Tam lafımı bitirecektim ki Tom beni bacağımdan tutup suya çekmişti. Sadece üstüm ıslanmışken şimdi her yerim ıslandı. Sinirlenip havuzdaki suyu Tom'a doğru fırlatmaya başladım. İkimizde birbirimize su atıyorduk.
"Dur Tom. Burnuma su kaçtı." diyip biraz öğürüyormuş gibi yaptım. Tom ise korkarak yanıma geldi ve beni suyun yüzeyine doğru çıkardı. Ben ise bunu fırsat verip Tom'u omuzlarından tutarak havuzun içine doğru bastırdım. O kadar eğleniyordum ki. Biraz onu suyun altında tuttuktan sonra çıkardım. Tom havuzdan çıktığında bana sinirli bakıyordu. Ben ise gülmekten ağlamıştım. Daha sonra Tom çok sinirlendi ve beni kucağına alıp havuzun diğer kenarına fırlattı. Beklemiyordum. Daha sonra yavaşça suyun içine gömülmeye başlamıştım. Dışardan sesleri geliyordu. Hepsi kahkaha atarak gülüyordu. Duyuyordum. Onları korkutmak istedim ve suyun içinden çıkmadım. Dibe batmış gibi görünmek istedim. Bir süre suyun dibinde kalınca Bill hızla bana yaklaştı ve suyun üstüne çıkardı.
"Olivia iyi misin?!" Daha fazla dayanamadım ve gülmeye başladım. Sonra herkes gülmeye başladı.
Akşam 20.00'a kadar havuzda kaldık. Zaten 1 buçuk saat sonra parti başlıyordu. Eğlendik. Güldük. Ve ben olabildiğince Felix'in sorularından kaçtım. Sürekli "Annem nerde?" "Babam nerde?" "Neden eve gelmiyorlar?" "Bir şey mi oldu?"
Bütün sorulara bir yalan uyduruyordum fakat yalanım ortaya çıkarsa ne olacağını bilmiyorum. Ama her yalan bir gün ortaya çıkar, değil mi?

Pale Moonlight -Tom KaulitzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin