1.0

474 35 9
                                    

"Baba anlamıyorsun. Ben Tom'la öpüşmedim."
"Mila'nın attığı fotoğraf peki?"
"Ne?"
"Sana güvenmiştim, Olivia." Yavaş yavaş üstüme geliyordu. Geri geri gidiyordum ama artık gidecek yerim kalmamıştı.
"Baba dur lütfen."
"Olivia, söz ver."
"Baba, lütfen. Ben seviyorum Tom'u bak o da beni seviyor."
"Kendini kandırma."
"Baba Tom'a bir şans ver. Zaten beni üzerse ben bir daha görüşmem onunla."
"Hayır. Buna izin veremem." Tam bir şey söyleyeceklen kapı çaldı.
"Ben kapıya bakıcam sende bekle burda." Kafamı salladım ve aynanın karşısına geçtim. Ağlamaktan kıpkırmızı olmuştum. Kapımı kapattım ve yatağıma oturdum. Komodinimin üstünden kulaklığımı aldım ve şarkı açıp yorganın altına girdim.
——
Skyfall- Adele
Where you go, I go
What you see, I see
I know I'd never be me
Without the security
Of your loving arms
Keeping me from harm
Put your hand in my hand
And we'll stand
——
"Olivia." Biri kulaklığımı çıkardı ve bana seslendi. Arkamı döndüğümde Tom'u gördüm. Hemen ayağa kalktım ve Tom'a sarıldım. Uzun süre boyunca hiç konuşmadan sarıldık.
"Nasıl geldin buraya?" dedim bir yandan yatağıma otururken.
"Ailemle geldim." Yanıma oturdu ve kafasını dizime yasladı.
"Ailem senin aileni ikna etmeye geldi."
"Ne yazık ki asla öyle bir şey olmayacak."
"Bekle gör." dedi ve gözlerime bakmaya başladı. Uzun süre bakıştık ama kendimi dudaklarına bakmaktan alamıyordum.
"İstiyorsan öpebilirsin sıkıntı yok."
"Aşağıda babamlar var saçmalama." dedim ve ayağa kalktım. O da yatakta doğruldu ve beni üstüne çekti.
"Bırak beni." desemde dinlemedi ve beni öpmeye başladı. İlk başta karşılık vermedim ama aşağıdan kahkaha sesleri gelince ben de karşılık verdim. Yavaş yavaş üstüne çıktım. Dudaklarımı dudaklarından ayırıp üstümü çıkarmaya başladım.
"Abla babamlar sizi çağırı-" Felix gelmişti. Bu çocuk her şeyi nasıl berbat edebiliyor?
"Çabuk giyinin. Bakmıyorum ben." Hemen üstüme tişörtümü giydim ve yanıma Felix'i çağırdım.
"Bundan kimsenin haberi olmayacak." dedim ve Felix'in eline 15 Euro tutuşturdum. Kafasını sallayıp asker selamı verdi ve alt kata indi. Felix'in arkasından biz de aşağıya indik.
"Olivia." diye seslendi Tom'un babası bana.
"Buyrun efendim."
"Nasılsın kızım."
"İyiyim, siz?"
"Biz de iyiyiz, teşekkürler." dedim ve Tom'un yanına oturdum. Tom kulağıma doğru yaklaştı ve bir şeyler fısıldamaya başladı.
"Babam halletmiş gibi duruyor."
"Umarım." Kafasını omzuma koydu ve gözlerini kapattı. Benim ise elim titriyordu. O da anlamış olacak ki elimi tutmaya başladı. Biz öylece koltukta otururken aklıma Bill geldi.
"Bill nerde?" Tom yine kulağıma fısıldadı.
"Uyuyordu biz de uyandırmadık."
"Peki."
Biz öyle otururken babam bize bakarak konuşmaya başladı.
"Evet çocuklar. Biz aileler olarak aramızda konuştuk. Birlikte olmanız da bir sıkıntı görmedik. Hala içimde kuşkular var ne yazık ki. Ama size istediğiniz hayatı yaşama özgürlüğü tanımamız gerektiğine karar verdik. Sadece tek bir şey söylemek istiyorum. Tom eğer kızımı üzersen, olacakları hayal bile edemezsin." dedi ve derin bir sessizlik oluştu. Tom biraz strese girmişti. Ama elimi onun bacağına koydum ve kulağına fısıldadım.
"Sakin ol. Beni hiçbir zaman üzmeyeceğine eminim."
Bana baktı ve gülümsedi.
"Biz kalkalım artık." dedi Tom'un babası. Herkes yavaş yavaş ayaklandı ve kapıya doğru gittik. Herkes vedalaştı ve son olarak Tom yanıma yaklaştı ve dudağımı öptü.
"Heeeeey!" diye bağırdı Felix. Aynı şekilde babamda bana dik dik baktı. Bende Tom'dan ayrıldım ve onlara son kez el salladım. Onlar gidince kapıyı kapattım.
"Kızım tek istediğim senin mutluluğun. Bir sıkıntı olursa bana söyle. Lütfen."
"Tamam babacığım. Ama şu an çok daha önemli bir işim var."
"Ne işin var?" diye sordu annem.
"Mila'yı aramam lazım."
"Bence arama ya boşver." dedi Felix.
"Olmaz."
"Bu gün dinlen kızım yarın konuşursun."
"Of tamam." dedim ve yukarı odama çıktım. Üstümü değiştirdim ve yatağıma girdim. Artık rahatça uyuyabilirdim.

Pale Moonlight -Tom KaulitzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin