Koşarak odama çıktım. Babam Tom'u nerden tanıyor olabilir ki?
"Olivia."
"Baba, anlat artık."
"Kızım, Tom'un zaten bütün okulunuzda dedikodusu var. Ben Tom'un babasıyla arkadaşım. Bazen onlara gidiyorum. Ya da Tom'u görüyorum dışarda. Yanında hep farklı kız var. Babasındanda dinliyorum olanları. Tom sana uygun kişi değil. Onunla takılmanı kabul edemem. Sana zarar verip ortada bırakır seni."
"Annem neden tanımıyor? Madem sen babasıyla arkadaşsan?"
"Iııı.. şey biz okul arkadaşıydık babasıyla arada sırada eski okul arkadaşlarımızla görüşüyoruz. O zaman görüyorum yani."
"Arada sırada görüşüyorsanız nasıl Tom'un hep farklı kızla olduğuna emin olabilirsin ki? Belki ayrılıyorlardır."
"Benim son söyleyeceğim buydu. Bir daha yanında Tom'u görmek istemiyorum."
"Bana cevap ver. Nerden tanıyorsun Tom'u?"
"Sana bu konu kapandı dedim, Olivia Sonne. Bir daha bu konu açılırsa hoş olmaz. Şimdi giyin akşam yemeğine gel."
"Çık git baba."
"BANA SESİNİ YÜKSELTME!" dedi.
"Bende biliyorum Tom'un benim için uygun olmadığını. Ama ona çok aşığım. Beni kullanıp bırakıcak ama lütfen bu hatayı yapmaya, en azından 1 hafta bile mutlu olmama izin ver. L-lütfen baba." Ağlamaya başlamıştım. Hiç durmadan ağlıyordum. Babama yalvarsamda kabul etmedi. En son yüzüme kapıyı çarptı ve çıktı. Ne yapacaktım ben şimdi.
Telefonumu aldım ve Tom'a mesaj attım.
——
Olivia
babam senin babanı tanıyor mu?
Tom
evet.
Olivia
babam seninle konuşmamı istemiyor.
Tom
hadi aşağı in.
Olivia
saçmalama.
Tom
bill çağırdı dersin.
Olivia
tamam ben aşağı iniyim bill arasın beni dolaşmak istediğini söylesin.
Tom
tamam.
Olivia
bay bay.
Tom
görüşürüz Olivia.
Bir dakika ağlamıyorsun değil mi?
Olivia
Tabikide ağlamıyorum.
Tom
Ağlıyorsun.
Olivia
Boşver
——
Telefonu kapatım üstüme bir şeyler giydikten sonra telefonumu alıp aşağı indim.
"Yemek yemiyeceğim."
"Eğer Tom yüzündense-"
"Hayır, baba." Suratım asık bir şekilde koltuklara oturdum. Biraz telefona baktım ve sonra telefonum çalmaya başladı.
"Alo."
"Olivia. Hadi çık dışarı geldik biz."
"Tamam." Telefonu kapatıp babamın yanına gittim.
"Baba, Bill beni dışarı çağırıyor. Gidebilir miyim?"
"Tom'da orda değil mi?"
"Hayır, hayır."
"Tamam gelsin, Bill. Ama ben seni dışarı çıkarıcam. Eğer Bill'in yanında Tom'u görürsem. Unut her şeyi."
"Zaten çok kalmayız yarın okul var."
"Tamam hadi çağır."
"Tamam babaa." dedim ve Bill'i aradım.
"Bill, Tom'u acil sakla."
"Neden?"
"Babam açıcak kapıyı ve seninle konuşucak. Tom'u görmemesi lazım."
"Tamam o iş bende çalıyorum kapıyı."
"Tamam." dedim ve telefonu kapattım. Biraz bekledim ve en sonunda kapı çaldı.
"Hadi Olivia."
"Tamam baba." dedim ve kapıya doğru ilerledim.
"Merhaba efendim."
"Nasılsın Bill?"
"İyiyim siz?"
"Teşekkürler. Siz nereye gidiceksiniz?"
"Sokaklarda dolaşacağız biraz. Geliriz."
"Tamam dikkat edin."
"Peki efendim. Hadi çıkalım Oli."
"Tamamm." dedim ve Bill'in koluna girdim.
"Bir şey olursa arayın. Gelirim alırım sizi."
"Tamam baba git hadi."
"Peki." dedi ve gülerek kapıyı kapattı. Ben hala Bill'in koluna girmiş, ona yakın bir şekilde duruyordum.
"Tamam, tamam. Ayrılın." dedi Tom çalılıkların arasından çıkarak.
"Kıskanma." dedim gözlerimi kısarak.
"Hadi gel." dedi bir elini belime koyup beni kendine çekerek.
"Dur. Babam görmesin."
"Tamam. Hadi gidelim."
"Ben de geliyorum."
"Hayır Bill. Ben Olivia ile gezicem."
"Saçmalama Tom, Bill benim en yakın arkadaşım."
"E siz birlikte gezin o zaman."
"Üff tamam. Hadi gelin gezelim."
İkiside yanıma geçti. Birlikte sokaklarda dolaşmaya başladık. Garip bir şekilde kimseler yoktu sokakta. 2 saat boyunca sohbet ederek dolaştık.
"Ben çok yoruldum." dedi Bill.
"Tamam gelin oturalım."
"Nereye?"
"Kaldırıma." dedim ve oturdum. Bill'de yanıma oturdu.
"Bana bakmayın öyle. Ben oturmam."
"Tamam." dedim ve sağıma döndüm. Bill'le konuştum. En son Tom dayanamadı ve yanıma oturup beni göğsüne yatırdı. Bir süre öyle yattım.
"Oliviaaa. Annen arıyor." Telefonuma baktım. Annem arıyordu.
"Alo anne."
"Nerdesin? Kaç kere aradım."
"Bill ile dalmışızda farketmemişiz."
"Eve geldiğinde anlatırsın."
"Ne, neyi?" dedim ama annem telefonu çoktan kapattı.
"Eve gitmem lazım çocuklar."
"Tamam ben seni bırakayım Tom'da eve gitsin."
Hepimiz kaldırımdan kalktık. Tam arkamı dönüyordum ki Tom bileğimden tutup beni kendine çevirdi ve dudağıma yapıştı. Ne olduğuna anlam veremediğim için karşılık veremedim.
"Bir dahaki sefere hazırlıklı ol." dedi ve göz kırptı. Yavaş yavaş yürümeye başladığında biz de Bill ile ters yöne ilerlemeye başladık. En son eve vardığımızda
"Kendine dikkat et Olivia."
"Sende Bill." dedim ve eve girdim. Mutlu mutlu kapıyı kapatırken babam bana seslendi.
"Arkadaşlarını düzgün seç kızım."
"Ne?"
"Mila diyorum. Bana her şeyi anlattı. Sokaktada sizi görmüş. Öpüşürken."
"Baba saçmalama. Ben niye öpüşeyim ki Bill ile."
"Evet niye Bill olsun ki. Tom'la diyorum zaten."
Ve Felix ağzından bir kelime kaçırdı.
"Hassiktir."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pale Moonlight -Tom Kaulitz
Random"Sadece şaka yapmıştım. Sinirlendiğini görmek hoşuma gidiyor." "Bir daha bana bulaşma, Kaulitz. Karşıma bile çıkma. Seni görmek midemi bulandırıyor."