ben zaten biliyordum

235 27 12
                                    

Dönme dolaptan indiğimiz zaman yerde bizi bekleyen Hee hyungu gördüm. Koşarak Riki'nin yanına geldi. Ona iyi olup olmadığını sormaya başladı.

"Olum siz manyakmısınız. Hadi Eunchae'yi anladım da Niki senin yükseklik korkun yokmu???!! Ne diye çıkıyorsun şu lanet şeye. Ya bayılsaydın"
"Tamam hyung bak indim. Üstelik ben çok iyiyim."

Niki bana bakıp sırıttığında Hee hyung hemen tekrar konuştu.

"Niki evde bunun hesabı ve sorgusu olucak. Kendini ona göre hazırla"

Güldüğüm zaman Zuha arkadan bağırdı.

"Ne hesabı bilmiyorum ama Eunchae sende kendini hazırla"

  Sesli yutkunduğumda cidden hemen öğrendi mi diye telaşa girdim. Ellerim terlediğinde Niki omzumu tuttu.

"Yavaş ol ne bu heyecan. Zuha hiçbirşey bilmiyordur. Sadece laf olsun diye söylemiştir."
"Umarım öyle olur"
"Hem sen niye bu kadar tedirgin oldunki?"
"Bilmiyorum"

Niki gülüp yanımda yürüdü. Arada bir sürekli "oha cidden sevgilimi olduk" desede onunla bu gece gerçekten güzeldi. Hiç unutamayacağım anılarım oldu. Sanırım onları aklımın derinliklerindeki mahzene kapatıcağım.

Kendi kendime güldüğümde Niki bana baktı.

"Ne oldu niye gülüyorsun"
"Hiç.."
"Bak ama hiç aklıma gelmezdi. Uğraşmayı sevdiğim kızın dönme dolabının tepesinde sevgilim olucağı"
"Benimde çünkü zorba sandığım kişinin sevgilisi olucağımı hiç düşünemezdim"

Birlikte bu gece sadece eğlendik. Arada bir romantik iltifatlar etsede onu cidden bu haliyle görmek içimi ısıtıyordu. Hep sadece Niki sandığım kişi karşımda 7 yaşındaki bir çocuk gibi davranıyordu.

Belkide hep Niki olduğu tarafı gösterdi. Bunu hiçbir zaman bilemeyeceğim. Şuan tek bildiğim onunla mutlu olmamdı.

Gecenin sonunda hep birlikte dağıldık. Zuha unni beni odasına çıkarıp sorguya aldığında gergin olmaya başlamıştım.

"Heeseung hyung neden Niki ile yan yanarken bunun hesabını evde sorucağım dedi?"
"N-nnerden b-b-biliyim ben"

Hem kekeme olmuştum. Hem de sürekli göz kaçırıyordum. Yalan söylemekte uzmanlaşmam gerek.

"Hadi ama Eunchae. Yalan söylediğini ikimizde biliyoruz."

Kapı aralandı ve bize bakan 3 kafa gördüm. Meraklı gözler ile bakan Kkura unni konuştu.

"Hayır beş kişi "

Şuan daha da yandım. Onlara ne açıklayacaktım. Bence doğruları söylemek en iyisi.

Hepsi Zuha unninin yatağına dizildiğinde sandalye çekip üstüne oturdum. Meraklı bakışlar ve sesi ile beni bir suçlu gibi süzen Jen unni ile başladı her şey.

"Evet nedir yalan söylemeye çalıştığın konu?"
"Evet nedir?"
"Şey...lunaparkta"
"Evet az önce döndük"

Chaewon unni Kkura unninin koluna vurduğunda ciddiyet bozuldu. Sonrasında devam ettim.

"Niki'yi meydan okumaya davet ettim... sonra"

Tüm gözler üstümdeydi. Dudaklarımın arasından çıkıcak bir kaç kelimeyi bekliyorlardı.

"Oda kabul edince... ıntikam için onu dönme dolaba bindirdim.. sonra elektirik gitti ve.. çok korktu..."

Duraksayıp derin bir nefes alarak gözlerimi kapadım. 4 kelime tek. Bu kadar zor olamaz.

"Bana çıkma teklifi etti"
"NEEE!!"

4 ayrı ses ve 4 farklı tepki. Kkura unni ayağa kalkıp bana sevinç ile sarılırken Chaewon unni "henüz daha küçüksün dedi"

Jen unni yaklaşıp sınırlı bir ifade ile "hani benimle evlenicektin!" Dediğinde ağzımı dahi açamadan Zuha unni "ben zaten biliyordum" dedi.

Onlarla konuşmaya devam etsemde Niki ve Hee hyungu düşündüm. Acaba onlarda konuştu mu?

The GAME of BULLYİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin