Yakışıklı Öküz

Bölüm-6

Benimle birlikte Gökçe ve Deniz'de uyanmış şaşkınca bir birbirimize bir kapıda duran Selda hoca ve öğrencilerine bakıyorduk.

Selda hoca kaşlarını çatmış bize bakıyordu. Ah bir saniye Selda hocanın arkasında duran Doruk'muydu yoksa? İnanmıyorum evet Doruk'tu bu.

"Ne yapıyorsunuz siz burda?"
Selda hocanın sinirle bize bağırmasıyla irkildim. Deniz ve Gökçe de yanıma gelmişlerdi.

"Şey.. Hocam biz.." Diyerek ağzımda birşeyler gevelemeye çalışıyordum. Sıkıntıyla bizimkilere dönüp baktım. O sırada Selda hocanın yanından bir ses yükseldi.

"Hocam arkadaşlar uyuyakalmışlar galiba" dedi Doruk alayla gülerken.

Kafamı o tarafa çevirip sinirle ona bakarken göz göze gelmiştik. Hala alaylı bir şekilde bana bakıyordu.

"Gençler sorumu tekrar ettirmeyin" dedi Selda Hoca sinirlenerek.

"Hocam biraz özel bir durum. Daha sonra özel olarak konuşabilir miyiz?" Dedi Deniz kendinden emin bir şekilde. Konuşmasını bitirince gözlerini Doruğa çevirmiş öldürmek istercesine sert bakışlar atmıştı. Doruk'ta aynı şekilde ona karşılık vermişti.

Selda Hoca iç çekerek üçümüze baktı ve "Bir saat sonra üçünüzde odamda olun" dedi.

Başımızı sallayarak hızlı adımlarla konferans salonundan çıktık.

"Oha be saat 10 olmuş. Bu saate kadar üçümüzde uyanamamışız." Dedi Gökçe hayretle konuşurken.

"Napalım kızım geç uyuduk gece" dedi Deniz.

"Ee hocaya ne diyeceğiz?" Dedi Gökçe bu sefer.

"Gerçeği söyleriz ya ne yapalım? Selda Hoca'nın sert göründüğüne bakmayın anlayışlıdır." Dedi Deniz.

"Neyse ya karnım gurulduyor hadi kantine gidelim" dedim bizimkileri kantine doğru iteklerken.

Kantinden birşeyler aldıktan sonra bir masaya oturduk.

"Dersiniz var mı bugün?" Dedim bizimkilere bakıp.

"Benim 2 saat sonra var." Dedi Gökçe.

"Benim de var da girmem heralde" dedi Deniz umursamaz bir tavırla kahvesini içmeye devam ederken.

Deniz'in bu tavırlarına alışkındık. Genelde dersleri umursamazdı. Sadece sınavlara girerdi ve çoğunda biz yardımcı olurduk sınavlarda. O 3.sınıftaydı ama yine de anlayabildiğim konular vardı aralarında özellikle dil derslerine ben çalıştırırdım.
Gökçe ikimizden de küçüktü. 1.sınıfa gidiyordu. Bu sene bir ev aradığını duymuştum ve onunla irtibat kurup onu da evimize almıştık.

Gökçe kahvesini bitirdikten sonra boş bardağı masaya bırakıp "Selda Hocanın odasına gidelim belki gelmiştir" dedi. Bunun üzerine üçümüzde kalkıp 2. Koridora çıktık.

Selda Hoca'nın odasına geldiğimizde kapıyı hafifçe tıklatarak kapıyı araladığımda içeride bir öğrenciyle konuştuğunu gördüm. Kapıyı kapatıp özür dileyerek çıkarken Selda Hoca
"Gelin gençler" diyerek beni kapıdan çevirdi ve arkamda duran Gökçe'yle Deniz'e işaret yaparak içeriye çağırdım. Biz içeri girdik ve içerideki öğrenci dışarıya çıktı.

Selda Hoca bize dönerek "Evet sizi dinliyorum" dedi ciddi bir ifadeyle.

"Hocam açıkcası dün geceyi burada geçirdik" dedi Gökçe birden.

"Nasıl yani?!" Dedi Selda Hoca kaşlarını kaldırırken.

Durumu düzgünce açıklamaya çalışarak sözü ben devraldım.