Doruğun ne yaptığını anlayamadan onu izliyordum. Gözlerini gözlerime dikmişti ama başka şeyler vardı kafasında sanki. Daha sonra birden bana yaklaşmaya başladı. Yavaş yavaş sakince burnumun dibine kadar girdi. Ne yapmaya çalıştığını anlamıyordum. O kadar yakındı ki birden beni tekrar öpeceğini sanıp tam geri çekilecektim ki gözleri kapandı ve ardından "özür dilerim" kelimeleri ağzından döküldü. Ne olduğunu hala kavrayamamıştım, Doruk benden özür mü dilemişti? Evet görünüşe bakılırsa öyleydi.
Gözlerini açtığında biraz da olsa benden uzaklaşmış ve gözlerini bana dikmişti. Birşey diyemeden ona bakıyordum ve sonunda gözlerimi onunkilerden kaçırıp koltukta arkama yaslandım. İkimizde konuşmuyorduk. Kafamda bir sürü soru vardı.
Niye özür dilemişti?
Niye bu kadar önemsemişti beni?
Niye bu kadar yakışıklıydı?
Ben bunları düşünürken Doruk ne zaman yaktığını bilmediğim sigaradan bir duman aldıktan sonra konuştu."Seni öptüğüm için özür dilerim. Üzgünüm" dedi bana bakarak. Gerçekten üzgün göründüğünü söyleyemezdim çünkü umursamaz bir tavırla söylemişti. Yine cevap vermemeyi seçtim ve yanından kalkıp gidiyordum ki hızlıca kalkıp önüme geçti.
"Aslında biliyor musun üzgün falan değilim" dedikten bir saniye sonra gözlerimin içinde baktı ve eliyle belimden kavrayıp dudaklarıma yapıştı. Kelimenin tam anlamıyla yapıştı.O kadar şehvetle öpüyordu ki bir an ona karşılık vermemek için zor tutmuştum kendimi. Vücudunu benim vücuduma bastırdığında yaptığı şeyi yeni kavrayabilmiştim. Ne yapacağımı bilmiyordum. Bir an gelen dürtüyle onu kendimden uzaklaştırdım.
"Ne yapıyorsun sen ya!?" Dedim kaşlarımı kaldırıp bağırarak cevap vermesini bekledim. Beni öpmesi karşısında utancımı gizlemek için kendimi zorlamıştım. Ondan bir adım gerilemiştim ama o aramızdaki bir adımı kapatarak bana doğru yanaştı.
"Seni öptüğüm için üzgün olmadığımı söylüyorum" dedi. Sesi kısık çıkmıştı ve kelimeleri üstüne basa basa yavaşça söylemişti.
"Her istediğin zaman beni öpebileceğini mi sanıyorsun?" Dedim sinirle. Gerçekten ne yapmaya çalıştığını anlayamıyordum. Beni ilk öptüğünde iddia için öpmüştü ve şu an eminim ki beni de diğer kızlar gibi yatağa atmaya çalışıyordu.
Dediğim şey karşısında cevap vermemişti ama hala gözlerime bakmayı sürdürmüştü."Ben gidiyorum" dedim ve yanından geçip koltuktaki çantamı alıp kapıya doğru yürüyordum ki kapının kilitli olduğu aklıma geldi ve Doruğa dönüp "Anahtarları ver" dediğimde yüzünde alayla karışık bir hüzün var gibiydi. Konuşmayıp bana bakmaya devam ediyordu. Odadaki sessizlik çıldırmama neden oluyordu.
"Konuşsana artık. Birşey söyle. Susmandan nefret ediyorum" diye bağırıp ardından çantamı yere fırlattım. Yere attığım çantaya baktı ve ardından bana bakmaya devam etti. Ne diyeceğini bilmiyor gibiydi. Oflayarak evin içindeki merdivenin ikinci basamağına oturdum. Dirseklerimi dizlerime koyup ellerimi saçlarımın arasıdan geçirdiğimde salonda hala sessizlik hakimdi.
-DORUK-
Merdivenlere oturduğunda yanına gidip gitmeme konusunda kararsız kalmıştım. Ona içimdekileri dökmek istiyordum. Ailemin iki ay önce öldüklerini, hayatın bütün zorluklarına karşı tek başıma ayakta kalmaya çalıştığımı, uzun süredir ilk defa bir kıza eğlenmek için bakmadığımı anlatmak istiyordum ona. Ama tek yaptığım şey cebimden sigara paketini çıkarıp bir sigara yakmak oldu.Ellerini saçlarının arasından çekip kafasını kaldırdığında yanan sigarama baktı. Bana sinirliydi. İddia yüzünden bana hep sinirliydi. Ama bu sefer çekip gitmesine izin vermeyecektim.
-NEHİR-
Elindeki zehirden bir duman alarak yanıma yavaş adımlarla yaklaştı. O sırada gözlerimi ahşap zemine sabitlemiştim. Beni diğer kızlar gibi görmesinden nefret ediyordum.
![](https://img.wattpad.com/cover/40774121-288-k480106.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yakışıklı Öküz
Novela JuvenilKulağımı tırmalayan bir fren sesiyle yerimden sıçrayıp sol tarafımda az daha ezilmeme sebep olan siyah bir porsche durdu. Arabayla aramda en fazla 20 santimetre mesafe vardı. Olayın şokunu atlatabilmem birkaç saniyemi almıştı ve kendime geldiğimde a...