6. BÖLÜM

0 0 0
                                    

   Selaam.... Öncelikle herkesin geçmiş bayramı mübarek olsun 🌺 Uzun zamandır burda olmadığım için küçük bir açıklama yapma gereği duydum. Finallerim ile hikayemi aynı anda yürütemedim maalesef o yüzden bi süre buralarda yoktum. Şimdi daha da büyük bir tempo olan gelinin kız kardeşi görevini üstleniyorum ve önümde yorucu bir abla düğünü var 🥲🫠🫠 Amaa olabildiğince buralarda olmaya çalışacağım.. Öpüldünüz 🫶🏻
   Burdan devam edebilirsiniz....

"Feraay!"

İsmimin yüksek bir şekilde seslenilmesiyle kendime geldim.
"Ne zamandır sana sesleniyorum daldın gittin o tarafa doğru."
Reha'nın söyledikleriyle gözlerimi kırptım.
"Ya dalmışım öyle Reha. Kusura bakma duymadım bana seslendiğini."

"Korkuttun beni bir şey oldu sandım." Reha'nın cümlesi kafamda yankılandı...

Korkuttun beni...

Korkmuş muydu gerçekten? Benim için...
"Üzgünüm öyle daldım gittim. Korkulcak bi durum yok merak etme."
Reha daha üstelemeyip önüne döndü. O an anladım o okyanus gözlerinin bendeki etkisini, aklımdaki olayları unuttuğumu....

Peki babam niye burdaydı ki? Hem de Zerrin ile. İçimde bu Zerrin'in sağlam kazık olmadığını anlamıştım zaten. Kendi kendime söylenmelerim, fikir yürütmelerimle uçak yolculuğumuzu tamamladık. Reha bir süre beni izlemişti yolculukta. Belli ki anlamıştı bende bi durumlar olduğunu. Sırayla hepimiz uçaktan inecekken bir şey görmemle resmen dumura uğramıştım...

Babam Zerrin'in belinden tutuyordu. Belinden...

Hemen aklıma annem geldi. O ne yapıyordu peki? Hak ediyor muydu bu durumu ! Asla. Hangi kadın hak ederdi ki zaten?
Belime dokunan elle kendime geldim.
" Kızıl anladım ne olduğunu ama şimdi kendini bırakma vakti değil tamam mı ? Konuşuruz bunu biz senle." Reha'nın tesellisiyle kafamı onaylarcasına salladım ve yavaş yavaş uçaktan inmeye başladım. Uçaktan inmemle yüzüme çarpan soğuk beni kendime getirdi. Neydi bu yaşadıklarım? Az önce gördüklerim? Kafam allak bullaktı. Reha'nın desteğiyle taksiye bindim.

"Eveett millet doğru otele gidiyoruz şuan. Biraz dinlenip buluşma yerini bildireceğim ben size gruptan." Berfu'nun yönlendirmesi ile taksi bizi otele bıraktı. Otelde herkes nasıl bir düzen oluştuğunu düşünüyordu bence içten içe.
"Şimdi gençler odalarımız ikişer kişilik. Yani üç odamız var. Birlikte kalmak isteyenler kimler?"
"Bence biz eski düzene devam edelim Berfu." Dedi Mayıs.
"Akıllıca bahar kuşu."
"O zamaan biz Selimle aynı odadayız."
"E biz de Nevayla. Yani kızıl kraliçe sana da Reha ile kalmak düşüyor. Kolay gelsin aşkım." Mayıs böyle diyip bana göz kırptı. Ne yani Reha ile ben mi kalacaktım ?
"Şey bence başka kombinasyonlar da düşünebiliriz." dedim utana sıkıla.
"Yok bebeğim en iyi kombinasyon bu. Haydi herkes odasınaa!" diyip hınzırca bir gülüş attı bana.

Bu neydi şimdi?

Herkes odasına çekilince biz de Reha ile birlikte odamıza geçtik. Odamız...
"Hadi gel bakalım kızıl biz de dinlenelim. Sen pek alışık değilsin tabi ama bu 3 gün çok yorucu geçicek."
Kafamı sallayarak onun peşinden ilerledim.
10. Kata çıktık. Burası Konya'nın en güzel oteliydi. Ve manzarası da karla örtülü bir ormandı. 1027 nolu odanın kapısının önünde durduk. Reha hızlıca kapıya kartı okutup kapıyı açtı. Elleri çok doluydu. Çünkü hem kendi valizi hem de benim valizim vardı elinde. Ne kadar ben taşırım desem de izin vermeyip kendisi taşımıştı.

Odaya girmemizle kopkoyu tonlarda dizayn edilmiş bir sürü eşya gözlerime çarptı. İçeri girip odayı inceledim. Bir banyo, giyinme odası, kitap köşesi olarak düşündüğüm bir salıncak.... Ve yatak. Tabii ya yatak... yatak neyseki tek kişilik iki taneydi. İçimden bir oh çektim. Odayı biraz daha gezdikten sonra yatağın üstüne oturdum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 04, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Siyaha Çalan Düşler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin