Reha'nın anlattıklarından sonra kafa karışıklığıyla dolu bir gün geçirdim. Öyle hemen sindirebileceğim şeyler söylememişti. Resmen senin gruba katılmanı baban istedi demişti. İyi de ama neden? Babam benim için hiçbir zaman iyi bir şey yapmamıştı ki. O zaman bu gruba katılmak benim için iyi olmayacak mıydı? Kafamda dönüp dolaşan o kadar çok soru vardı ki... Sorun da şu ki bu soruların cevabını nerden öğreneceğimi de bilmiyordum. Eve geldiğimde Reha ile yaşadıklarımı Aleda'ya da anlattım. Onun da pek çok sorusu vardı.
Bugünü kafamızdaki sorularla geçirmemin ardından cumartesiye ulaşmıştık. Üstümde haftanın yorgunluğu vardı. Üstüne dün Reha ile yaşadıklarım da eklenince bugün hiç yataktan çıkasım gelmemişti. Telefonuma gelen bildirim sesi ile yatakta biraz hareket ederek elime telefonumu aldım.
Reha Giray Sönmez seni 'İÜHF AR-GE' grubuna ekledi.
05** *** ****: Ve grubumuzun yeni üyesi Feraycığımız da geldiğine göre grup tamamlandı ✅
Bu arada Mayıs ben Feray.Bu numarayı Mayıs olarak kaydettiniz.
05** *** ****: Hoşgeldin Feray.
Neva ben.05*** *** ****: Selam Feray.
Selim ben.05*** *** ****: Oo hoşgeldin turuncu kraliçe.
Berfu ben de .Siz: Hoşbuldum selam herkesee 🫶🏻
Gruptaki tüm numaraları kaydetmemle telefonu tekrar aldığım yere bıraktım. Kalktım ve kahvaltı hazırlamak için mutfağa doğru adımladım. Fırında patatesi ve menemeni yapınca simitleri de alması için görevliye haber vermemle sofram nerdeyse hazırdı. Aleda henüz kalkmamıştı. Kapının çalmasıyla simitlerin geldiğini düşünmemle birlikte hızlıca kapıya doğru yol aldım. Ancak kapıyı açtığımda karşımda duran kişi ne görevliydi ne de elindekiler simit....
Yaklaşık 3 dakikadır karşımda elinde çiçekle duran yabancı bir adamla bakışıyordum. En sonunda bu duruma son veren ben oldum.
"Buyrun, kime bakmıştınız?" Ne denirdi ki elinde çiçekle bekleyen adama. Üstünde siyah takım elbise olduğu için kargocu da diyemiyordum.
"Feray Maral?"
"Evet benim."
"Bu çiçekler size."
"Pardon kim gönderdi bu çiçekleri?"
"Kusura bakmayın kendimi tanıtmadan hemen çiçekleri teslim ediyordum az kalsın. Sinan ben. Zerrin Hanımın özel şoförüyüm."
"Zerrin Hanım mı?"
"Evet size bir geçmiş olsun çiçeği gönderdi."
Tabii yaa bu kadın hastanede yanımda olan kadındı.
"Anladım. Teşekkürlerimi iletirseniz sevinirim ama hiç gerek yoktu buraya kadar geldiğiniz için sağ olun."
"Ne demek Feray Hanım. İyi günler."
Adamın gitmesiyle birlikte arkasından gelen görevli de simitleri elime tutuşturup gitti. Hala bu kadının neden beni böyle önemsediğini aklım almıyordu. Hem de en sevdiğim çiçeği almıştı. Lale... Üstündeki notu açıp okudum.
Tekrardan geçmiş olsun dileklerimi iletmek isterim.
~Zerrin
Çiçeği bir vazoya koyarak kahvaltı yapmak için Aleda'yı uyandırdım.
"Günaydın aykızı"
"Günaydınn"
"A aa bu laleler de kimden?"
"Hani şu Zerrin vardı ya o göndermiş şoförüyle."
"Ne alaka?"
"Tekrardan geçmiş olsun dilemek için."
"Garip. İlk defa tanıdığı bir insanı bu kadar önemsiyor muymuş yani?"
"Bilmiyorum ama bu kadına hiç içim ısınmadı."
Aleda'nın da beni onaylamasıyla kahvaltımıza devam ettik.
Bugünü de genel olarak kedim ve kitabımla geçirerek bitirdim.Stabil geçen hafta sonunun ardından pazartesiye ulaşmıştık. Bu hafta perşembe günü Konya'ya gidiş vaktiydi. O yüzden yavaş yavaş eşyalarımı hazırlamayı aklımın bir köşesine yazdım. Üstümü hızlıca giyip kahvaltı yaptıktan sonra da evden okula doğru yol aldım. Bugün yoğun geçeceğe benziyordu. Arabamı park edip arabadan inerken yanıma park eden kişinin tanıdık gelmesiyle hafif bir tebessüm ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyaha Çalan Düşler
Storie d'amoreBir ilkbahar akşamı çiseleyen yağmuru izliyordum odamın penceresinden. Tüm yaşadıklarımın aksine bugünün güzel bir gün olmasını diledim içimden. O gün yani 15 Nisan Cumartesi... Hayatımın yerle bir olduğu günün üzerinden neredeyse bir hafta geçmişti...