Çalan alarm sesi yüzünden beynim patlayacakmış gibiydi. Yastıklarımın birini başımın altına diğerini ise başımın üstüne koyup başımı iki yastığın arasında sandviç gibi sıkıştırdım. Sesi hala kulaklarımı dolduruyordu. Sol kolumla komidinin üzerindeki saati vurdum ve yere düştü. İntikam alındı. Başımın üstüne koyduğum yastığı aldım ve ona sarıldım sonra götümü dönüp uyumaya devam ettim.
Çok geçmeden annem beni uyandırmaya geldi. Anlaşıldı. Bugün bana rahat yoktu. Annem gözümdeki sincaplı uyku bandını çıkardı ve saçlarımı karıştırmaya başladı.
"Hadi kalk uyuyan güzel"
"Biraz daha uyuyayım lütfeeen!"
"Olmaz küçük hanım. Dün gece zaten eve geç geldin bir de şimdi geç uyanırsan uyku düzenin bozulur"
"Tamaam kalktım oldu mu?"
"Hı hı hadi elini yüzünü yıka da kahvaltıya in seni bekliyoruz"Yatakta doğruldum ve oturdum . Gözlerimi ovuştururken annem yanağıma küçük bir öpücük kondurup odadan çıktı. Sarılmış olduğum yastığı bıraktım ve ayağa kalktım ayaklarıma peluş, pembe terliklerimi geçirip lavaboya girdim. İlk önce tuvalete girdim. Sonra elimi yüzümü yıkayıp cilt bakımımı yaptım. Saçımı kendi halinde bıraktım toplamakla uğraşmak istemiyorum çünkü. Lavabodan çıkıp giysi dolabıma ilerledim. Elime mavi kot pantolonumu ve üstüne de siyah crop aldım. Beyaz spor ayakkabılarımı da yatağın yanına koydum ve üstümü değiştirmek için yine lavaboya girdim.
Üstümü değiştirdikten sonra makyaj masamın önüne geldim. İlk önce fondöten ve kapatıcımı sürdüm yüzüme. Sonra yanaklarıma pembe allığımı ve gözlerime maskara sürdüm. Eyeliner çekmeye gerek yoktu. Parfümü de sıklıkta sonra Kombinimde birsey eksik sanki diye düşündüm etrafıma baktım ve aklıma çanta almadığım geldi. Dolabımı açıp küçük, beyaz, kare şeklindeki çantamı aldım ve dolabımı kapattım. Makyajlarımdan bir kaç tane alıp çantaya attım ve telefonumu da yatağın üstünden alıp odadan çıktım.Yemek masasının önüne geldiğimde anneme ve babama gülümsedim. Babamın arkasına geçip ona sarıldım ve annemin yanağına bir öpücük konudurup oturdum.
"Ben bugün geç geleceğim eve siz bensiz akşam yemeğinizi yiyebilirsiniz değil mi?" Dedi annem.
Ben ve babam annemi başımızla onayladık. Annem avukattı bu yüzden bazen zor davaları olduğunda eve geç gelirdi. Babamın ise şirketi vardı zaten ne kadar eve geç gelirse gelsin bizimle sabah kahvaltı yapardı.
Bugün babam ile şirkete gidip çalışanlar ile tanışacaktım. Ben onlarla tanışmayı çok istiyorum ve oradaki ortamı da çok merak ediyorum. Sonuçta babam şirketi bana bırakacak değil mi? Onlarla tanışmalıydım.
Kahvaltıyı bitirdikten sonra babamla beraber arabaya bindim. Uzun ve hoş bir sohbetin sonunda şirkete gelmiştik. Babam beni odasına bırakıp son anda gelen davetsiz ortaklarıyla toplantıya girdi. Ben Babamın odasını karıştırmayı bırakıp koltuğa oturdum ve elime telefonu alıp fotoğraf çekilmeye başladım. Canım fazlasıyla sıkılmaya başladı.
Bir süre sonra babam odaya geldi ama yanında iş ortakları da vardı. Dur bir dakika bu adam neden tanıdık geliyor? Siyah saç, Siyah takım elbise köyü kahve gözler... Bu adam dün gece sarhoş olan ve kolumdan tutan adamdı!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BATAKLIK
FanfictionEn büyük azaptır aşk. Mutlu sonla biteceğini düşündüğün hayatta gerçeklerle göz göze gelmektir. Bataklıkta büyüyen bir çocuk... Varlıklı bir ailenin tek kızı... Aşk ve nefret ikisinin de sonu olacaktı "Silahı göğsümün sol tarafına, kalbimin üstüne...