BÖLÜM 9

28 5 4
                                    

Jungkook, ayaklarını masaya koymuş viskisini yudumlarken, karşısında sinirinden oturduğu yerde duramayan Taehyung, en sonunda dayanamayıp sesini yükseltti.

"Daha kaç kişiyi öldüreceksin? 25 kişinin ölümünden sorumlu bir seri katilsin ve şuan polisler tarafından aranıyorsun ama senin rahatlık seviyesine bak! "

Jungkook, bardağından bir yudum daha alıp ayaklarını indirdi. Ellerini önünde birleştirip oturduğu yerde daha rahat bir pozisyon aldı.

"25 kişi öldürmedim. Daha fazla öldürdüm ama sayamadığım için sana sayı belirtemeyeceğim"

Taehyung, artık sinirlerine hakim olmakta zorlanıyordu. Öz kardeşi gibi değer verdiği üvey kardeşi çok büyük bir suça karışmıştı ve polisler onun peşinde olmasına rağmen kendisinin bu rahatlığı onu hem endişelendiriyor hem de sinir ediyordu.

"Jungkook, beni anlamıyorsun sanırım ya da anlamak istemiyorsun. Peşinde polisler var diyorum ellerinde senin videon var ve yüzünü ifşalamaları an meselesi ama senin yaptığın tek şey burada oturup viskini yudumlarken aptal bir sarışını düşünmek! Kendine gel artık! Aşk sana göre değil sen bir mafyasın"

Jungkook, Taehyung'un söylediği sözlere sinirlense de onu haklı buluyordu. Aşk ön göre değildi o pembe hayallere kendine kaptıramazdı çünkü kendisi de biliyordu ki o pembe hayaller gidecek ve yerini karanlık gerçekleri alacaktı.

Jungkook, karşısında oturan üvey ağabeyine gülümsedi.

"Ben sadece mafya değilim Taehyung, ben tüm pisliklere bulaşmış, kendi elleriyle öz babasını öldüren bir katilim. Sırf senin anneni kendi annem olarak gördüğüm için onun son isteğini gerçekleştirip psikoloğa gidiyorum ama bak bir boka yaramıyor"

Taehyung, söylediği sözlerden dolayı pişman olmuştu. Ona babasını hatırlatan şeylere ne kadar dikkat etse de bazen istemsizce ona hatırlatıyordu.

"Tamı tamına 6 tane psikolog değiştirdim. Hepsine aynı şeyleri anlattım. Hepsi de aynı lafları söyleyip aynı ilaçları yazdılar. Fakat o sarışın ile yan yana olduğum zaman herşeyi unutuyorum. Dünya sanki yalnızca benim etrafımda dönüyor. Beni Özel hissettiriyor Taehyung. belki de benim ilacım o'dur?"

Taehyung, ne diyeceğini bilmiyordu. Belki de onları bir araya getirmeliydi diye düşündü. Eğer onlar birleşirse Jungkook düzelebilir ve hersey yoluna girerdi. Taehyung oturduğu yerden ayağa kalktı ve üvey kardeşine şefkatle bakarak sordu.

"Eğer iyi olacaksan bana düşen tek şey seni desteklemek olacak. Fakat senden tek bir isteğim var. O'da seni o kız ile yan yana getirdiğim zaman kimseye zarar vermemen"

Taehyung, bir yandan onların bir araya gelmelerini iyi olacağını düşünürken diğer yandan eğer Jungkook o kızı takıntı haline getirirse olacaklardan korkuyordu.

"Bunun için konuşmam için daha erken Taehyung, ama dikkat edeceğim güven bana"

Jungkook tekrar ayaklarına masaya koyarken cebinden sigara paketini çıkarıp bir tanesini yaktı. Karşısında ayakta duran Taehyung ise endişesinin 2 kat arttığını hissediyordu.

Jungkook, sigarasını dumanını üflerken aklına Chaeyong geldi ve gülümsemeye başladı. Her zaman ifadesiz olan suratı şuan dudaklarının yukarıya doğru kıvrılması ile gözlerini ve yanaklarını sıkıyordu. Kendisi de neden her aklına geldiğinde mutlu olduğuna anlam veremiyordu ama zaten kendisi bu durumdan şikayetçi olmadığı için bunu pek takmıyordu kafasına.

Taehyung, arkasını dönüp odadan çıkması gerektiğini düşündü. Bütün herseyi tek tek düşünecek ve en doğru kararı almak için sahile gitmeliydi. Taehyung, derin bir nefes alıp sırtını Jungkook'a döndü. Kapıya doğru adımlarını yönlendirdiğinde arkasından jungkook seslendi.

"Bana görüntülerin hangi polisin elinde olduğunu bul"

"Jungkook, unutuyorsun sanırım ben bir avukatım. Senin bir koruman ya da işlerini halledecek bir adamın değilim. Bir sürü adamın var onlardan iste"

"Bir avukat olabilirsin ama herseyden önce benim hakkımda bir çok bilgiye sahip tek kişi olduğunu unutma"

Taehyung, alması gereken mesajı almıştı. Daha önce Jungkook için çalışıp Jungkook'un hakkında pek çok bilgiye sahip insanların hepsi ölüyordu. Onları öldüren ise Jungkook oluyordu. Kendisinin hakkında kimsenin bir şey bilmesini istemiyordu ve Taehyung, ona yakın olan tek kişiydi. Onun hakkında herşeyi bilen ve güvendiği tek insandı. Eğer olurda istediği gerçekleşmezse kim olduğuna bakmaz karşısındaki kişiyi hiç düşünmeden öldürürdü.

Taehyung, pes ederek başını yukarı aşağı sallayarak Jungkook'u onayladı. Daha sonra ona tek bir kelime etmeden hızlı adımlarla odadan çıktı ve hızlıca merdivenleri indi. Evden çıktığında yine hızlı adımlarla arabasına yöneldi ve cebinden çıkardığı anahtarla arabasını açtı. Arabasına binip emniyet kemerini bağladıktan sonra arabayı çalıştırıp yola çıktı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 30, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BATAKLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin