*Jisoo*
Jennie ile mutfakta kahvaltımızı yaparken birden kapı çaldı. Jennie ayağa kalkacağı sırada ona dur işareti yapıp ayağa kalktım. Gelen Lisa olmalıydı evlerimiz yan yanaydı çünkü. Ağzımda çiğnediğim lokmam ile kısa şort ve uzun tişörtüm ile Kapıyı açtım. Açmasaydım keşke çünkü karşımda duran kişi Lisa değil tanımadığım takım elbiseli elinde siyah çantayla yakışıklı bir adamdı ben ise dağınık saçlarımla ve pis halimle onun karşısında duruyordum. Ağzımdaki lokmayı yutup hiç bozuntuya vermeden konuştum.
"Buyurun kimsiniz?"
"Ben avukat Kim Taehyung Bayan Park Chaeyong ile görüşeceğim"
Kaşlarımı çattım. Rosé'nin avukatı yoktu ki? Büyük ihtimalle yalan atıyordu. Bu yüzden Kapıyı yüzüne kapatmaya karar verdim.
"Yanlış adrese gelmişsiniz"
Kapıyı kapatacağım sırada ayağını kapının önüne koydu. Başımı kaldırıp sinirli bir şekilde ona baktım. avukat yalanı atan bi salak eksikti zaten.
"Ne yapıyorsun sen be?!"
Jennie mutfaktan çıkıp yanıma geldi.
"Ne oldu jisoo? Bu adam Kim?"
"Bakın bayanlar sadece Bayan Park ile görüşeceğim "
"O burada değil. Zaten evi burası degil"
Jennie'ye sinirli bakışlar atmaya başladım. Tanımadığı bir adama açıklama yapıyordu birde!
"Biliyorum ama kendisi evinde değildi ve onun anne ya da babasıyla da görüşemedim. Çalışanlar bana buranın adresini verdi"
"Madem bir avukatsın hem de rosé'nin avukatı nasıl onun nerede olduğunu bilmezsin?"
"Siz beni yanlış anladınız sanırım ben kimsenin avukatı değilim be-"
"Bir dediği ikincisini tutmuyor bunun! Az önce avukatım ben demedin mi sen?"
"Hanımefendi ben bir avukatım ama Bayan Park'ın ya da bahsettiğiniz Rosé'nin avukatı değilim sadece görüşmek istiyorum"
Ağzımı açıp cevap vereceğim sırada jennie araya girdi ve cevap verdi.
"İlk olarak senin bahsettiğin Bayan Park ve Rosé aynı kişi ve Bayan Park ya da Rosé, burada değil. Son olarak Rosé'nin avukata ihtiyacı yok onun annesi zaten avukat."
Bir adım geriye gidip üstünü düzeltti ve bana bakarak konuşmaya başladı. Bu beni rahatsız ettiği için bakışlarımı kaçırarak jennie'ye bakmaya başladım.
"Pekala, bunu en baştan söyleyebilirdiniz. Fakat ben yine de Bayan chaeyong ile görüşeceğim çünkü patronumun emri bu ve lütfen bir dahakine daha düzgün bir şekilde karşılayın beni"
Başımı ona çevirdim ve onu baştan aşağıya kadar aşağılayıcı bir şekilde süzdüm. Cidden hala buraya gelmeyi mi düşünüyor? Attığım bakışlardan rahatsiz olmuş olmalı ki gözlerini kaçırdı.
"Beyefendi siz hala gelmeyi mi düşünüyorsunuz? Gider misiniz?"
Adam başını sallayıp arkasını döndüğünde Kapıyı sertçe kapattım ve mutfağa doğru ayaklarımı yere vura vura girdim sinirle masaya oturduğumda jennie mutfağa girdi. Konuşacağını bildiğim için elimi havaya kaldırıp onu susturdum ve önümdeki sandalyeyi işaret ettim. Mesajı aldı ve karşıma oturup hiç birsey olmamış gibi kahvaltısına devam etti. Her sinirlendiğimde aynı şeyi yaparım beni sinir eden şeyi unutmak için hicbirsey olmamış gibi devam eder unuturdum. Telefonum çalmaya başladığında çatalımı tabağa bırakıp elime telefonumu aldım. Arayan kişi Chanyeol'du aramayı açtım ve telefonu kulağıma koydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BATAKLIK
FanficEn büyük azaptır aşk. Mutlu sonla biteceğini düşündüğün hayatta gerçeklerle göz göze gelmektir. Bataklıkta büyüyen bir çocuk... Varlıklı bir ailenin tek kızı... Aşk ve nefret ikisinin de sonu olacaktı "Silahı göğsümün sol tarafına, kalbimin üstüne...