BÖLÜM 5

55 8 13
                                    

Elimdeki telefondan saate baktım. Neredeyse öğlen ikiye denk geliyordu. Aklıma gelen ani fikirle rehbere girip jisoo'yu aradım ilk çalışında açtı.

"Alo"
"Efendim Rosé "
"Şuan hala işyerindeysen yanına geleyim mi?"
"Evet, bugün geç çıkacağım zaten gelebilirsin "
"Tamam o zaman yarım saate oradayım"
"Bekliyorum"

Telefonumu koltuğa attım ve dolabımı açıp kiyafetlerime göz gezdirmeye başladım. Elime beyaz şortumu aldım. Üstüne de uzun siyah tişörtümü aldım. Banyoya girip onları giydim. Çıkınca da hiç uğraşmadan elime ilk geçen beyaz sandametimi aldım ve ayağıma giydim. Makyaj yaparsam geç kalacağımı düşündüğümden sadece siyah gözlüğümü taktım ve saçlarımı at kuyruğu yapıp aşağıya indim.

Evin kapısını açıp hemen arabama ilerledim şoförüm yine her zamanki gibi beni görür görmez hemen arabanın kapısını açıp beni bekledi. Arabaya binerken bana saygıyla başını eğdi. Şoför hızlı adımlarla sürücü koltuğuna geçtiğinde bana dikiz aynasından bakıp nereye gideceğimizi sordu. Bende ona jisoo'nun çalıştığı yeri söyleyip arkama yaslandım.

Annem bugün yine mesaiye kalacaktı. Babm ise bu hafta fazlasıyla yoğundu bir sürü toplantı, iş görüşmesi ve yemekler... yani kısacası birkaç gün boyunca evde yalnızdım. Bende jisoo'ya gitmeye karar verdim. Elime telefonumu alıp biraz gezinmeye başladım.

Yaklaşık 20 dakika süren yolculuktan sonra merkeze ulaşmıştım. Şoför yine benden önce inip kapımı açtığında arabadan inip onun gibi bende ona saygıyla eğildim. Merkezin içine girdiğimde gözlüğümü çıkardım ve jisoo'nun odasına doğru ilerledim. Kapıyı çalıp beklemeye başladım. Jisoo'dan gelen ses ile Kapıyı yavaşça açıp içeri girdim.

Jisoo beni görünce oturduğu yerden kalkıp yanıma geldi bende masasına yaklaştım. Birbirimize sarıldıktan sonra jisoo yerine,bende karşısına geçtim.

"Birsey ister misin? Söyleyeyim mi?"
"Hayır böyle iyiyim"
"Tamam. Anlatmak istediğin birsey mi var?"
"Hayır nereden çıkardın?"
"İki de bir açılıp kapanan ağzından Rosé "

Gözlerimi devirdim. Birsey anlatmak istediğim zaman jisoo hemen anlıyordu.

"Dökül bakalım"

"Pekala. Aslında çok saçma bir konu ama anlatmazsam da sizden birsey saklıyormusum gibi kötü hissediyorum"

"Anlatırsan eğer şuan içinde böyle bir kalmayacağının farkındasın "

"Anlatıyorum. Ben Namjoon'un doğum gününe gelirken bir adamla çarpıştım. Adam baya sarhoştu ve aklı başında değildi. Birde yüzüme İki saat boş boş baktı"

"Çok sarhoştu diyorsun aklının başında olmaması normal değil mi?"

"Orası normal evet. Anormal olan şey o adamın geçen gün babamın yeni ortağı olduğu ortaya çıkması"

"Bak işte ona şaşırırım. Başka bisey oldu mu peki?"

"Hayır"

"Adamda garip bulduğun şeyler var mı?"

"Açıkçası adam fazlasıyla garip geldi bana. Bakışları olsun davranışları olsun benim alışık olduğum türden değildi hiç biri"

"Nasıl yani?"

"Mesela gözleri hep bendeydi. Insanlara attığı bakışlar biraz korkutucuydu sanki. İki defa görmüş olmama rağmen sadece siyah rengi kullandığını anladım. Arabası, telefonu, kıyafetleri hatta adamları bile siyah giyinmişti tepeden tırnağa"

"Adam mafya olabilir mi?"

"Tanrı aşkına jisoo siyah giyiyor diye mafya mı olacak?"

"salak! Diyorsun ki bakışları korkunçtu, adamları vardı ve ilk gördüğünde sarhoştu ayrıca evet yalnızca psikopat mafyalar tek bir renge özen gösterir o da siyah"

"Tamam anladım. Peki ya bu mafyanın benimle ne işi var?"

"Hele bi dur kızım. Daha hicbirsey belli değil belki de adamla tesadüfen karşılaştınız ve diğer insanlar gibi sen farkında olmadan hayatından çıkacak"

"Haklısın"

"O değil de benim dün bir görüşmem vardı. Chanyeol'un kardeşi doğum yaptığı için chanyeol'un yerine ben gittim."

"Daha erken değil mi doğum için?"

"1 hafta erken doğdu ne var ki? Herneyse ben odaya girdim, kahvemi yudumlamaya başladığım an içeriye bir aptal Kapıyı kırar gibi girdi. Alışık olduğum için pek umursamadım ama tahmin et kim çıktı bu aptal?"

"Kim?"

"Bir kere de tahminde bulunsan keşke neyse mafya çıktı. Benim bulaşmaktsn korktuğum insanlar chanyeol'un aptallığı yüzünden beni tanıyor "

"Derken? Mafya ile bir anlaşma mi yaptın? Ayrıca ne büyük bir tesadüf de ikimiz mafya ile karşılaşıyoruz son olarak mafyanın neden bir psikologaihtiyacıolsun ki?"

"Adam artık beni biliyo dilediği zaman gelip benimle uğrayabilir ve Hayır anlaşma yapmadım. Aslında bende bir mafyanın neden psikolojik destek aldığını bilmiyorum"

Ben Ağzımı açıp cevap vereceğim sırada biri izinsiz bir şekilde Kapıyı sonuna kadar açtı ve içeri girdi. Ben ayağa kalkacağım sırada jisoo eliyle oturmamı işaret etti. Sözünü dinleyerek yerime oturdum. İçeri giren kişi karşımıza geçtiğinde ben ufak çaplı bir şok yaşadım çünkü bu Bay Kim'di Bay Jeon'un avukatı. Başımı jisoo'ya çevirdiğimde sinirle ayağa kalkmıştı.

"Sen çok oluyorsun ama! "

"Bayan Kim jisoo lütfen yerinize geçin"

Onlar birbirini tanıyor muydu? Nasıl benim haberim olmazdı? Bende yağa kalkıp ikisine bakmaya başladım. Jisoo bana bakarak göz devirdi ve Bay Kim'i baş parmağıyla ister ederek konuştu.

"Bu adamı tanıyor musun? Dün gelip seni sordu şimdi ise gelmiş yaptığı saygısızlığa bak"

"Jisoo merak etme bu Bay Kim, Bay Jeon'un avukatı"

"Haa şu meşhur patronun adı jeon yani anladım seninle ne alakası var peki?"

"Bayan Kim ben sadece buraya Patronumun sizinle görüşmek istediğini söylemek için gelmiştim"

"Patronun beni ilgilendirmiyor. Ben arkadaşım ile konuşuyorum sen çık dışarı ve Kapıyı tekrar çalarak içeri gir"

O sırada kapıdan Bay Jeon girdi ve ellerini ceplerine koyarak karşımızda durdu. İşler baya ilginç bir hal almaya başladı artık

BATAKLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin