BÖLÜM 8

30 6 0
                                    

"Oo Rosé hanım ortalığı yakıyorsunuz"

Karşımdaki koltuğa yayılmış benim instagram postumu bana gösteren jennie'ye gülümseyerek cevap verdim.

"Teşekkürler ama zaten o benim her zamanki halimdi"

Jisoo elindeki tepsiyi ortadaki küçük sehpaya bırakıp eline bir fincan alıp yanıma oturdu.

"Sen her zaman güzelsin yani anladım"

Bende tepsiye uzanıp bir fincan aldığımda jennie de kalan son fincanı aldı.

"Yanii övünmek gibi olsun öyleyim" diyerek jisoo'ya cevap verdiğimde üçümüz de Gülmeye başladık.

"Herseyi boşverin de kızlar ben bu jimin ile ne yapacağım?" Jennie bu cümleyi çekinerek söylemişti çünkü jisoo, jimin'in jennie'yi haketmediğini düşünüp jennie ile her tartıştıktannda jimin ile kavga ederdi.

"Ne yaptı yine?" Jisoo elindeki fincandaki Kahveyi yudumlarken sakince konuştu. O an jennie ile göz göze geldik ona konuşması için başımı yukarı aşağı salladım.

"Geçen gün gelen bir adam ile kavga edip köpeği ile onu kovdu"

"Sebep?" Dedi jisoo

"Kıskanmış yani öyle dedi"

"Hmm kendinden iyilerini görünce götü tutuşuyor demek"

Jisoo'nun kurduğu cümle ile ağzımdaki Kahveyi püskürttüm ve sağlam bir kahkaha patlattım. Böyle bir şeyi ikisi de beklemedikleri için bana şaşkınlıkla bakıyordu. Yavaş yavaş sakinleşmeye başlayınca ikisi de kahvelerin içmeye devam ettiler. Jennie'nin yüzünden bozulduğu çok belli oluyordu ama ne yapayım Kim olsa gülerdi

"Bence sevgiline yakışıklı olduğunu dile getirmelisin" dedi jisoo. İlk defa jimin için bir tavsiyede bulunuyordu.

"Neden?" Dedi jennie çatık kaslarının arasından attığı meraklı bakış ile

"Çünkü onda özgüven eksikliği var. Kendini yetersiz hissediyor ve senin bu yüzden ondan ayrılacağını onu terk edeceğini düşünüyor olmalı"

"Nereden çıkardın bunu?" Bu sefer soru soran kişi bendim.

"Farkında mısınız bilmiyorum ama jennie ettiği son 5 şikayetin sebebi jimin'in kıskançlık krizleri oluyor. Kendini yetersiz hisseden ve insanların  elinde olan şeylere göz dikeceğini düşünen her insan gerekli gereksiz herseye sinirlenir herkesten kıskanır"

Jennie elindeki fincanı sehpaya bırakıp eliyle alkış tuttu.

"İki dakikada benim 3 gündür anlayamadığım derdi sen anladın jisoo-shi yeminle sana ödül verilmesi gerekiyor"

Jisoo, fincan olmayan elini alıp göğsüne koyarak sırıttı.

"I am jisoo I am okey! Benden mükemmelini bulmanız zor"

Heeh jisoo'nun da egosunu tatmin ettiğimize göre artık benim içimde tutamadığım şeyleri söyleme vakti geldi. Ağzımı açıp konuşacağım sırada  birden kapı çaldı. Jisoo ayağa kalkıp Kapıyı açmaya gittiğinde elimdeki fincanı bırakıp kapıya bakmaya başladım. İki dakika sonra Lisa ve jisoo salona girdiklerinde hızla ayağa kalktım ve Lisa'ya sarıldım

"Özledim seni" Dedim

Kısa süren sarılma faslından sonra Lisa'nın elinden tutup onu kendi etrafında döndürdüm.

"Vay vay vay lalisa Manobal ilk defa polis üniforması ile görüyorum seni çok güzelsin "

Lisa minnetle gülümseyip sanki etek giyiyormuş gibi elleri ile hayali eteği tutup kaldırdı ve önümde eğildi. Hepimiz buna gülerken yerimize geçtik.

"E Rosé sen bisey diyecektin" dedi jennie.

"Onu sonra söylerim şimdi Lisa ile biraz sohbet edelim" Dedim. Hızla ayağa kalktım ve mutfaktan bir fincanın içine makineden kahve doldurup tekrar yerime oturdum. Kahveyi lisa'ya uzattığımda gülümseyip elimden aldı

"Teşekkürler chaeyong"

"Önemli değil ee nasıl gidiyor?"

"Açık konuşmak gerekirse gitmiyor"

Jennie ağzımdan lafı alıp benden önce sordu.

"Neden ne oldu?"

Lisa elindeki fincanı bıraktı ve arkasına yaslandı. Yüzündeki neşenin yerini sinir aldı.

"Ne olacak? Aptal bir seri katilin peşindeyim ve günlerce yaptığım çalışmalardan elime geçen sonuç : hiç hemde kocaman bir hiç"

"Nasıl yani? Elinde hiç mi kanıt ya da iz yok mu?" Diye karşılık verdi jisoo. Lisa başını olumsuz anlamda sağa ve sola salladı.

"Elimde yalnızca bir kamera görüntüsü var ki onda da yüzü belli değil. Adamın yalnızca sırtı görünüyor. Önünde baygın yatan insanların hepsini acımadan öldürüyor ve sonra kayıt bitiyor"

Tüylerim diken diken olmuştu. Böyle birseyi hayal etmek bile fazlasıyla ürkütücü. Üstüne Lisa onların o görüntülerini izlemiş ve adamı yakalayamamıştı. Yaşadığı öfkeyi hissedebiliyordum. Jisoo elini lisa'nın omzuna koyup onu rahatlatmaya çalıştı.

"Eninde sonunda bir açık verecektir merak etme" dedi.

Lisa derin bir nefes verdikten sonra tekrar gülümsedi ve bize döndü

"Jennie ile jimin tekrar kavga etmişler haberim var. Jisoo aşk denen şeye zerre inanmıyor. Ben deseniz bir hırsıza aşık olup sonradan pişman oldum. Ee Rosé senin için biri var mı?"

Lisa farkında olmadan o gelmeden önce söylemek istediğim şeyi sormuştu. Boğazımı temizledim ve omuzlarımı dikleştirdim.

"Aslında bende size bundan bahsedecektim"

Bu sözümle kızlar heyecanla bana dikkat kesildi.

"Ben aslında şey tam bilmiyorum emin değilim ama"

Jisoo gözlerini devirerek "dolandırmadan Söyle chaeyong " dedi

"Tamam" Derin bir nefes verdim ve gözlerimi kapatarak kızlara açıkladım.

"Ben Bay jeon'dan hoşlanmaya başladım" bunu söyledikten sonra ortadaki sessizlik sinirimi bozdu ve gözlerimi açtım. Lisa ve jennie birbirine anlam veremeyen bakışlar atarken jisoo şok içerisindeydi. Lisa yanındaki jisoo'nun önünde parmaklarını şıklattığında jisoo kendine gelip çığlık atarak tepkisini ortaya koydu.

"NASIL BIR MAFYADAN HOŞLANIRSIN LAN?"

Ben korkudan kulaklarımı kapayıp köşeye sindim. Bu sefer şok olma sırası jennie ve Lisa'daydı. Jisoo yerine oturup derin bir nefes alıp verdiğinde daha sakin bir ses ile kızları kendilerine gelmeleri için alkış tuttu.

"Tamam sakinim kendinize gelin"

Kızlar jisoo'nun alkışı ile kendilerine gelip bana bakmaya başladı. Sessizliği bozan Lisa oldu

"Mafya mı dediniz siz?"

***

BU BÖLÜM SAÇMA OLDU VE İÇİME SİNMEDİ. BİR DAHAKİ BÖLÜMÜ DAHA GÜZEL YAZMAYA ÇALIŞACAĞIM

BATAKLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin