Evet o mekana geldik. Kapısında iki tane uzun boylu adam vardı belli ki koruma falandı mekanı koruyorlardı.İçeri girdik. İyi de kerem buraya yanlışlıkla bile girmez keremin mekanla içmeyle arası hiç yoktur.Ama peki alevle nasıl tanıştı ve bu kadar yakınlaştı ki. Böyle düşünürken dalmışım telefonum elimde tireyince mesaj geldiğini anlayıp ekrana baktım.Evet keremdendi...
Kerem
Ne yapmaya çalışıyorsun sen?
Ne diye gittin şimdi
Olay mı istiyorsun?Maria
Kerem seni tanıyamıyorum.
Herneyse soracağım soruya hızlı ve sorusuz cevap istiyorum.
Kerem
Sor
Maria
Alevle nereden tanışıyorsunuz?
Kerem
Sen nerden tanıyorsun onu?
Maria
Kerem cevap istiyorum.
Kerem
Alev işte nasıl tanımayayım?
Maria
Ben resul sayesinde tanıştım ne de olsa aynı eve çıkmışlardı lisede tanışmıştıkta sen nerden tanıyorsun? Peki öpme gibi bir olay yaşandı mı kerem doğru dürüstçe cevap vermeni istiyorum. Senin hala eskisi gibi dürüst kerem olduğuna inanmak istiyorum.
Kerem
Eskisi gibi derken? Neyse
Buluşalım.
Atacağım konuma gel.Maria
Peki geliyorum son kez geleceğim. Umarım doğru dürüst cevap alabilirim.
Mesajdan sonra aleve haber verip çıktım arabama bindim biraz nefes aldım camları açtım ve radyoyu açtım kafamı boşaltmak için radyoda "Seda Tripkolic - Gözlerinin Yeşilini Özledim" çalıyordu eski favori sarkimdi denize aşıkken dinlerdim ne günlerdi ya. Sırf denizle görüşmek için derse geç gelip kütüphaneye iniyordum. O benden iki yaş büyüktü ve dersi geç başlıyordu o yüzden hep erken gelip kütüphanede kitap okurdu eskiden tabi eskiye mazi derler. Direksiyon başında kafam sürekli düşüyordu uyuya kalacaktım resmen. Baya da trafik vardı gözlerim kapalıyken direksiyonu sağa kırmışım. Yan taraf deniz olduğu için arabayla denize girdim. Başım fena ağrıyordu hareket edip yardım bile isteyecek halim yoktu her tarafım tutulmuştu bende gözlerimi kapattım. Herşey olacağına varır. Belki de Allah yüzüme gülerde erken giderim dedim içimden sonra hatırlamıyorum işte ne olduysa sonrası yok
Keremden,
Sağdan soldan Maria hakkında duyumlar alıyordum bir yandan da performansım gitgide düşüyordu ve maria'nın kariyerimi etkilediği düşüncesine kapıldım ve uygun bir zamanda ayrılmak istediğimi söyleyecektim. İyi de bunu nasıl yapacaktım ki o beni bu kadar seviyorken birde...
Beni sevdiğine öylesine inandığım tek kişiydi. Nasıl yapabilirdim ki bende daha kötü şeyleri denedim. Ama o beni öyle seviyordu ki ayrılma düşüncesi bile belli mi onu üzüyordu. En kısa sürede de buluşalım dedim alevi sorduğu gündü. Aslında alevle aramızda hiçbir şey geçmedi sadece sahrayla denizi görünce yayılması daha kolay olur diye opuyormus gibi yaptı alev. Resulla zamanında aynı eve çıkmışlardı sevgililerdi ama resul mariyi unutamadığı için bırakmıştı demek ki. Ben mariyi o zaman tanımıyordum bile. Konum attım arabayla hızla konuma gelecektim ama trafik sıkışıktı herkes denizin başında durmuş birşey bekliyorlardı arabadan inip oraya gittimKerem: Selamünaleyküm abi ne oluyor burada?
D: aleykümselam delikanlı kızın biri arabayla denize uçmuş yardım da istememiş öylece boğulmuş büyük ihtimalle ölmüş diyorlar
Kerem: ah be abi hayat ne acımasız
Diyip arkamı dönecekken marinin çantasıyla kimliği yerde duruyordu. Hayır ama olamazdı değil mi mari olamazdı.
Kerem: Abi bu kız benim sevgilim
D: Oğlum nasıl şimdi haberin olur senin ne diye tek başına yolluyorsun
Kerem: Abi bulusacaktik biz abi yardım edin ambulans aradınız mı itfaiye ya da herhangi birşey
D: aradık aradık ama uzun süredir gelmedi
Kerem: Allah'ım yardım et
Böyle böyle ambulans geldi arabadan mariyi çıkarttılar ağlayarak bende bindim tabii ki. Ben tamda ayrılacağımızı söyleyeceğim gün nasıl olurda? Dedim kendimce başım çatlıyordu zaten maç çıkış geliyordum. Hastaneye gelince direkt aldılar. Kapının önünde oturmuş resulla yunusu aradım yine en yakınlarım onlardı ikiside şok olup buraya uçtular resmen evet muhtemelen beni ve onu yeni şeyler bekliyordu...