THE LALE DENEYLERİ

3

İçeri girdiğimizde ortalık ana baba günüydü. Masalarda oturan insanlar kafa siken bir müziğin eşliğinde muhabbet etmeye çalışıyorlardı. Mekânın tam ortasındaki sahneyi andıran yüksek platformda, muhtemelen öğrencilerden oluşan bir müzik grubu "Evli, mutlu, çocuklu..." parçasını çalıyor bazı müşterilerde onlara eşlik ediyorlardı. Yani seviye yerlerde geziniyordu.

Garsonun bize gösterdiği boş masaya oturduk. İki tane göbekli efes bira söyleyip şarkı söyleyen grubu izlemeye başladık. Grup kendinden geçmiş gibi Demet Akalın, Hakan Altun, Hande Yener... vs. şarkıları çalıp söylüyordu. Ve sahnenin hemen yanındaki masada oturan kızlı erkekli grup şarkılara böğüre böğüre eşlik ediyordu. Amına koyayım hemen durumu kavradım! Masada oturan kadınların hepsi uzaylıydı. Mini mini etekler giyip, süslenip bu sikik mekâna gelerek, popüler şarkıları anıra anıra söyleyen kadınların uzaylı olduğunu o gün öğrendim. Ama asıl olay bu değil. O gece, o mekânda karfurda piringıls kutularını öpen o canavar uzaylıya rastladım. Tam tuvalete işemeye giderken bir anda göz göze geldik. Elim ayağıma dolaştı. O gün hissettiğim korku tekrar benliğimi sardı. Köşedeki masalardan birinde kel kafalı kekonun biriyle muhabbet ediyordu. Kel, bunu yüzünden, boynundan yalıyor bu da gözlerini dikmiş bana bakıyordu. Tuvalette sıra olduğundan orada beklemek zorundaydım. Hatun beni sikecekmiş gibi sürekli bana bakıyordu. Tuvalet sırası bitene kadar ecel terleri döktüm. Çıktıktan sonra koşar adım Burak'ın yanına gittim.

- Hadi kalkalım Burak.

- Daşak mı geçiyon pezevenk daha geleli yarım saat olmadı, dedi Burak.

- Burak hadi kalkalım abi uzatma, anlatacağım.

Burak bana ters ters bakıp sandalyeden kalktı. Hesabı ödemek için kasaya yöneldik ki uzaylı hatun tam karşıma dikiliverdi. Ananı avradını sikiyim, tüylerim diken diken oldu. Göz kırptı ve yürümeye başladı. Ben put gibi kalakalmıştım. Hatun bana gel işareti yaparak mekânın köşesindeki bir kapının doğru yürümeye devam etti. Şoktan çıkamamıştım. Burak'ın beni dürtüp "Lan yürüsene oğlum karı seni pompaya çağırıyor. Ne ballısın piç!" demesiyle kendime geldim. Ve büyülenmiş gibi hatunu takip etmeye başladım.

Hatun kapıya vardığında iki kere tıklattı. Kapının üzerinde "Personel Harici Giremez!" yazıyordu. Ben yazıya dalmışken birden kapı açıldı ve hatun beni kolumdan tutum içeri sürükledi. İçerisi loş bir ışıkla aydınlatılmıştı. Gözlerim ışığın azlığına alışana kadar hiçbir bok göremedim. Birinin kemerimi çözdüğünü hissettim. Gözlerim alışınca uzaylı hatunun baksırımı aşağıya çektiğini gördüm. Sonra "Ah!" diye ses duyuldu. Çevreme bakındım bizden başka iki kişi daha vardı. Daha doğrusu iki gölge odanın dibinde birbirine karışıyordu. Belli ki mekanın sikiş odasındaydık.

Uzaylı hatun korkudan bamya kadar olmuş sikimi eline alınca, elinin soğukluğuyla irkildim. Ruh gibiydim. Bedenimi hissediyordum ama hareket etme yetkisi bende değildi, uzaylı hatun beni hipnoza sokmuştu. Birkaç ovalamadan sonra sikim davul tokmağı gibi oldu ve hatun benim malı ağzına aldı. Yavaş bir şekilde yalamaya başladı. Bir dakika dahi dolmadan benim tüfek kurşunu atmaya hazır hale geldi. Hatun muameleye devam ederken bende boşalmamak için kendimi sıkmaya başladım. Bir anda hatun yarrağımı ısırdı. Aman aman dünya başıma yıkıldı sandım, böyle bir acı yok. O an hipnozdan çıktım ve hatuna tokadı patlattım. " Amına kodumun uzaylısı ne yapıyorsun lan sen!" diye bağırıp donumu giydim ve pantolonu çektim. Hatun "Erken boşalma diye yaptım tatlım." dedi. "Sikerim seni yarrak erken boşalmayayım diye yarrağımı mı koparıp atacaksın!" diye bağırdım. "Sen kimsin bana bağırıyorsun lan göt oğlanı!" diye bağırmasıyla uzaylı hatun gözümde yırtıcı bir aslana dönüştü. Hemen çıktım odadan hızlıca mekândan ayrıldım. Burak'ı aradım ama açmadı şerefsiz. Korkudan koşa koşa evin yolunu tuttum.