yıldızlar

359 23 25
                                    

Fazlasıyla geç gelen bir bölüm daha! Ancak bu bölümde diğerlerinden farklı birşey var. Bölüm ana karakterimizin ağzından!

ELEANOR PİTTS

Kavgadan sonra akademinin arka bahçesine çıkmıştım. Banklardan birine oturmuş, dizlerimi kendime çekip sarılmıştım ve yıldızları izliyordum. Düşüncelerim birbirine girmiş durumdaydı. Bir tarafım her şeyi bırakıp gitmemi, bir daha buralara gelmememi, yeni bir kimlik oluşturmamı söylüyordu.

Diğer tarafım ise burada kalmamı, onun yanında kalmamı istiyordu. Onu seviyordum... Bunu inkâr edecek kadar aptal değildim.


Onu seviyordum, çocukluğumuza rağmen.


Onu seviyordum, yaşadıklarına rağmen.

Onu seviyordum, her şeye rağmen.

Ve onu seviyordum, o olduğu için.

(Yazardan: şuan bu paragrafı nasıl yazdığımı bilmiyorum. Resmen içimden bir aşk sözleri söyleyen bir şair çıktı! Abartıyorum sanırım? Evet. ÇÜNKÜ GECE SAAT 2 DOSTUM! LANET OLSUN UYKUM VAR! Bölümü yazmaya devam edeceğim.)

Peki o beni sevebilir miydi? Fikirlerime, bazen kontrolünü kaybettiğim gücüme ve bana rağmen?

Gözümden bir damla yaş daha aktığında artık silmek için uğraşmıyordum bile.

Hayallerim olan komisyonu artık istemiyordum. Orayı istemiyordum çünkü oraya da ait değildim. Gerçekten, nereye aittim ben?

Omuzlarımda hissettiğim ağırlıkla birinin ceketi olduğunu anladım, yanıma baktığımda ise o birinin Five olduğunu. Bana gülümsedi. Umut verici ve buruk bir gülümsemeydi. Konuşmadım, konuşmadı. Sadece yıldızları izliyorduk.

"Nasıl..." Sesi çatallaşınca boğazını temizledi. "Nasıl hissediyorsun?"

Gözlerine baktım. "Bıkmış, yıkılmış, yorulmuş." Yutkundu. Bu kadar net olmamı beklemiyordu.

Tekrar gökyüzüne döndüğümde kollarımı dizlerimden çektim ve ayaklarımı çimenin sesiyle yere bastım. Ellerim iki yanımda bankın kenarlarından tutuyordum.

Gözlerimi kapatıp düşüncelerimi susturmaya çalıştım ancak zaten bu konuda başarılı değilken o buradayken başarı imkanım tamamen yok oluyordu. Elimin üstünde sıcak elini hissettiğimde bütün düşüncelerim susmuştu adeta.

Bakışlarımı ona çevirdim. Bu temasın beni desteklemek, iyi hissettirmek için olduğunu sanmıştım ancak Five aramızdaki mesafeyi kapatmış ve sıcak dudaklarını soğuk dudaklarımla birleştirmişti. İlk başta, birkaç saniye ne olduğunu algılamaya çalıştım ve sonra ona karşılık verdim. Bana saatler gibi gelen bu süre yarım dakikadan daha azdı.

Geri çekildiğimde gülümsedim. Onunda dudaklarında büyük bir gülümseme vardı. "Bunu daha önce yapmalıydık." diyerek dudaklarıma kısa bir öpücük kondurdu. Yanıma daha çok yaklaştığında kafamı omzuna koydum, o da elini belime sardı.

Bu şekilde ne kadar kaldık bilmiyorum ama geçirdiğim en güzel saatler olduğuna eminim. "İçeriye gir Five, üşüteceksin." Üstünde gömleği vardı ve hava esiyordu. Ayağa kalkıp elini bana uzattığında başımı iki yana salladım. "Gelmesem daha iyi olacak."

FİVE HARGREEVES-ELEANOR PİTTSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin