Selamlaro iyisinizdir umarım bebeklerimm.
LADES'i de yazmaya devam ediyorum ama inanın şu noktada tıkandım. İnşallah çevirebilirim.
Öpüldünüz kolay gelsin <3
-Neydi? Ekim arkadaşım mıydı? Dosttuk biz. Evet. Dost. Fakat babam bir dostumu evime özellikle Berfin'in olduğu eve getirmeyeceğimi bilirdi.
-Barlas•••
BARLASBaba neydi? Kimdi?
Arkanda dağ gibi duran ve seni her konuda destekleyen bir figürdür değil mi? Ya da hiç biri olmazsa bile en azından içten içten orada bir yerde olduğunu bilirsin ve güvenirsin o figüre.
Ben bunu yaptım fakat babam arkamda, dersiniz değil mi?
Ben demem.
Demedim de bugüne kadar zaten.
Ona baba demek bile koyuyordu. Annemin katiliydi o. Ne kadar annem kendi eceliyle ölsede o noktaya getiren babamdı.
Kardeşimin yürümesine ve konuşmasına engel olan, annemin hayatını, benim ise çocukluğumu çalan adam karşımdaydı.
Ne olurdu ki sıradan bir aile olsaydık. Gider sarılırdım. Belki tokalaşırdık veyahut 21 yaşıma bakmadan beni kolunun altına alıp saçlarımı karıştırırdı.
Fakat az sonra olacak şey sıkılı olan sağ yumruğumun onun yüzünde patlayacak olmasıydı. Yani en azından yanımda Ekim olmasaydı.
Yumruğumu onun suratına geçirdikten sonra NEDEN diye bağırırdım. NEDEN GELDİN? HAYATIMIZI TEKRARDAN MAHVETMEK İÇİN Mİ, gururu vardı yalanlarını sıralardı eminim ki.
Anneme sözde aşıktı. Ama onun taciz edilmesi sanki annemin hatasıymış gibi onu suçlayıp yıllarını ona zehir etmişti. Onu bir hizmetçi gibi kullanmıştı çünkü artık babama ait değildi. Başka bir adamın eli ona değmişti. Ve babamın gururu vardı.
Tüm suç yeniden annemin olmasına inandığı gibi yeni doğan kardeşimi de suçladı. Oysa ki masumdu o.
Daha 20 aylıkken yürümeye başlamıştı. Sevinmiştik hepimiz tabi. Babam hariç.
Bir gün yürümeye çalışırken masa örtüsüne elini taktığı için çekip tabakları düşürdü. Ve sırf bundan dolayı onu dövdü. Annem ne kadar karşı çıkmaya çalışsa da babam kalıplı bir adamdı bu yüzdendir ki annemi tek bir vuruşuyla onu yere düşürmüştü.
Ben mi? Ben ise o sıralarda korkak gibi dolaba saklanmıştım. Ellerim kulaklarımda olmasına rağmen alt kattan gelen boğuk ağlamalar, küfürler ve bağırışları duyabiliyordum.
Sağ kolumda hissettiğim sıcaklıkla kaşlarım çatılarak kendime geldim.
"Oğlum." dedi karşımda kollarını açarak. Yutkunarak ona bakınca tekrar bir sıcaklık hissettim. Kafamı yavaşça sağıma çevirdim.
Ekim, ben buradayım dercesine elini koluma sarmıştı. Bu bana güven veriyordu.
Evet ben, iki metreye yakın olan biri 160 boylarında, küçük ve yerinde duramayan geveze bir kıza güveniyordum. Varlığı bana huzur ve güç veriyordu sanki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaptan
Teen FictionGeçici süreliğine sahaları tadilatta olan voleybol takımı aynı salonu basketbolcularla paylaşabilir mi? Ya da paylaşırsa neler olur? Peki ya bu Serçeler takımının gözdesi olan Ekim, basketbolcuların kaptanıyla tanışırsa ne olur?