Ameliyathaneye doğru sedyeyle koşuyorduk.
" Buradan sonrasına giremezsiniz."
Hemşirelerin bana dedikleri son şey buydu.
Ne yapacağımı bilemez halde ameliyathanenin önünde oturuyordum.
Katsuki bıçaklanmıştı, Aizawa sensei kayıptı, annemi öldüren kişi liseli bir kızdı ve senseinin kılığına girmişti. Senseinin kılığına girip eve kolayca girebildiyse annem ve sensei birbirini tanıyordu?
Bu düşünceler beni boğuyordu. Ne yapacağımı bilemez halde otururken karşımda bir adam belirdi. Bu kişi Jack ile dondurma almaya giderken önüme çıkan adamdı. Yani annemin iş arkadaşı olduğunu söyleyen adam.
"Epey olay yaşamışsın gibi görünüyor" dedi ameliyathaneye doğru bakarak.
Geldi ve yanımda duran sandalyeye oturdu. Sen de otursana dercesine eliyle yanındaki sandalyenin üstüne vurdu.
Yanına oturdum ve konuşmaya başladım "Anlayacağın şeyler varsa şimdi anlatsan iyi olur"
"Peki anlatacağım " dedi adam. " Ama ben de pek bir şey bilmiyorum "
Adam konuşmaya başladı. " Ben annen ile çok uzun zamandır arkadaştım. Sen o zamanlar daha doğmamıştın bile. Ayrıca ben o zamanlar annenden aşırı hoşlanıyordum. Tam ondan hoşlandığımı söyleyeceğim gün bana parmağındaki yüzüğü gösterdi ve ben tabiki söyleyemedim. Yine de annen mutlu olduğu için ben de mutlu olmuştum."
Hemen araya girdim " Annem evlenecek miydi yani?"
"Evet, hem de babanla. Tabi daha sonra öğrendiği şey onu mahvetti."
Bir anda aklıma bir fikir geldi ve adamı susturdum. Yapabileceğimden bile emin değildim ama denemeye hazırdım. Adamın elini tuttum ve anılarına daldım.
Kış mevsimi gibiydi. Annem ve bu adam birlikte evimizin balkonunda oturuyordu. Sonra aniden kapı çaldığı için annem kapıyı açmaya gitti. Adam ise balkonda oturmaya devam ediyordu. Sonra aniden içeriden çığlık sesi geldi. Adam koşarak içeriye gitti. İçeride şaşkınlıktan donakalmış annem ve kıyafeti kanlar içinde olan bir adam vardı. Kanlar içinde olan kişi babamdı. Babam diğer adamı görünce annemin kulağına bir şey fısıldadı ve evden gitti. Sonrasında annem ise adamı kovdu.
Görebildiğim anı bu kadardı. Anlamsız ve korkutucu.
Adam hala neden elini tuttuğumu anlamak için bana bakıyordu.
" Üstü başı kanlar içindeki kişi babam mıydı?" diye sordum aniden.
Adam bana korkmuş gözlerle baktı. Nereden bildiğimi anlayamıyordu.
" Özgünlüğüm sayesinde anılarında gezindim" dedim elimi göstererek. Adam kendini savunmasız hissetmiş olacak ki elini hemen çekti. Bende ise yine aynı dışlanma hissi oluşmuştu. Herkesin sırlarını saklamak için bana yaklaşmama isteği.
Sonrasında adam ağzındaki baklayı çıkardı. " Senin baban bir villaindan başka bir şey değil" sözlerini söyleme şeklinden sınırlı olduğu belliydi. " Ayrıca anneni öldürten de o bundan eminim" dedi.
Başımdan kaynar sular dökülmüştü. Ne diyordu bu adam. " Sana neden inanayım?"
Adam yanımdaki koltuktan kalkarken konuştu. " Bana inanmaktan başka seçeneğin mi var sanki?" sırıtarak konuşmaya devam etti " Umarım babana çekmemişsindir de annenin katilinden intikam alırsın" .
Bu söylediği söz ile üstüme yüklediği şeylerden bihaber olarak gitti.
Bir süre sadece düşündüm. Ne yapmam gerekiyordu? Katsuki hala ameliyattaydı. Sensei kayıptı. Babam bir villaindi ve annemi öldürmüştü. İşin sonunda sıra bana da gelecek miydi?
Sinir krizi geçirmek üzereydim ki birinin adımı bağırdığını duydum " WATABANE". Sesin geldiği yöne baktım ve sedyeyle taşınan senseiyi gördüm.
Sensei bulunmuştu. SENSEİ CİDDEN BULUNMUŞTU.
Hemen yanına koştum. " Sensei iyi misiniz?" Ne kadar onu gördüğüme mutlu olmuş olsam da hala acaba sensei mi diye içimden geçiriyordum.
Daha sensei ile konuşmadan hemşireler araya girdi. Durumu acil olduğu için onu da ameliyata alacaklardı. Ama tam gitmeden önce sensei avucuma bir kağıt parçası sıkıştırdı. Kağıdı verirken yine bir anı gördüm. Buluşma yerinde bekleyen bir villain. Kim olduğunu tam görmemiştim ama babam olduğunu hissediyordum." Tek başına yapma" dedi giderken de.
Sensei gider gitmez direk kağıda baktım. Bir adres ve tarih yazılıydı. Tarih bugün akşam on biri gösteriyordu. Adres ise bir ara sokağı gösteriyordu.
Saat zaten oldukça ilerlemişti, o yüzden hemen çıkmam gerekiyordu. Sensei yalnız gitme demişti ama haber verebileceğim biri aklıma gelmiyordu. Ayrıca kime güvenmem gerektiğini bile bilmiyordum.
Son kez Katsuki'nin içinde olduğu ameliyathaneye baktım ve hastaneden çıktım.
Yoldayken Kirishima'yı aradım. Durumu nasıl açıklamam gerektiğini bilmiyordum. " Kirishima sadece seni bir saat içinde aramazsam bu adrese birilerini gönder" dedim. " Direk oraya giderken yardım istesene, niye tek başına gidiyorsun?" diye bana çıkıştı. " Babam orada" dedim sadece. Başka bir açıklama yapma gereği duymamıştım. Kirishima da biraz daha ısrar etse de ikna edemeyeceğini anlayınca saldı.
Saat on bire gelmek üzereydi ki ara sokağa vardım. Karşımda ise All for One ve ekibi duruyordu.
Aşklar bu kitabın tüm bölümlerini yazmayı bitirdim. Yani üç gün boyunca her gün bölüm atacağım ve sonrasında da kitap bitmiş olacak. Her gün akşam yedi sekiz civarı atmış olurum . Umarım beğenirsiniz. Hepinize coook teşekkür ederimm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
you're like a dream[bakugou x reader]
Fanfickatsuki ve izuku ile çocukluk arkadaşı olan sakura özgünlüğü yüzünden zorluklar yaşıyordur ama zayıf biri ile arkadaş olmayı kabul etmeyen katsuki ona bu konuda yardım etmeye çalışır.