Gözümü açtığımda başka bir yerdeyim. Bara benziyordu ve daha kötüsü hala özgünlüğümü kullanamıyordum.
Yanımdaki sandalyede Katsuki vardı ve bana bakıyordu. O sırada Shigaraki bana yaklaştı ve yanındaki adama komut verdi " Bunu diğer odaya götürün" Katsuki hemen kıpırdamaya başladı "Dokunmayın ona" .
Ama kimse Katsuki'nin dediklerini umursamadı. Beni sandalyeyle birlikte sürükleyerek öteki odaya getirdiler. Katsuki'nin aksine benim ağzım bantlıydı.
Odaya benimle birlikte Shigaraki ve Dabi girdi. Kapıyı ise kapatmadılar. Buradan baktığımda Katsuki'yi görebiliyor ama dediği şeyleri duyamıyordum.
Shigaraki, Dabi'ye bir şeyler söyledi ve Dabi bir kovaya su doldurmaya başladı. Şu dolduğu sırada Shigaraki, Katsuki'nin yanına gidip onunla konuşmaya başladı. Ne konuştuklarını duyamıyordum ama Katsuki'nin sohbetten memnun olmadığı belli oluyordu. Aynısı Shigaraki için de geçerliydi.
Kova dolduğu zaman Shigaraki tekrardan benim yanıma geldi, Bakugou ise buraya gelmemesi için bağırıyordu.
Benim yanıma yaklaştı "O zaman dökül bakalım benimle ilgili şeyleri nereden biliyorsun" derken hızlı bir şekilde ağzımdaki bandı çıkardı.
Söylemek istemiyordum, özgünlüğümden bahsetmek istemiyordum bu yüzden hemen cevap vermedim.
Shigaraki iki parmağıyla çenemden tutup beni sarstı. O esnada bir görüntü daha gördüm çürümüş bir köpek "Demek cevap vermek istemiyorsun, Dabi başla" derken Dabi saçımdan tutup yüzümün tamamını su dolu kovaya bastırdı.
Arkadan Katsuki'nin bağırışlarını duyuyordum. Shigaraki rahatsız olmuş olacak ki kapıyı kapattı.
Nefesim yetmemeye başlamıştı ki Dabi beni geri çekti. "Söyleyecek misin artık" Dabi saçımı daha sıkı tuttu. "Neyse başka bir soru soralım, ne kadar şey biliyorsun?". Başımı öne eğdim. Dabi saçımdan tutarak kafamı kaldırdı. Hala soluklanıyordum.
Tek bir işaretle kafam yine kovaya sokuldu. Bu sefer öleceğimi düşündüm çünkü eğer bilgiyi öğrenemiyorsan başkalarına söylemesin diye kaynağı öldürürsün.
Kafam epey bir süre suyun içinde durdu ve su yutmaya başladım derken yine beni sudan çıkardı.
"Benimle ilgili bilgiyi nasıl öğrendin?" Bir süre bekledi ve tam kafam tekrar suya girecekken Dabi'yi durdurdu. "Bu sefer farklı bir şey deneyelim olur mu? Dabi kıvılcım " Dabi bir an sendeledi. "Emin misin" Sahigaraki yan gözle Dabi'ye baktı. "Neden emin olmayayım" Dabi bir anlığına hüzünle bana baktı ben ise yalvarır gözle ona bakıyordum. "Canının acıması sikimde değil Dabi yoksa sen küçük çocukları önemsiyor musun" Dabi bir şey diyemedi ve parmağında kıvılcım oluşturdu.
Sonrasında direk koluma batırdı parmağını. Canımın bu kadar acıdığını hiç hissetmemiştim. Gözlerimden yaş gelmeye başladı. Çığlık attım, çok yüksek bir çığlık. Benim çığlığımla birlikte Katsuki'nin sesi bizim olduğumuz odaya kadar ulaşmaya başladı.
Kolumda sigara söndürülmüş gibi bir yanık oluşmuştu. Shigaraki eğildi "Benimle ilgili bilgiyi nasıl edindim?" düşünmeden cevap verdim "özgünlüğüm" dedim kimsenin duyamayacağı bir ses tonuyla. "Pardon duyamadım" dedi alaycı bir ses tonuyla ve tekrardan Dabi'ye işaret verdi. Dabi tekrardan kıvılcımla yaktı. Acı bir çığlık attım.
"Özgünlüğüm sayesinde" dedim bu sefer duymuştu. Gözümden sürekli yaşlar geliyordu. Katsuki de acıyla bağırıyordu, bana ne olduğunu bilememenin acısıyla.
"Özgünlüğüm derken nasıl yapıyorsun?" Ona bakmadan cevap verdim "sadece o kişiye temas ediyorum" Shigaraki sorgulayan bir şekilde baktı. "Yani o seni yakarken sana dokunduğunda da onunla ilgili bir şeyler öğrendin o zaman" Dabi'nin yüzü bembeyaza döndü sanki onunla ilgili bir şey öğrenmemden korkuyormuş gibi".
"Hayır onunla ilgili bir şey görmedim" dedim Shigaraki'ye bakarak. "Söylediklerin birbiriyle uyuşmuyor" tekrardan Dabi'ye işaret vererek. Tekrardan çığlık attım. "Rastgele görüyorum her dokunduğumda değil" dedim acıdan ağlayarak. Artık Katsuki'nin çığlıklarına bile odaklanamıyordum.
"Peki inandığımı varsayalım benimle ilgili ne gördün tam olarak?" Shigaraki meraklı gözlerle beni izliyordu "Sadece birisinin çocuk olan seni adınla çağırmasını, bir kadın sesiydi. "Bir şey söyleyeyim mi nedense bana hiç inandırıcı gelmiyorsun" Dabi yine parmağını bastırdı. Yine çığlık atmıştım ama bu seferki o kadar acıtmamıştı ve ne yazık ki bunu fark eden tek kişi değildim.
"Kolun acıya alıştı galiba ya da uyuştu mu neyse ikisi de bana fark etmiyor, Dabi hadi" dedi ve elini yumruk şeklinde açıp kapattı.
Ben ne olduğunu idrak edemeden Dabi tüm elini koluma bastı. Hayatımda ilk kez bu kadar sesimin çıktığına şahit oldum. Kolumdan akan kanları görebiliyordum. Göz yaşlarımdan ötürü etrafımı bile göremiyordum. Zaten diz çökmüş bir halde olmama rağmen yere yığılacak gibi hissettim.
Sonrasında içeriden gürültüler geldi ve Shigaraki içeriye gitti. Kapıyı açtığı anda anladım ki kahramanlar gelmişti.
Shigaraki ve Dabi iç kısma yönelirken birkaç dakika sonra içeriye Katsuki onun arkasından da All Might girdi. Katsuki gözü yaşlı bir şekilde bana baktı. All Might ikimizle de gururla konuşurken ağzımızdan siyah bir şey çıktı ve yine portala girmiştik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
you're like a dream[bakugou x reader]
Hayran Kurgukatsuki ve izuku ile çocukluk arkadaşı olan sakura özgünlüğü yüzünden zorluklar yaşıyordur ama zayıf biri ile arkadaş olmayı kabul etmeyen katsuki ona bu konuda yardım etmeye çalışır.