27

527 45 7
                                    

"6 ay sonra"

Jennie's pov

Mesai saatim dolduğunda, eşyalarımı hazırlarken telefonum çaldı. Lisa arıyodu. Neşeli bir şekilde yanıtladım;

J: Efendim hayatımm ?

L: Bebeğim, mekândan yeni çıktım. Alayım mı seni ?

Tam cevap veriyordum ki, o sırada patronum Dylan yanıma geldi.

J: Bekle sevgilim, Dylan geldi...

L: Off !

Sitem eden sesini duymazdan gelmeye çalışarak, dikkatimi patrona yönelttim;

J: Dylan, bir şey mi diyecektin ?

Gergince ensesini kaşıdı;

D: Eğer kabul edersen, ben de dahil olmak üzere Mon ve Samanun'la gece mesaisine kalır mısınız ? Biliyorsun ki *** markasının website ve logosunu teslim etmemize son üç gün kaldı ama henüz yolun başında sayılırız...

Söyledikleri doğruydu. Ama günlerdir sevgilimle doğru düzgün vakit geçiremiyordum ve gerçekten güzel bir uykuya ve sevgilimin sıcak kollarına ihtiyacım vardı...

Fakat bakışları öyle mahcubiyet içeriyordu ki, yardıma muhtaç olduğu her hâlinden belliydi...

Birkaç saniye düşündüm. Ardından buruk bir tebessüm ederek, patronuma bir dakika işareti yaptım ve Lisa'ya cevap verdim;

J: Canım ben gece mesaisine kalacağım. Bekleme beni, takıl sen. Olur mu ?

L: Yine mi Jennie ? Bu kaçıncı ama...

Sitemini anlıyordum ama iş, benim için her şeyden önce geliyordu...

Olabildiğince sakin bir sesle, ortamı yumuşatmaya çalıştım;

J: Ama sevgilim, sen de biliyorsun; iş her şeyden-

Sözümü keserek devamını getirdi;

L: Önce gelir Jennie, biliyorum...

Şu an gözlerini devirdiğine eminim ama gönlünü sonra alırım düşüncesiyle, göremese bile gülümsedim;

J: Anlayışın için teşekkür ederim bir tanem, seni seviyorum ve çok öpüyorum, evde görüşürüz...

İç çekip, gönülsüzce;

L: Görüşürüz...

Diyerek telefonu kapattı. Eninde sonunda gönlünü alacaktım zaten. O yüzden patronuma dönüp, mütevazı bir gülümsemeyle başımı salladım;

J: Evet, gece mesaisine kalacağım...

Lisa'nın ailesiyle tanıştıktan sonra, açmak istediğim ajans için birkaç araştırma yaptım, fakat o işler öyle kolay olmuyormuş...
Ben de, kendi ajansım için biriktirdiğim parayı biraz daha kasada tutmaya karar vererek, kendimi geliştirmek için grafik ajanslarına grafiker olarak iş başvurularında bulundum. Elbette kolay olmadı. Küçümseyenlerden tutun, yaptığım işi beğenmeyenlere kadar çalışmadığım yer kalmadı...
Artık umudu kesmiş ve tam anlamıyla melankoliye bağlamıştım. Bu süreçte Lisa'nın hakkını yiyemem, bana her türlü manevi desteğini ve sevgisini göstermişti... Derken, olmayacağını bile bile, en son cv bıraktığım bir ajans beni kabul etti. O ajans ise, şu an çalıştığım ve patronum olan Dylan'ın ajansıydı... Kendisi otuzlu yaşların başında, oldukça kibar ve cana yakın bir işverendi. Öyle ki hiçbir çalışanından resmiyet istemedi. Ona iş arkadaşımız gibi davranıp, ismiyle hitap etmemizi istedi. Böylelikle bu güzel iş yerinde, sevecen iş arkadaşlarım ve patronumla beraber iki ayı devirdik...

~

Saat epey geç olduğundan, Lisa belki uyuyor düşüncesiyle işimizi bitirdiğimiz gibi eşyalarımı toplamaya başladım.

D: Hanımlar, sizi evinize ben bırakayım.

J: Zahmet olmasın, ben taksiye binerim.

D: Rica ediyorum Jennie, Mon ve Samanun aynı evde kalıyor, yolumun üstü zaten. Sen de evini tarif et bırakayım işte.

Gülümsedim;

J: Peki madem, teşekkürler patron.

Diyerek güle oynaya hazırlığımızı tamamlayıp yola çıktık.

...

Lisa ile birlikte kaldığımız evin kapısının önüne gelince, patronuma dönüp iyi geceler diledim. Arabadan indim. Tam o sırada açık pencereden hafifçe uzanıp bana seslendi;

D: Kızlara söylemeyi unuttum, yarın öğleden sonra bir gibi gelin. Dinlenmeyi hak ettiniz.

Duyduğum haberle mutlu olmuştum. Genişçe gülümseyip;

J: Tamam. Çok teşekkür ederiz. Eşinize selam söyleyin lütfen, iyi geceler.

Başıyla onaylayıp tebessüm etti;

D: Başüstüne ! Ayrıca rica ederim, iyi geceler...

Eve yürüdüğümde anahtarı kilide yönelteceğim sırada, kapının açılmasıyla beraber irkildim.

Lisa, karşımda kollarını göğsüne bağlamış, asık bir suratla bana bakıyordu.

İçeri geçmem için müsaade ettiğinde sordum;

J: Uyuyorsun sanmıştım...

Arkamdan kapıyı kapatıp derince iç çekti;

L: Arayıp sormadığın için, uyanık olduğumdan haberin yok tabii...

Asabi davranışına anlam verememiştim.
Yine de sakin kalmaya çalışarak yumuşak bir ses tonuyla cevap verdim;

J: Saat gecenin üç bucuğu bebeğim. Sen de yorgunsun, çalışıyorsun en nihayetinde. Kıyamadım aramaya.

Kollarını çözüp, sinirle saçlarını geriye doğru attı;

L: Mesaj atabilirdin Jennie ! Seni almaya gelirdim. Günün hangi saati olursa olsun, seni her türlü her yerden alırım biliyorsun...

Şaşırmıştım. Bana ilk defa sesini yükseltiyordu...

Etrafında sinirle döndükten sonra, dişlerini sıkarak bana baktı;

L: Kimin arabasından indin ha ?!

Kaşlarımı çattım;

J: Patronumun tabii ki de ! Neyi ima ediyorsun ?

Resmen burnundan soluyordu. Yanıma yaklaştı ve sesini stabil tutarak konuştu;

L: Farkında mısın, son zamanlarda fazla olmaya başladı bu Dylan ?

J: Saçmalama Lisa, adam sadece kibarlık yapıp hepimizi evlerimize bıraktı.

Gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı;

L: Nereye kadar sürecek bu ?

Yanağını kavrayıp okşadım;

J: O nasıl soru sevgilim ? Biliyorsun, kendimi eğitmeye ve daha profesyonel olmaya çalışacağım. Dylan ve birkaç eğitimli kişiden onay alır almaz kendi ajansımı açacağım. O zaman, zamanım daha çok olacak ve eve bu kadar geç gelmeyeceğim...

Elimi yanağından çekip, göz devirerek yanımdan ayrıldı;

L: Anlamıyorsun Jennie...

Peşinden gitmek istedim ama şu an tartışacak gücüm yoktu. O yüzden fazla uzatmamayı seçerek duşa girip derhâl uyumaya karar verdim...

♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣

Geçiş bölümlerine hoş geldiniz 👋🏼

Do Not Connect +18 (Jenlisa G!P) ✓tamamlandı✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin