1. Bölüm •Karakol

244 12 10
                                    


Uyandığında henüz gözünü açmadan ilk hissettiği şey boşluk olmuştu. Boşluk da hissedilirdi, hissetmişti. Aklına gelen şeylerle gözlerini sıkı sıkı yumdu. Arkadan gelen gülüş sesleri düşündüklerini doğrulurken sıkıca yumduğu göz kapaklarının arasından birkaç damla yüzünde iz bırakmıştı bile. Dökülen gözyaşları birbir öfkeye dönüşürken bu defa sakin kalmak gibi bir niyeti yoktu. Yerinde doğrulduğu an göz göze geldiği birkaç çift göze kırmızı görmüş boğa gibi bakmayı ihmal etmedi. Onlar hala gülmeye devam ettiğinde onu ciddiye almadıklarını da anlamıştı. O da anlamalarına yardımcı olurdu.

Her zaman yaptığı gibi hiçbir şey söylemeden yanlarından çekip gider gibi yapacakken aniden Gamzenin saçlarını eline doladı. Gamze bunu beklemediğini belli eder şaşkınlıkta ona bakarken, Seda da onun yüz hatlarını keyifle inceledi. Gözlerinde gördükleri neydi? Korku? Evet evet bu kız bu kadar çabuk korkuyordu demek ki.

-Korkak!

Seda 'nın bağırışıyla yüzünü buruşturup gözlerini yumdu.

- Bırak beni manyak mısın sen!

Seda, Gamzenin yönelttiği soruya evet manyağım dercesine bir kahkaha patlattığında Gamzenin göz bebeğinin etrafındaki hakanın da artık tamamen yok olduğunu fark etti. Aralarındaki mesafeyi birkaç adımla kapatıp yüzüne doğru yaklaştı. Gamzenin arkadaşlarının suspus oluşu ona daha da cesaret verdi.

- Madem bu kadar korkaksın, neden benimle uğraşıyorsun? Dur tahmin edeyim, bu yüzümü daha önce hiç görmedin değil mi?

Daha sonra saçlarını daha çok çekiştirdi, düşündükçe kalbi acıyordu bunu yapmayacaktı.

- Bana kalsa senin gibi pisliğe elimi sürmezdim ama yeter artık. Hemen sincabın yerini söylüyorsun.

Bu zamana kadar Gamze ve arkadaşlarının her türlü zorbalığına ve küstahlığına sabretmişti ama annesinden kalan oyuncak sincabını yok etmeleriyle bu defa sakin kalmayacağı bir gerçekti .

-S-söyleyemem

Seda duyduğu şeyle Gamzenin saçlarını bırakıp ellerini boğazına sardığında işte şimdi suspus olan arkadaşları ciddiyetini yeni anlamış gibi bağırmaya başlamışlardı. Onların çığlıklarına ardırış etmedi.

- Sana hemen söyle dedim! Yoksa!

-Yoksa ne!?

Odaya dolan sesin sahibini çok iyi bilse de artık gözü dönmüştü. Gamzenin değişen rengine de aldırmadı. Yurt müdürü Seda 'nın ellerini zorla indirdiğinde Gamze dakikalarca öksürmeye başladı. Sevil hanım gamzeye ilgilendikten sonra o kendine geldiğinde Sedaya döndü.

- Hemen odama geliyorsun!

- Hiçbir yere gelmiyorum!

Seda kendinden farklı biri gibi davransa da şuan bunu umursayacak bir durumda değildi onun da canı vardı hem de çok acıyordu.

- Sevil hanım bugüne kadar bu 3 kızın yaptığı her şeye sabrettim  çünkü yaptıkları hicbir şeyin değeri yoktu gözümde ki olsaydı bunlardan haberiniz olurdu ama yok çünkü gelip şikayet etmeye bile değer bulmadım ama...

- Ama ne seda arkadaşının nefesini kesecek kadar ne yapmış olabilir sana

Seda Sevil hanımın sorusuyla derince yutkundu , annesinden hatıra kalan tek şey yoktu artık.

- Sincabım, annemden bana kalan tek oyuncağım. O - onu almışlar.

Sıkışan nefeslerinin arasında zorla konuştuğunda Sevil hanım kendine korkuyla bakan kızlara döndü.

TUTUKLU Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin