Fake Boyfriend -Kaisagi-

thirteenth

İsagi'nin bakış açısından

Odaya girdiğimde Kaiser mal mal konuşmaya başlamıştı bile. Ness yüzünde ki korkutucu sandığı ifade ile direkt olarak bana bakıyordu. Kurona ise sanki kötü bir şey yapmış gibi elindeki telefonu benden saklıyordu.

"Hayır amınakoyim 5 dakikada ne kadar içtin de hemen sarhoş oldun ben anlamıyorum ki. Bir de gelmiş herkese duyuru yapıyorsun. Bak kafayı yicem şimdi senin yüzünden."

Söylene söylene Kaiser'i yerden kaldırmaya çalışıyordum ama sanki yere çakılmış gibi bir türlü kalkmıyordu.

"Kuronacım, canım arkadaşım arkanda saklamaya çalıştığın o telefonu bırakıp bana yardım mı etsen?"

"Ha? Hee.. tabi hemen."

Biz Kaiser'i kaldırırken o halâ elindeki şişeyi kafaya dikmeye çalışıyordu. Ness ise orada öylece oturmuş elinde sıkmaktan buruşmuş olan bardakla direkt olarak bize bakıyordu.

Sonunda Kaiser'i kaldırmayı başarmıştık ama Kaiser sendeliyor ve saçma sapan konuşmaya devam ediyordu.

"Of Kaiser. Bi düzgün yürü mk. Götünü siktiğim hangi akla hizmet 5 dakika içerisinde sarhoş olabilirsin ki piç."

Tam yürümeye başlamıştık ki Ness ayağa kalktı ve Kaiser'in benim omzumda olan kolunu tutarak benden aldı.

"Kaiser'i bıraksanıza. Biz burada oturmuş konuşuyorduk. Neden götürmeye çalışıyorsun ki isagi yoichi?"

Hele yarrağıma bak hele.

Ness beni Kaiser'den uzaklaştırmış ve Kaiser'in koluna kendisi girmişti.

Ness'in ağzına sıçmamak için kendimi zor tutuyorum şu an. Bu çocuğun mallık halis mi?

"Boş konuşma Ness. Yarın takım içi maç var ve Kurona da oynayacak. Burada sizin saçma eğlencenize katlanamaz. Ayrıca ben de yarın maça giremesem de antrenman yapacağım. Eğer Kaiser gece odama girer ve bu haliyle ses çıkartıp beni uyandırırsa hiç iyi şeyler yaşanmaz. O yüzden bırakta gidelim artık."

Ness, Kaiser'in koluna iyice sarılmış bana bakıyordu. Söylediklerimi dinledikten sonra geri karşılık verecekti ama Kaiser'e baktıktan sonra vazgeçmişti.

Kaiser'e baktıktan sonra yüz ifadesinde ki değişim dikkatimi çekmişti ama çok takmadım.

Ness, Kaiser'den yavaşça uzaklaşınca ben de Kaiser'in kolunu omzuma attım ve yürümeye başladım. Çıkmadan önce benimle beraber kapıya kadar gelen Kurona'ya döndüm.

"Kurona, şu anda Ness kesin kuduruyodur. Dikkat et de bir şey yapmasın."

"Tabi ki isagi. Sen beni ne sandın?" (yarraaaağm)

Kurona ile şakalaştıktan sonra odadan çıktım. Kendi odama giderken omzumdaki uyku aşamasına geçtiğini düşündüğüm Kaiser ağırlığını üstüme daha çok veriyordu.

Bu durum hiç mi hiç hoşuma gitmiyordu.

"Gavur ölüsü sanki mk. Ne yiyip içiyosun da bu kadar ağırsın yavşak alman."

Sonunda odaya gelebilmiştik. Ne kadar zorlu bir yol olsa da. Kaiser odadan çıkmadan önce üstüne kısa kol tişört giyip çıkmış ve şu an sıcak olduğunu söylüyordu.

"Ne sıcağı göt. Odalarda klima var mk."

Saçma sapan bir şeyler söylüyordu. Kaiser halâ omzumda ve ağırlığı benim üstümdeydi. En sonunda dayanamadım ve Kaiser'i öylece odanın ortasına bıraktım.