Ben, galiba, gerçekten aşık oluyorum sana.
Kaiser ve Kurona benim başıma toplandıktan sonra sahada olan bir kısım Ness'in yanında diğer kısımda benim yanıma yaklaşıyordu.
"Kaisercim öyle mal mal bakma. Bir şeyim yok. Azcık eğilsene kulağına bir şey söylemem lazım."
Kaiserle konuşurken şu anda Kurona'ya açıklama yapmak istemediğim için eğilmesin söyledim. Bana iyice yaklaştıktan sonra kulağına doğru fısıldadım.
"Beni hemen kaldır götür buradan. Geçen sefer yaptıkların yüzünden belim çok ağrıyor. Ayakta duramıyorum. Ayrıca bıraktığın izler görülürse seni gebertirim."
Söyleyeceklerim bitince geri çekildim ve Kaiser'e doğru ürkütücü olduğunu tahmin edebildiğim bir şekilde sırıtmaya başladım.
Kaiser mesajı alır almaz yanıma çöktü. Ben yine beni kaldırıp yürütecek sanarken beklemediğim bir anda kaldırıp kucağına alınca dengemi sağlayıp düşmemek için kollarımı boynuna doladım.
Daha sonra ne yaptığımı fark edince kollarımı boynundan çekip kafamı ona çevirdim, sinirli ve sessiz bir şekilde konuşmaya başladım.
"Ya sen kafayı mı yedin amınakoyduğum? İndir beni şimdi yanlış anlayacaklar."
Her zamanki gibi yüzüne o 'muhteşem' sırıtışını kondurup konuşmaya başladı.
"Tüh, yapacak bir şey yok. Ayrıca prenses gibi taşınmak sana çok yakışıyor Yoichi."
O sırada Ness'i tutanlar bırakmış ve kendi antrenmanlara dönmüştü. Ness'i bakışları hala bizdeydi.
Sahayı terk ederken arkamızda neler olduğunu anlamaya çalışan Kurona ve sahadakiler, sinirli bir Ness bırakmıştık.
Yol boyunca ikimizde ağzımı açmamıştık. Kafamı göğsüne yaslayıp gözlerimi kapattım.
Aslında uykum yoktu. Sadece onun kokusu çok rahatlatıcı gelmişti.
Uzun zamandır maçlar yüzünden kendime yüklendiğim için hiç bu kadar rahat hissetmeniştim.
Odaya giden yolun yarısında arkamızdan birisi bağırınca gözlerimi açmak zorunda kaldım.
Kaiser de ilk önce durdu, bana baktı ve bütün vücuduyla arkaya döndü. Ben halâ ona bakarken o gördüğü kişiyle kaşları çatıldı.
Aslında kimin bağırdığını sesinden anladım ama belki bir ihtimal o değildir diye ümit ediyordum ki Kaiser'in tepkisiyle kim olduğu kesin olarak belli oldu.
Ness.
Bakışlarımı Kaiser'den çekip Ness'e çevirdim. Kaşları çatık ve nefret dolu gözleriyle bana bakıyordu.
Biraz uzakta duruyordu ama buradan bile o nefret dolu bakışlarını hissedebiliyordum.
Kaiser bakışlarını ondan çekip bana baktığı anda yüzü bir anda yumuşayıp gülümsemişti. Daha sonra sessizce konuşmaya başladı.
"Yoichi, şimdi seni bırakıcam ama ne olursa olsun kavga bile etsekte sakın kalkıp ayırmaya gelme."
Beni kenardaki dinlenme koltuklarından birine oturttuktan sonra cebinden telefonunu çıkartıp verdi.
"Eğer bir şey olursa telefonumu aç ve Noa'yı ara, o halleder. Sakın buradan kalkma tamam mı? Birazdan gelicem."
Bana sanki bebekmişim gibi davranması sinirimi bozmuştu.
Senin incinmeni istemiyor işte. Daha ne istiyorsun İsagi? Kabul et. Sinir olsan da içten içe hoşuna gidiyor.
"Sanki bebeğim gerizekalı. Anladım. Zaten kalkacak halim yok, malum."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fake Boyfriend -Kaisagi-
Hayran Kurgu"Bu gece ay çok güzel değil mi?" "Ölmeyi bile göze alırım." Kaiserin röportaj sirasinda isagi ile sevgili oldugunu ilan etmesinden sonra yasanan olaylar Bu arada kitabta mlbb oyununu oynuyolar ama cok fazla sahne yok hatta baslarda az bi sey var ama...