twenty-fourth

499 47 95
                                    

"Bundan o kadar kolay kurtulamazsınız Yoichi Bey. Gece daha yeni başlıyor."

Yemek yiyeceğimiz yere gelene kadar ikimizde konuşmadık. Zaten çok da uzun sürmemişti. Lüks bir mekanın önünde durmuştuk. Kaiser arabadan indi ve benim kapımı açtı.

"Vaay Kaiser Bey, çok centilmensiniz."

"Tabi ki Yoichi Bey. Ben her zaman centilmen bir adam olmuşumdur."

Ben arabadan indikten sonra arabanın anahtarını oradaki valeye verdikten sonra içeriye girdik, tabi halâ konuşmamız devam ediyordu.

"Haha, umarım bu centilmenliğiniz başınıza dert açmaz Kaiser Bey."

"Merak etmeyiniz Yoichi Bey. Benim centilmenliğim bir tek aşık olduğum adama karşıdır."

Diyerek kolunu bana doğru uzattı. Aslında utanç verici bir olaydı ama artık kimse umrumda değildi.

Uzun zaman sonra aşık olmuşum, yanımda sevdiğim adam, iyi giden bir futbol kariyerim ve güvenebileceğim arkadaşlarım. Daha ne isteyebilirim ki.

Bana uzattığı koluna girdikten sonra yüzündeki gülümsemeyi görünce ben de ona gülümsedim.

Kapının girişinde bekleyen adamdan masamızın yerini öğrenip oturduk. Restorant çok lüks ve pahalıydı.

Ulan ben anadolu çocuğuyum mk. Ne işim var burada.

Ortamın verdiği gerginlikle hafiften terlemeye başlamıştım. Taktığım kravatı genişletip gömleğin bir düğmesini açtım.

Etrafa bakmayı bırakıp Kaiser'e döndüm. Ben burada ecel terleri dökerken Kaiser gülmemek için kendini zor tutuyordu.

"Neye gülüyosun mk? Komik mi? Acayip gerildim şu an."

Kendine çeki düzen verip konuşmaya başladı.

"Ne gülmesi Yoichi Bey. Sadece biraz komik geldi."

"Of, sikicem şimdi. Ne işimiz var burada. Burası çok lüks ve pahalı değil mi? Ne gerek vardı? Daraldım şu an. Hadi kalk gidelim, hazır hala vaktimiz varken."

"Yoichi Bey lütfen geri yerinize oturur musunuz? Şurada baş başa yemek yiyeceğiz. Gerilmene gerek yok. Etrafına bir bak. Kimsenin bizi taktığı yok, herkes kendi işine bakıyor."

Etrafa bir kez daha baktığımda gerçekten de herkes kendi yemeğini yiyor, karşısındaki kişi ile konuşuyor ve bize dikkat etmiyordu.

"Tamam ulan tamam. Yiyelim de gidelim hemen. Hayır yani ne işimiz var ki zaten. Kenarda bir yerde tavuk dürüm gömseydik."

"Hahahahhaa, tavuk dürüm. Bir dahaki zaman öyle yaparız Yoichi. Ama şu an buradasın ve baş başa yemek yiyeceğiz. Lütfen şu ana odaklanabilir misin?"

Kaiser konuştuktan hemen sonra menüleri getirdi garson.

Menüden bir bok anladıysam arap olayım. Atıcam şimdi kendimi şu camdan aşşağı.

Ben öylece mal mal menüye bakarken garsonun kafamda dikilip siparişi almak için beklemesi hiç de yardımcı olmuyordu.

Kaiser menüden bir şeyler söyleyince garson bana dönüp ne istediğimi sordu.
Ben de hemen menüyü kapatıp cevap verdim.

"Aynısı olsun, lütfen."

Kaiser'in gülmemek için kendini zor tutması gerginliğimi daha da arttırıyordu. Garson ayrıldıktan sonra Kaiser'e bakıp konuştum.

"Nolur gülme ya. Çok gerildim şu an. Kendimi şuradan aşşağı atabilirim o derece."

"Tamam, tamam Yoichi. Sakin ol. Hadi başka şeylerden bahsedelim. Sen başla."

Fake Boyfriend -Kaisagi-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin