twenty-fifth

444 41 59
                                    

Aaaaaa. Hadi lan. Yok artık.

Kaiser'in bir anda herkesin içinde beni öpmüş olması ve diğerlerinin gösterdiği tepkiler oldukça fazla utanmama sebep olmuştu.

Diğerlerinin gösterdiği tepkilere aldırmayarak ben de Kaiser'e karşılık verince bu sefer ortamda 'oooo' ve alkış sesleri yükselmişti.

Nefes almak için ayrıldığımızda Kaiser alınlarımızı birbirine yaslayıp konuştu.

"Vay be, Michael demek?"

"Neden, beğenmedin mi? Hoşuna gitmedi mi? Özür dilerim. Gerçekten bir daha söylemem. Bilmi-"

Kaiser'in üzdüğüm düşündüğüm için hızlı hızlı konuşmuş ve kendimi affettirmek için özür diliyordum ki Kaiser, dudaklarıma hızlı bir öpücük kondurup geri çekilmişti.

" Yoichi, şu an o kadar mutluyum ki anlatamam. Ayrıca Lütfen bana hep Michael der misin? Söylerken çok seksin gözüküyorsun da."

Kaiser'in söylediği şeyle utanıp onunla gülerek tartışırken tekrardan öpüşmeye başlamıştık.

Biz kimseyi umursamadan sadece birbirimize odaklanmışken bir yerden kırılma sesi gelmesiyle ayrılıp o tarafa doğru döndük.

Anladığım kadarıyla burada doğum günü partisine yardım etmesi için bir kaç tane işçi tutmuşlardı. Kırılma sesinin geldiği tarafa döndüğümde gördüğüm kişiyle olduğum yerde donakaldım.

Bize bakan şaşırmış yüz ifadesini düzeltip yanımıza doğru yaklaşmaya başladı. Her yaklaştığında kaşlarını çatıyor dişlerini gıcırdatıyordu.

Ama fark edemediğim bir şey vardı. Yumruk olmuş eli.

Hızlıca yaklaşıp yumruk olan elini kaldırdığı gibi yüzüme geçirmesiyle dengemi sağlayamayıp geriye doğru düşmüştüm.

Arkamda duran masaya da sertçe kafamı çarpmam tam olmuştu. Kaiser olayın şokuyla yetişmeye çalışsa da onu tutamamıştı. Bu sayede hızlı bir şekilde üstüme çıkıp vurmaya başladı.

Gözü dönmüş, kimseyi görmüyordu. Kaiser en sonunda onu tutup üstümden kaldırmıştı. Uzaklaştırdığında güvenliklere bağırmış ve onu teslim ederek yanıma koşarak gelmişti.

Bachira, Reo, Chigiri, Hiori, Kurona ve bir çok kişi daha başıma toplanmıştı ama ben hem yumrukları hem de kafamı çarpmanın verdiği etki ile etrafı bulanık görüyordum, gözümü açacak halim yoktu.

Kaiser endişeli yüz ifadesiyle hızlıca yanıma gelmişti ama kafam o kadar allak bullak olmuştu ki hiçbir şeyi doğru düzgün anlayamıyordum.

Kaiser kafamı bacaklarının üstüne alarak bir yandan saçlarımı okşarken bir yandan da gözlerimi kapatmamam için bana bağırırken ambulans çağırmaları için de diğerlerine bağırıyordu.

Sonum geldi galiba. Tüh ya bir de o kadar mutlu olmuştum uzun zaman sonra.

Gözlerim kapandı kapanacaktı zorla son bir kez biraz daha açarak Kaiser'e baktım. Yüzündeki ifade, ölüyor olsam bile mutluluktan beni güldürmeye yetmişti.

Oynatabildiğim elimi kaldırarak Kaiser'in yanağına koyarak dikkatini üstüme çektim. Bana döner dönmez elimi tutarak sıkmıştı. Endişe ve korku dolu bakışlarını görünce hafifçe gülümseyerek konuştum.

"Üzülme. Buraya kadarmış herhalde. Ben mutluyum, birazcık bencilce olsa da. İlk ve tek sevdiğim adamın kollarındayım. Teşekkür ederim Michael."

Kaiser'in gözlerinden yaşlar akmaya başlamıştı. İnkar ederek konuşmaya başladı.

"hayır, hayır, hayır, hayır. DEME ÖYLE. ÖLÜRKEN YÜZÜNDEKİ GÜLÜMSEMEYLE BANA MİCHAEL DEME. Şu an hiçte seksi gözükmüyorsun Yoichi. Hatta şu an nefret ettim senin Michael demenden. Ölmeyeceksin, gözlerini açık tut Yoichi. Sakın kapatayım deme. Yoksa küserim sana. Gerçekten yaparım biliyorsun."

Fake Boyfriend -Kaisagi-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin