pişmanlık ve dönüş

150 46 307
                                    

Selam nasılsın umarım iyisinizdir.

İyi okumalar canlar.

•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

" Lanetlendik "

Gözlerinde acının binbir tonu vardı. Sesim bir türlü çıkmıyor içime saklanmaya devam ediyordu.

Suçluydum, farkındayım acı çekmelerinin sebebi bendim. Korkaklığım onlara ağır bedeller ödetmişti, şimdi o bedellerin altında eziliyordum sanki.

Sesimi saklandığı yerden çıkarıp zorlukla " nasıl " diyebildim sadece.
Arthur bakışlarını yeniden uçsuz bucaksız denize çevirdi.

" Gustavus Flavius kötüler üzerinde hakimiyet kurdu Gella'nın her yerinde yaşayan bütün canlıları kendisine tapınmaları ve ittat etmeleri için uyardı. Gustavus Flavius kendisine ittat etmeyen herkesi kara elf kitabı ile lanetledi.
Biz element kullanıcıları güçlerimizi kontrol edememek ile lanetlendik bedenimizin etrafına uçuşan element kalıntıları yüzünden bir kaç saniyeden fazla gücümüzü kontrol edemiyoruz "

Arthur'a döndüm bedeninin etrafına su birikintileri, minyatür yağmurlar, dalgalar ve bulutlar vardı. Aurası eşsiz bir görüntü yayıyordu ama güçlerine çok büyük engeldi.

Aklıma doluşan birçok soru vardı. Hepsini sormaya hazırım, peki onlar cevaplamaya hazır mı?

" Her zaman Alfa..... Her zaman hazırız "

Büyücünün sesi ile ona döndüm cesaretimi iyice toplayıp sormaya başladım.
" Sentorlara ne oldu panlara, vampirler, kurt insanlar, büyücüler, cadılar, periler, diğer canlılar onlara ne oldu. "

Yaşlı büyücü derin bir nefes alıp verdi Arthur sorularıma cevap verdi.

" Sentorlar konuşma yeteneklerinden oldu ve sağ ön bacakları doğuştan sakat bırakıldı. Panlar'ın bedenleri lanet ile küçüldü boynuzları büyüdü ormana hapis edildiler, vampirler güneşte uzun süre kaldıklarında tenleri yanmaya başladı, kurt insanlar kurt bedeninde sadece bir kaç dakika kalabiliyor, cadılar asaları ile lanetlendi küçük gereksiz sihirler dışından yaptıkları her sihir onlara döndüyor. Hatta sadece iksir yapabiliyorlar da denebilir."

Pişmanlık ve suçluluk kanıma zehir gibi karışıyor, korkaklığıma olan nefretim beni öldürecek dereceye ulaşıyordu şuan. Onlara neler yaşatmıştım.
Ama bir şeyi atlamıştı.

" Peki ya periler."

Arthur mavinin en güzel tonundaki gözlerini denizden ayırıp kehribar gözlerime baktı. Acı barındıran bir tebessüm ile konuşmaya devam etti.

" Onlar tanrı tarafından saklandı."

Şaşırdım tanrı bunca canlının acısını gördüğü halde sadece perileri gizlemişti. Periler her zaman üstün canlılardı iyiliğin, barışın ve güzelliğin saf kaynağıydı ama bu farklıydı.

" Neden sadece periler."

Gözlerine yansıyan fırtınalar vardı birsüre gözlerimin içine sessizce baktı.

" Çünkü onlar tanrının koruması altında."

Saçmalıktı bütün canlılar yaşam türleri tanrının koruması altındaydı.

" Siz de öylesiniz."

" Hayır değiliz. Sen vardın Alfa bizi korumak için görevlendirildin, Otros ejderhasına layık görüldün görevin ve mevkin oldu ama yapmadın."

GELLA'NIN KAYIP ALFASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin