6- Kaçış (bok yolu)

36 6 35
                                    


Hyunjin neredeyse 3 gündür Jeongin'den kaçıyordu. Sanki biraz abartıyordu ama o böyle mutluydu. Jeongin ise artık bir sorun olduğunu düşünerek endişeleniyordu.

Yine kantindelerdi.

"Ben üşeniyorum. Hyunjin git iki çubuk al gel." dedi Jisung.

Hyunjin sandalyede yayılarak konuştu. "Köle miyim ben? Hep ben gidiyorum."

"Yalan söyleme geçen de ben gittim." dedi Felix.

"Hadi kalk yoksa sana zorbalık yaparım."

"Susarsan ben gideceğim Jisung."

"İste yeter."

"Aman aman." diyerek ayaklandı.

O sırada Jeongin de abisi için çay alacaktı. Hyunjin onu görünce duraksadı ama geri dönmek için geç kalmıştı. En iyisi görmezden gelmek diye içinden geçirdi ve kantinci abiyle konuşmaya başladı.

"Abi iki çubuk alabilir miyim?"

Kulağına gelen tanıdık sesle o tarafa döndü Jeongin. Ancak Hyunjin'in onu görmezden geldiği belliydi. Kızıl olan içinden ne geliyorsa söylemeye karar verdi.

"Hyunjin hyung?" dediğinde bir cevap alamadı.

Esmer olan alacağını alıp masasına dönecekken Jeongin kolundan tuttu onu.

"Hyung bir sorun mu var? Benden uzaklaşmaya çalışıyormuşsun bi geliyor."

"Bir şey yok."

"Ama hyung-" dediği anda Hyunjin sert bir yüz ifadesiyle döndü ona ve küçümseyerek baktı.

"Kendini ne zannediyorsun ki? Seninle ne gibi bir problemim olabilir benim? Ayrıca bi samimiyetimiz bile yok, senin gibi biriyle olamaz zaten. Şimdi gideceğim, çek elini." dedi.

Jeongin'in ağzı açık kalmıştı. Duymak istedikleri bunlar değil miydi, yoksa beklentilerle kendisini mi kandırmıştı?

Yakınlarda oturan birkaç kişi onlara bakarken elini yavaşça çekti. Hyunjin de onun ne diyeceğini beklemeden arkadaşlarının yanına gitti.

"Çayını al amca."

Kantincinin sesiyle abisini hatırladı. Çayı alıp "Teşekkürler." dedi.

Abisinin oturduğu masaya geçti ve çayları bıraktı.

"O sırıkla ne konuştun? Senin de mi sıranı çaldı?" diye sordu.

"Hm? Hayır hyung. Geçenlerde hoca çağırmıştı onu söyledim."

"Haa. Çok muhattap olma onunla. Her neyse neyin var senin?"

"Yok bir şeyim. İyiyim."

"Kardeşimi tanımaz mıyım ben? Ne oldu söyle hadi."

"Ben... derste zorlandım sadece. O kadar."

"Sıkma canını aslanım," diyerek bir makas aldı kardeşinin yanağından. "Bir ihtiyacın varsa neden söylemiyorsun? Ben sana yardım ederim. Hangi ders?"

"Teşekkürler hyung. Evde çalışırız. Şimdi çay içelim."

"Peki"

Changbin bir şeyler olduğunu biliyordu ama doğru zamanda kardeşinin ona anlatacağından emindi. Bu yüzden ısrar etmedi.

Hyunjin'in arkadaşları ise ne konuştuklarını merak etti.

"Ne konuştunuz?" diye sordu Felix merakla.

"Bir şey konuşmadık. Karşı konulamaz cazibem yüzünden herkesin dilindeyim sadece."

"Peh, cazibeymiş." dedi Jisung.

Kantin Davası-Hyunin↜Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin