~2.BÖLÜM~

76 23 41
                                    

     Sağa dönüyordum, sola dönüyordum, çapraz yatıyordum ama yok yine de buna rağmen gram uyuyamamıştım.

    
Uykum vardı ama o bilinmeyen numaradan korkmaya başlamıştım. Kim olabilirdi ki tanıdığım birinin olduğunu düşünüyordum ama tanığım biri neden böyle bir şey yapsın ki? Aklım ermiyordu kendimi de bir türlü düşünmekten alıkoyamıyordum.

     Acaba diyordum "Biri, tanıdığım biri benimle oyun oynuyor olabilir miydi?" Olabilirdi ama ben yine de kendi düşüncemden emin değildim. Nasıl emin olabilirdim ki? Kim böyle bir durumda bir şeyden emin olabilirdi ki?

     Elimi yastığın altına sokup telefonu elime aldım. Saat gecenin dördüydü ve artık uyumalıydım. Eğer 0 uykuyla okula gidersem büyük ihtimal başım asla boş kalmayacak ve birçok soruya maruz kalacaktım.

     Saat 07.00'da kalkacaktım. 3 saatte 3 saattir düşüncesini kafama koyarak gözlerimi karanlığa yumdum.

     Saat 07.00:

     Alarmın çalmasıyla uyanmıştım. Dün gece yaşananların bir rüya mı yoksa gerçek mi olduğu arasında gidip geliyordum. Ve onun bir rüya olmasını istiyordum.

     WhatsApp'a girip mesajları kontrol ettim. Gerçekse mesajlar duruyordur diye düşünüyordum. Mesajlar gerçekten vardı yani dün aksam gerçekti, rüya görmemiştim.

     Hala olayın şokundaydım. Benden ne istiyor olabilirdi aklım almıyordu ama eğer biraz daha yatakta durursam okula anca öğlen giderdim.

     Bilinmeyen numaranın sonuçta daha bana zararı dokunmamıştı  açıkçası dokunacağını da sanmıyordum. Ama yine de bu tedirgin olmayacağım anlamına gelmiyordu değil mi?

     Yataktan kalkıp banyoya doğru ilerledim. Elimi yüzümü yıkayıp kendime geldikten sonra dişlerimi fırçaladım. Odama döndüğümde dolabımı açtım. Giymek için bir şeyler bakmaya başladım. En sonunda geniş bej rengi bir pantolon ve salaş beyaz bir tişört çıkartmıştım.

     Kıyafetleri hemen üzerime geçirdim. Toplu taşımayı bugün hiç çekesim olmadığı için okula bisikletle gitme kararı almıştım.

     Bisikletim apartmanın girişindeki demire zincirle bağlamıştım. Malum bu aralar hırsızlıklar üst düzeyde devam ediyordu bende işimi sağlama almıştım.

     Bisiklete binmeyi küçüklüğümden beri çok seven birisiydim. Bir bisikletim vardı küçükken bizimde maddi durumumuz iyi değil o zamanlar tabi ki. 10 yaşındayım o zamanlar şuanda ise 20...

     10 yıl önce: 

     -Babacımm

     -Efendim prensesim

     -Baba artık 10 yaşıma geldim ve bisikletimi sürerken çok zorlanıyorum. Yeni bisiklet ala-

     derken sözümü kesip

     -Hayır

     diye sert bir dille cevap vermişti. Bisiklet sürmeyi gerçekten çok seviyordum. Babamın sözümü kesip bu kadar sert bir cevap vermesi canımı fazla derecede acıtmıştı.

     Babamın yanından hızlıca  çıkarak odama koşmaya başladım. Ve kendimi yatağa atmıştım. Ağlıyordum. Ağlamak istemiyordum ama yaşlar istemsizce gözlerimden aşağıya süzülüyorlardı.

     Odama doğru gelen ayak seslerini duymamla ağlamama zoraki engel olup uyuyomuş taklidi yapmaya başlamıştım. Annemin sesini duydum:

     -Neden hevesini kursağında bıraktın?

     -Ne yapsaydım? Yeni bisiklet mi alsaydım?

     -Evet ne kaybederdin? Bir şekilde parayı hallederdik. Değdi mi kızı üzdüğüne?

     -Para yüzünden hayır demedim.

     -Ne için dedin?

     -O kız ve artık yavaş yavaş büyüyor. Ne yapsaydım ona yeni bir bisiklet alsaydım sonra adamlarda onun götünü mü izleseydi?

     -Allah aşkına Ahmet nasıl bir zihniyete sahipsin? Zaman geçtikçe seni anlayamıyorum.

     -Kızımı koruyorum.

     -Kızımızı.

     -Sen ona annelik mi yapıyorsun?

     -En azından senin gibi başka insanlarla aynı yatağa girip eşimi aldatmıyorum.

     -Haddini aşma Selma ben öyle bir şey yapmadım.

     -Neyse boş ver şuan bunun yeri ve zamanı değil.

     En son kapının kapatılıp dışarı çıktıklarını hatırlıyorum sonrasında gerçekten uyumuştum.

    Şimdi:

   Telefonuma gelen bildirim sesiyle ürkmüştüm. Telefonu alıp bildirime baktım.

     0544*******:  Günaydınnnn güzelim.

     Mesaja sadece görüldü attım ve bir mesaj daha:

     0544*******: Neden görüldü atıyorsun güzelim? Yapma böyle ama üzülüyorum bak.

     Sevde: İsmini bile bilmediğin birine "günaydın" mesajı atmamı mi bekliyorsun?

     0544*******: Evett.

     Sevde: Günaydın o zaman sapığım.

     0544*******: Wuuu bunu sevdim!

     Sevde: Sev diye söylemedim.

     0544*******: Ben yine de sevdim.

     Sevde: Senin yüzünden okula geç kalmak istemiyorum.

     0544*******: Dikkat et güzelim. Görüşürüz:)

     Mesajı görüldü de bırakıp merdivenlerden indim. Bisikletin zincirini çözüp bisikleti apartmandan çıkarttım. Bisiklete binip okula doğru sürmeye başladım. Yarım saatlik yol vardı.

     Yarım saat boyunca pedal sürmenin sonucunda okula varabilmiştim. Bisikleti okulun arka bahçesine doğru sürüp bisikletten indim.

     Ve kenara bir yere bağlayıp ön bahçeye doğru yürümeye başladım. Okulun bahçesine vardığımda gözlerimle bahçeyi taradım.

     Kimse yoktu bu yüzden yönümü okulun  içine doğru yönelttim. Sınıfına girdiğimde benim tam ters enerjiye sahip Merve ile karşılaştım.

     Bu kız okula her geldiğinde nasıl bu kadar enerjik olmayı başarıyordu anlayamıyordum. Ama onun bu enerjik halini görünce istemsizce bende mutlu oluyordum.

     Merve beni gördüğünde tebessüm etmeye başlamıştı. O bana bakarken bende ona bakarak tebessüm etmeye başladım. Onun enerjisi beni de mutlu ediyordu. 




Bu bölüm diğer boluma göre daha az bilerek böyle yayimladim o gün okulda yaşananları bir bölüm yapmak istedim canlar umarım beğenirsiniz ve sizce bilinmeyen numara Sevde'nin tanıdığı biri mi??

BİR KATIL VE İKİ HUKUK ÖGRENCİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin