1.Bölüm

21.9K 435 30
                                    



Merhabaaa🥹 bu benim ilk yazığım hikaye. Daha önce hep istediğim bir şeydi ama biraz daha olgunlaşmayı istediğim için hep bekledim daha sonrasında ben niye bunu yazmışım dememek için.
Belki ilerde bu hikaye için aynı şeyi düşüneceğim ama olsun. Yazım yanlışlarım olabilir şimdiden kusura bakmayın fark ettikçe düzenleyeceğim.

İlk hikayemin çok sevdiğim tarihi köy kurgusu olmasını çok istiyordum. İsteğimi yapmaya karar verdim. Kafamda kurguladığım konu hoşuma gitti umarım siz de beğenirsiniz🙃💕

İyi okumalar.🫶🏻

Bugün nişanlanmıştım. Babamın akrabalarından birinin oğluyla. Babam çok severmiş babasını fikrimi hiç sormadı bana. Evlenmek ister misin, gönlünde biri var mı diye. Gerçi yoktu ama yine de bana hak tanımaması üzmüştü. Buralarda kadınlara hiç istekleri sorulmaz zaten ata ne derse o yapılır.
Ben de yapmak zorundayım. Sesimi çıkaramadım.

Nişanlımı ne siz sorun ne ben söyleyim. Çocukluğunu bilirim büyüdükten sonra kız kısmı dışarda gezmez diye çok çıkarmamışlardı beni ailem ama ara ara akraba olduğumuz için görürdüm de hiç aklımda yoktu o. Aşktı, sevgiydi bu işlerle pek ilgim yoktur benim.

Efendi, sessiz, sakin biriydi. İyiydi hoştu ama çok sessizdi sanki. Ben konuşmayı seven başkalarının demesiyle cıvıl cıvıl biriydim. Aklıma geleni işlerdim ilerisini düşünmezdim hiç. Kocam olacak adam tam tersimdi ondan endişe ederim işte. Ya birbirimize uyamazsak sıkılırsam, alışamazsam diye korkarım.

İri biriydi, bir kolları var benim baldırlarım kadar. Yanında küçücüğüm. Bu cüssesinin yanında aşırı utangaç biriydi. 1 ay olmuştu istemeye geleli daha birkaç kere göz göze gelmiştik, göz göze gelince gözlerini kaçırıp kızarıyordu, gerildiği her halinden belliydi. Gerçekten utanıyordu.
Bi de derler kadın utangaçtır. Biz de tam tersiydi. Merak ediyordum ama konuşmayı bırak göz göze gelmiyordu benimle.

Söz kesilince ikimizi bir odaya sokmuşlardı tanışmamız için. Odanın bir ucunda ben bir ucunda o. Duruyoruz öyle, bekle babam bekle konuşmuyor. Ben de ilk kez böyle bir şey yaşadığım için heyecanlanmıştım ondan benim de ağzımı bıçak açmıyordu. En son dayanamayıp ben konuşmuştum.

Ne diyeceğimi bilemeyip " nasılsın?" diye sordum. dedikten sonra kendimi şamarlayacaktım kız nasılsın ne başka bi şey desene diye. Ben konuşunca gözlerime bakıp hemen geri çekmişti.
"İyi, sen nasılsın" dedi. Çok isteksizdi sanki acaba benimle evlenmek istemiyor muydu?.
Ona da fikir sormamışlar diye düşünmüştüm.
Birden aklıma bu takılınca sorusunu es geçip "Benimle evlenmek istemiyor musun?" diye sordum.

Yerdeki halıyı inceleyen gözleri sanki telaşla bana çıkmıştı ve hemen " Hayır, istiyorum yoksa sen istemiyor musun?" demişti.
pek de istemiyordum aslında, çok sevgi görmesemde anamdan babamdan yine de evimdi işte vazgeçilmiyordu hemen ama ona bunu belli etmek istemedim.
"Ben de istiyorum." dedim. Bunu dedikten sonra aramızda yine bi sessizlik oluşmuştu. Bir şeyler sorsun diye bekledim ama hiç konuşmadı. Çok geçmeden odanın kapısı açılıp ikimizde çağırılınca ilk o daha sonra peşinden ben çıkmıştım. Bu görüşmeden sonra 1-2 kere anca görmüştüm zaten. Onda da konuşmamıştı benimle. O konuşmadıkça, yüzüme bakmadıkça içime sıkıntı giriyordu.

Evlenen arkadaşlarım hiç böyle değillerdi. Yakın arkadaşım beni sağdıcı olmamı istediğinde bütün alışverişlerinde hep ben de yanındaydım. Şimdiki eşiyle hiç bizimki gibi bir ilişkileri yoktu. Gizlice göz süzüyorlar, fırsat buldukça konuşmaya çalışıyorlar, cilve yapıyorlardı. Benimkinde tık yoktu. Düşündükçe kafamda kuruyordum sürekli. Benden mi bekliyordu acaba. Ben nasıl yapayım canım, hayatta yapmam.

Nişan alışverişini yapmak için gün belirlemiştik. Benim annem, onun annesi, ablası, ben birde bizi merkezdeki çarşıya götürecek olan sözlüm. O gün inceleme fırsatı buldum annemgili beklerken. Arkaya oturmuştum o da şoför koltuğundaydı.
İri omuzlarını, direksiyondaki büyük damarları belli olan elini, yaz olduğu için giydiği yakalı tişörtünden gözüken çıplak kollarını inceledim. Gözüm yukarı tırmanarak yüzüne geldi. Yalan yok kendine has bir görünüşü vardı yakışıklıydı yani.

Gözleri yere bakıyordu uzun kirpiklerinden çok belli olmuyordu yere baktığı için. gözüm yanağına gelince aklıma onu öpsem ne tepki verir acaba fikri düştü.
kıvrandım durdum ya ters tepki verirse naparım diye ama deli cesaret tutamadım kendimi.
Hiç ona seslenmemiştim ismini söylemek geldi içimden "Hasan." Ben adını söyleyince bana dönecek gibi olunca hemen ellerimden birini önümdeki koltuğa koyarak biraz yükseldim ve yapıştırdım dudaklarımı yeni yeni çıkan sakallı yanağına.

Ben öpünce ağzından bir soluk kaçmıştı. Hemen geri çekildim yaptığımdan utanarak. Ellerimi birbirine bağlayıp onları incelemeye başladım bakıyordum ama görmüyordum.
Merak edip baktığımda ona yüzü kıpkırmızıydı, bomboş karşıya bakıyordu.
"Kızdın mı?" diye sordum korka korka.
ağzını açtığında sesi titrek çıkmıştı boğazını temizleyip " kızmadım şey oldum.. şey işte" diye gevelemişti.
Utanmıştı.

MEVA(ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin