4.Bölüm

15.9K 385 30
                                    

Nerdeyse bitmişti çeyiz asma işi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Nerdeyse bitmişti çeyiz asma işi. Kardeşim ben yoruldum deyip benden önce eve geçmişti, Arkadaşım Gül evine geçmiş, kaynanamsa yaşı nedeniyle ben az uzanayım deyip odasına geçmişti. Benle Fatma abla kalmıştık sadece kendimizi yormadan yavaş yavaş yapmıştık. Sadece çeyiz asmamıştık aslında odaya yeni eşyalar gelmişti biraz dağılmıştı ortalık o yüzden baştan bir güzel temizlemiştik. Daha sonra da 1 hafta sonra düğünümüz olacağı için yeni evime önceden kullandığım eşyalarımı yeni alınanları hepsini getirmiştik. Onları bir güzel yerleştirmiştik.

Odamızda yerde bir insanın yıkanabileceği büyüklükte musluk vardı. Banyo vardı aslında evde ama odamızda böyle bi şey olması daha iyiydi rahat rahat yıkanırdım. Çoğu evde vardı bundan annemgilin odasında da vardı. Kışın ev buz gibi olduğu için herkesin oturma odasında da bir tane böyle bundan vardı.

Odamız oldukça genişti musluğun biraz ötesinde kapının yanında büyük bir dolap vardı, yatağımız ise diğer köşede büyük bir yataktı. Üstüne geçenlerde aldığımız gelinliği andıran beyaz tüllü bir yatak örtüsü takımı vardı. yerde de odaya uygun büyük kilim vardı birde kurulu soba vardı. Temmuz ayında olsakta şimdiden kurmak mantıklıydı aslında önümüz kıştı. Köyümüz tepedeydi çok soğuk oluyordu.
Birde yatağımızın karşısında çekmeceli küçük dolap vardı üstünde de aynası vardı. İçim içime sığmıyordu odama baktıkça sırıtmadan edemiyordum çok hoşuma gidiyordu.
"Meryem ya ben geri kalanını halledeyim sen de annem yemek yapmıştı onları ikimize hazırlasan olur mu açımdan öldüm valla" diyince Fatma abla elimdeki işi bırakıp mutfağa geçtim. Az biraz yerlerini biliyordum tabağın çanağın ikimize bir tepsiye yemekleri hazırlayıp elime alıp bahçeye çıktım. Hiç sağıma soluma bakmamıştım gidip bahçedeki masanın üstüne bıraktım elimdekileri. Kafamı çevirip Fatma ablayı çağıracaktım ki kapının yanındaki küçük sedirde oturan Hasanı görmüştüm. Ağzında sigara vardı, gözleri gözlerime değil arkamda hatta kalçalarımda geziniyordu. Adamı iyice azdırmıştım tabi bakardı rahat durmuyordum üstüme atlamasa iyiydi. Gözlerime bakıp derin derin sigarasını içine çekti, böyle yapınca bacaklarımı sıkmıştım çok çekiciydi. Oturduğu sedirden kalkıp yanıma gelmişti, eli uzatıp elimi tutarak hafifçe çekmişti " Gelsene benimle bir" diye beni peşine çekmişti.
Elimi tutan eline baktım heyecanlanmıştım göğsüm sık nefeslerimden dolayı hızlı hızlı hareket ediyordu.
Beni evin arka kısmına tenha bir yere götürmüş duvara dayamıştı sırtımı.
Yüzümü inceliyordu ağzını açıp" Bugün beni çıldırttın bütün gün aklımdan çıkmadın" dedi.
Gülesim gelmişti salağa yatıp " Niye ne yaptım ben?"
"Gerçi bir şey yapmanada gerek yok ben sana baktıkça..."  sonlara doğru sesi kısılıp lafını kesmişti. Anlamadığım için hafifçe kaşlarım çatıldı ee bana baktıkça ne?
"Öpsem seni rahatsız olur musun düğünden sonra öpecektim ama dayanamıyorum bir kere öpsem dudaklarından kızar mısın?" diye sorunca şaşkınlıktan dudaklarım aralanmıştı. Yalan yok çok istiyordum ama böyle diyince de utanmıştım. Cevap vermeden başıma sağa sola doğru sallamıştım.
Etrafımızı kontrol edip yavaşa üstüme doğru eğilmişti dudaklarını benim dudaklarıma bastırdığında hıçkırık gibi soluk kaçmıştı dudaklarımın arasından. 

İlk kez öpüşüyordum, çok tuhaf hissettiriyordu dudaklarımın üstünde ıslak, yumuşak bir şeyin dolanması hoşuma gitmişti. İlk önce sabit duran dudakları hareketlenmişti. Duvara dayadığı ellerini belimin iki yanına sararak kendine çekmiş ufakça inlemişti. Ellerimin kemerinin üstünde olduğunu fark edince çekmek istemedim orda bıraktım. Beni tutup kendine bastırdığında ince eteğimin üstünden karnımda sert bir şey hissettmiştim.
Dudaklarımızı ayırmış çok uzaklaşmamıştı "Tek çıldıran ben değilim sen aklıma düştükçe sertleşiyorum" diyip yine kendine bastırmıştı beni. Hissettiklerimle gözüm kaydığında sızlanır gibi inlemiştim. Kendi sesimden utanıp kızarmaya başlamıştım. Şuan ne oluyordu her şey çok ani olmuştu.

Bir eli belimden kayarak kalçalarıma inmişti.
"Bir hafta sonra çıkmayacak yuvasından" diye konuştuğunda iyice utanmıştım kafamı göğsüne bastırıp "Hasan deme öyle utanıyorum" demiştim. çenemden tutarak kafamı kaldırmış yanağımı öpmüştü.
"Kocandan niye utanıyorsun yavrum?"
Cevap vermeye mecalim yoktu uzanıp bir öpücükte ben bıraktım dudaklarına. Geri çekilmeme izin vermeden yapışmıştı yine eli rahat durmuyor sıkıştırıyordu kalçamı. Aklıma Fatma abla gelince "benim gitmem lazım ablan bekliyor" diyip kaçtım ellerinden. Geriye dönüp baktıktan sonra elini pantolonun önündeki şişliğe getirip bana bakarak sıktığında bacaklarımın beni taşıyacak dermanı kalmamıştı. Az kalsın gidiyodum biraz daha dursaydım burda yapacaktı.
Kapının yanındaki az önce Hasan'ın oturduğu sedire kandimi atmış sakinleşmeye çalışıyordum.

Kapıdan çıkan Fatma abla bei görüp "Kız ne oldu sana yüzün kıpkırmızı" demişti.
"Bir şey yok abla sıcaktan olmuştur."
"Hasan nerde?"
"Bilmiyorum, hiç görmedim gel karnımızı doyuralım" diyerek masaya geçmiştim.
Hala kendimde değildim bacaklarım titriyordu ayrıca iç çamaşırımda beni rahatsız eden ıslaklık hissediyordum.

Umarım beğenmişsinizdir💕🫶🏻

MEVA(ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin