5.Bölüm

15.9K 375 23
                                    



Yeni bölüm geldii biraz duygusal oldu
umarım beğenirsiniz🥲
iyi okumalar💖

Günler çok hızlı geçiyordu bugün kına gecesi yarında düğünümüz vardı. Kına gecem için heyecanlı değildim yarınki düğünümüzü düşündüğümde içim içime sığmıyordu.

Bir yandan burukluk yaşıyordum. Yıllarımın geçtiği baba ocağından ayrılıyordum artık. Annem, babam, kardeşlerim olmadan yeni bir hayata gidiyordum. Onları sürekli görebilecektim ama aynı çatı altında yaşayamama fikri burnumu sızlatıyor kimseye çaktırmadan kenarda köşede ağlıyordum son birkaç gündür.
Kınam kapımızın önünde yapılacaktı akşam yaklaştığı için yakınlarımız yardıma gelmiş kapının önüne masa sandalye falan koyuyorlardı. Ben ise odamda sandalyenin üstüne koyu kırmızı elbisemle oturmuş saçımı yapmaya çalışan kuzenimle arkadaşımı bekliyordum. Kurbanlık koyun gibiydim şuan kendimi ellerine bırakmıştım.
Kuzenim Aysel elinde siyah sürmeyle gelince gözlerimi kocaman açtım elini tutarak " Onu nasıl süreceksin, ben korkarım gözümü çıkarırsın sen" dedim. Elinin ayarı yoktu bu kızın.
"Saçmalama Meryem, azcıkın sürecem işte gel şuraya"
"Yavaş ol ama tamam mı?"
Hiç sevmezdim böyle boyaları ne gerek vardı kınam olmasa sürdürmezdim. Bir şey sürünce gözlerim yanıyordu hemen.
Onu sürdükten sonra dudak boyasını eline alıp dokundura dokundura sürmüştü. Birazda eline sürerek yanaklarıma değdirmişti.
" Çok sürmedim zaten kendin güzelsin maşallah"
İltifatına gülümsedim "Sen de çok güzelsin" diyip öpücük attım.
" Ay bitmedi mi ya sıkıldım ben" çok bunalmıştım valla kaç saattir kıçımın üstünde oturuyordum.
" Bitti bitti kalk bak bakıyım kendine çok güzel oldun" demişti arkadaşım. Kalkıp dış kapının yanındaki aynaya bakmaya gitmiştim.
Gerçekten güzel olmuştum. Saçlarımı gevşekçe örmüşlerdi kendiliğinden kıvırcığa yakın saçlarımdan birkaç tutamını örgüden çıkararak serbest bırakmışlardı. Kuzenimin gözüme sürdüğü sürmeden ela gözlerim daha çok belirginleşmişti. Gözlerimi çok seviyordum sürme çekince daha bir güzel olmuştu sanki. Giydiğim kına elbisem göğüs çatalımı gösteriyordu. Daha küçük göğüslü olsaydım bu kadar gözükmezdi. Ama erkek olmayacağı için sıkıntı yoktu.
Kapıdan elinde tepsiyle giren annem beni görünce durmuş yüzünde tebessüm olmuştu.
"Benim güzel kızım nasılda güzel olmuşsun" demişti. Birbirimizi gördüğümüz yerde başlıyorduk ağlamaya annemin gözler yine sulanmaya başlamıştı. Onu öyle görünce benim gözlerimde dolmuştu.
" Ana yine başladı bunlar, hala yapma  bozulacak şimdi boşuna mı boyadım" demişti kuzenim.
" Tamam tamam gidiyorum ben gel bir öpeyim yavrum" deyip yanağımdan öpmüş içeri geçmişti.
"ee bitti ne yapacağım ben şimdi oturacağım mı öyle" demiştim iki kıza bakarken.
" Ne yapacaksın ya gidip yardım edecek halin yok ya geç içeriye otur" demişti arkadaşım Nur.
Oflaya poflaya geçip oturmuştum vakit geçmek bilmiyordu. Bu rahatsız edici kıyafetin içinde hele hiç geçmiyordu. Milletin toplanmasına 1 saat vardı nerdeyse. Temmuz ayında hava gram esmiyordu sıcaktan bayılacaktım.

Arada kızlar kalkıp yastıkla yelliyorlardı beni. Arkadaşım hınzırca bana bakıp gülmeye başlamıştı.
"Noldu kız ne gülüyorsun öyle"
"Meryemm"
"Noldu ay korkutma beni"
"Hasan seni görse şimdi düz duvara tırmanır adam ha çok ateşli bir şey oldun" diyip kuzenimle gülmeye başlamışlardı.
"Pislikler aklınızdan hep fesat fesat şeyler geçiyor" diyip ben de güldüm.

Keşke gelseydi geçen günkü yakınlaşmamızdan sonra hep uzaktan görmüştüm onu. O günde zaten babam gelip beni almıştı.
Arada bizim kapının önündeki yolun üstünden geçiyordu uzaktı bizim eve ama görüyordum. Beni görünce arabadaysa ya da yürüyorsa yavaş yavaş gidiyordu. Yalan yok özlemiştim. Arabasının sesini bile tanıyordum, duyunca hemen cama koşuyordum. Aşık değildim henüz, hoşlantı mı bilmem ama görünce nefesim sıklaşıyor, kalbim tekliyordu. İçime ılık ılık bir şey akıyordu sanki.

"Hiç konuşamadık telaşeden hiç yakınşatınız mı" diye sormuştu kuzenim.
"Yok ya hiç yakınlaşmadık" demiştim hiç yalanı beceremezdim yüzüm ısınmıştı.
" Yalan söyleme yalancı, naptınız anlat çabuk" diye oturduğu yerden yanıma gelmişti.
"Ayy hadi anlat Meryem" demişti Nur'da.
" Tamam be anlatacam ama aramızda kalacak kimseye demeyin sakın" dediğimde ikiside kafasını sallamıştı uysal uysal.
"Öpüştük...dudaktan" daha ilerisini söylemeyecektim bu kadarı bilseler yeterdi diğerleri ikimize özel kalsın.
"Hihhh gerçekten mi?" demişti kuzenim. Nur' da sırıtıyordu.
"Gerçekten kız" diyip kahkaha attım. Tepkileri çok komikti.
" Nasıl hissettin?" diye sormuştu Nur.
"Çok heyecanlandım, güzeldi yani" özelimi anlatmayı sevmiyordum ne kadar ikisinide çok sevsemde nazara inanıyordum. Mutluluğumun bozulacağından korkuyordum çünkü ne zaman güzel bir şey yaşayıp birilerine anlatsam o bozuluyor, işim rast gitmiyordu. Artık korkuyordum o yüzden içimden Nas Felak okumuştum hemen.
Yalandan konuyu değiştirmek için" Neyse yeter bu kadar utandım" demiştim. O sırada kapı açılmış içeriye kucağında 6 aylık bebeğiyle en yakın arkadaşım Gül girmişti. Onu görünce ayağa kalkıp kendimi göstermek istemiştim. Onun onayını almadan içim rahat etmezdi. "Hoş geldin Gülüm, bak nasıl olmuşum?" diyip etrafımda dönmüştüm.
" Ay maşallah maşallah, fıstık gibi olmuşsun Meryem hemen nazar duası okuyayım sana" diyip bana sarılmıştı. Çok seviyordum bu kızı.
Aramızda kalan bebeğini kucağıma almıştım " Teyzem nasıl olmuşum sen de bak bakayım." demiş yanaklarını öpmüştüm. Yanakları yumuşacık tombul tombuldu.
"Oğlum daha küçücük teyzesi yoksa seni alacaktım oğluma" demişti Gül. Dediğine gülüp tekrar öpmüştüm minik bebeği.
Camdan dışarıya baktığımda köylünün yavaş yavaş toplandığını gördüm.
Hava da serinlemişti bunalmıyordum sonunda. Elbisemin pulları minik bebeğe batınca canı acımasın diye geri arkadaşıma vermiştim.

Herkes toplanınca beni odadan çıkarmışlar kınam başlamıştı. O kadar çok oynamıştım ki hiç oturmamıştım neredeyse. Ayaklarımın tabanı ağrıyınca biraz dinlenmeye gitmiştim.
Daha sonra kınam yakılmış herkes teker teker gitmeye başlamıştı.
Sadece yakınlarım kalınca ayakkabılarımı çıkarıp terlik giymiş birazda öyle oynamıştım. Herkes dağılınca yine çekirdek ailemle kalmıştım
Bugünde böyle bitmişti işte, son gecemdi bu gece.
Annem üstümü değiştirmeme yardım etmişti, ben de yüzümü yıkamıştım yarın gelin alma vardı o yüzden saçımı bozmamıştım. kız kardeşimle yattığımız yatağa annem, ben ve kız kardeşim uzanmıştık.
Ortamızda annem yatıyor ikimizinde saçını okşuyordu. Çok yorulsamda kafamdaki düşüncelerden dolayı uyuyamıyordum.

Kafamı kaldırdığımda kardeşim çoktan uyumuştu. Anneme su alacağımı söyleyip kalkmıştım yataktan.
Mutfağa girdiğimde babamı mutfaktaki sedirde otururken görmüştüm. Babamla erkek kardeşim Kerem'i bugün nerdeyse hiç görmemiştim.
"Baba yatmadın mı sen daha?" dedim çünkü saat geç olmuştu erken yatardı genelde.
"Uyku tutmadı gel otur yanıma diyeceklerim var sana" demişti.
Yanına oturunca derin nefes alıp konuşmaya başlamıştı " Meryem diyeceklerimi iyi dinle kızım, sen benim ilk göz ağrımsın öyle çok belli edemem ben sevgimi sana da kardeşlerine de anadan babadan göremedik ki bir kere, hayat telaşesinde ben de gösteremedim size. Evlendin koca evine gittin diye sakın utanıp çekinme benim çatımın altına gelirken. Burası hep senin evin ne olursa olsun hep arkandayım ben de annen de hiç yalnız bırakmayız seni." demiş beni omuzlarımdan tutmuş kendine çekip sarılmıştı. Sözlerinden duygulanıp ağlıyordum. Kafamı kaldırdığımda ay ışığından babamın gözlerinin altının ıslandığını gördüm. İlk defa onu ağlarken görüyordum. Kollarımı beline bağlayıp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.

Sarılmayı bırakıp ayrıldığımızda gözlerimi pijamamın kollarına silmiştim. Babamda ayağa kalkıp " Yarın yorulacaksın hadi git uyu dinlen kızım" demiş usul usul odadan çıkmıştı. Böyleydi babam ilgisini belli etmesede hep bizim için çalışır çabalardı hep arkamızdaydı.
Ben de ayaklanıp geri annemin koynuna uzandım. Yarın benim için büyük gündü.

MEVA(ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin