aster, hyunho ✔︎

two,

27 Aralık 2021

"Jinnie!"

"Efendim Minho?"

"Seoul dışında bir yerde yemek mi yesek? Evde çok sıkıldım."

"Tamam nereye gidelim hayatım?"

"Incheon olabilir?"

"Üstünü giy çıkalım o zaman."

Minho odasına gidip üstünü değiştirdi. Üstünde beyaz bir tişört, altında ise gri bir eşofman altı vardı. Odadan çıkıp Hyunjin'in yanına gitti.

"Ben hazırım."

Hyunjin gülümseyip Minho'ya bir öpücük verdi ve dışarı çıkıp arabaya bindiler.

~

Yaklaşık 15 dakika sonra dağın kenarında bir yola girdiler. Yol geliş gidiş bir yoldu ve ortada iki yolu ayırmak için bir şey yoktu. Yolun sağında dağ, solunda uçurum vardı. Uçurum çok bir yükseklikte değildi ve sonu görünüyordu ancak çok taşlı olduğu için biri oraya düşse ağır yaralayabilir, hatta ölebilirdi.

Hyunjin yolun yavaşlığından sıkıldığı için arabanın gazına daha sert basmaya başladı.

"Hyunjin yavaşla lütfen korkuyorum."

"Ne ya ölüm yok ya sonunda, yol çok yavaş."

Arabanın hızı 150 olduğunda Minho iyice korkmaya başladı. Karşılarından bir araba gelip onlara vuracakmış gibi hissediyordu.

"Hyunjin lütfen."

"Kemerini tak."

"Ne?"

"Kemerini taksana."

Minho kemerini taktı. Hyunjin git gide daha fazla gaza basıyordu.

175

200

"Hyunjin 200'e çıktın yalvarırım yavaşla gerçekten korkuyorum."

Hyunjin dinlemedi ve hızını 225'e çıkardı. Minho korkudan gözlerini kapattı ve yolun güvenli bir şekilde hemen bitmesini istedi.

Hyunjin o kadar heyecan yapmıştı ki karşıdan gelen beyaz arabayı fark etmemişti bile.

Arabalar birbirine çarptığında Hyunjin'in arabası ters takla attı. Beyaz araba ise hızla oradan uzaklaştı. Arabanın hava yastıkları çalışmadığı ve Hyunjin'in kemeri takılı olmadığı için Hyunjin ön camdan uçuruma yuvarlandı.

Uçurumun yanında demir teller olduğundan araba oraya takılı kaldı. Minho ise ön cam kırıldığı için ön camdan fırlayan cam parçaları yüzüne ve kollarına gelmişti. Arabanın ani çarpışıyla kafasını vurmuştu ve yaklaşık 5 dakikalık bir baygınlık geçitmişti.

Yandan geçen araba durumu görünce arabayı sola çekti ve ambulansı aradı. Ekipler geldiğinde öne bir kısmı Hyunjin'in durumuna baktı. Minho'nun durumu çok ağır değildi ve bu yüzden uyandığı zaman ekipler yaralarına sargı beziyle müdahale ettiler.

"H-Hyunjin nerde?"

"Adınız nedir?"

"Minho, Lee Minho."

"Bay Lee, maalesef Bay Hwang'ı tüm çabalarımıza rağmen kurtaramadık. Başınız sağolsun."

Minho duyduğu cümlelere inanamadı. Ağlamaya başladı, elleri titriyordu. Hyunjin.. ölmüş müydü.?

Minho koşarak uçurumun olduğu yere gitti ve ordaki merdiveni kullanarak aşağıya indi. Hyunjin'e doğru koştu ve soğuk bedenine sarılarak şiddetli bir şekilde ağlamaya başladı.