Kötü Karakter Oldum!

.

"Baba senden bir şey isteyeceğim"

"Tabi"

"Ben bir şovalye istiyorum."

Dük Richard göz bebeklerini büyütüp bana baktı. Dük Richard ikiden fazla defa Leydi Ellie'nin bir şovelye seçmesi gerektiğini şöylemiş, Leydi Ellie ise her seferinde reddetmişti. Şu an ise ben gelmiş adamdan kişisel şovalye istiyordum.

"Ben seçmeni istediğimde 4 defa reddetmiştin. Şimdi ne olduda şovalye istiyorsun?"

Doğru, Ellie 4 defa şovalye seçimini reddetmişti. Nedeni ise güçlü bir kadın olduğunu ve onu koruyacak bir erkeğe gerek duymadığını söylemişti. Acaba şovelye şeçseydi yinede ölür müydü?

"Doğrudur ama kendimi güvende hissetmek istiyorum."

"Kendini güvende hissetmiyor musun?"

"Tam olarak öyle değil...daha çok...savaşlarda arkamı koruyacak birini istiyorum"

'Ve ölmemi engelleyecek biri.'

"İyi madem 3 gün sonra bir kabul töreni düzenlenecek."

"Teşekkürler"

"..."

Elbisemin eteklerinden kaldırıp dizlerimi azıcık kırarak ve kafamı aşağıya eğip selam verdim. Odadan çıktım.

Bir şovelyem olması işime yarar. Ana kadin karaktere kötü davranan kadın karakter olarak 21 yaşında ölmek istemiyorum.

"ELLİE ABLA!"

Adımın seslenildiği yere baktığımda bna doğru koşan Emily'i gördüm. Tanıştırayım kendisi nişanlımla ilişki yaşayan ana kadın karakter Emily Jones.

'Senden iğreniyorum'

"Leydi Emily koşturmamalısınız."

"Ah evet biliyorum...Niye Dükün odasındaydın?"

'Sanane sürtük'

"Babamla konuşmak için senden izin almam gerektiğini bilmiyorum, hatırlatta bir dahaki sefere senden izin alayım."

"ONUNLA ÖYLE KONUŞAMAZSIN!"

Geldi ana erkek karakterimiz.

"Sevgili nişanlım neden o bana hesap soruyor?"

Lord Abel ona böyle seslenmeme kızmış olacakki yüzü sinirden kırzarmaya başladı. Elini havaya kaldırdı. Tam bana vuracakken abimin sesini duydum.

"HEMEN O ELİNİ İNDİR ONA VURMAYA AKLINDAN BİLE GEÇİRME!"

Abim hızla yanımıza gelip önüme geçti. Yüzünü görmesemde nefes alış verişinden anladımki baya sinirlenmişti.

"NİŞANLINA NASIL EL KALDIRIRSIN SEN!?"

Numaradan ağlıyor gibi yaptım. Ortamda ölüm sessizliği vardı. Sadece bir tek şeyin sesi duyuluyordu.....(sahte) hıçkırıklarımın. Kafamı kaldırıp.abime baktığımda endişeli olduğunu fark ettim.
Sağ elini yanağıma yerleştirip, yanağımı okşamaya başladı.

"Ağlama benim güzelim, ağlamak sana yakışmıyor."

Gregory her zaman kız kardeşi Ellie ile ilgilenen, ona değer veren bir abi olmuştu. Kitaptaki en sevdiğim karakter odur.

Biz konuşurken Emily ve Abel'in yanımızdan ayrıldığını fark ettim. Kesin bir yerde öpüşmek için gittiler.

******

Uzun bir süre abimle başbaşa kaldiktan sonra ikimizde odalarımıza çekildik. Size Emily'in bir sürtük olduğunu söylemek isterim.

Bir pazar günü sarayda Emily ve Abel'den başka kimse yoktu. Tabi onlar öyle sanıyordu. Ellie Abel'i ziyaret etmek için onun sarayına gitmişti. Her şey normaldi. Abel'in odasının kapısını çalmak için elini kaldırdığında buz kesilmişti.

İçeriden Emily'in inleme sesleri geliyordu. Abel'in adını bağırmasını duyuyordu.

Ellie eliyle ağızını kapatım tuvalete doğru koştu. Abel'i sevmiyordu ama bu durum onun midesini bulandırmıştı. Zaten kiminkini bulandırmazki?

***************************************************

Şu son bölümü yazarken bemimde midem bulandı.