Mafia Love (YOONMİN)

8. Bölü(M)

linowq7 bu şahısa küfür etmeniz önemle rica edilir vu duyurulur...

🔥

Utanıyordum...

Hemde fena halde. Düğün sonunda bitmişti ve biz şu an arabadaydık. Nereye gitiğimiz zaten beliydi. Tanrı aşkına sevişmeye gidiyorduk! O kadar utanıyordum ki, arabaya bindiğimiz andan beri kafam eğik bir şekilde parmaklarımla oynuyordum. Camdan dışarıya bile bakmıyordum. O ise feci sexsi bir şekilde araba sürüyordu. Benimle konuşmuyor çünkü konuşursa dahada utanacağımın bilincindeydi.

Zaten Taehyung sağ olsun gitmeden önce bizi bir kere daha rezil etti. Arabanın önünde Yoongi'nin aile yakınlarındak tebrik sözleri alırken, birden yanımıza gelip, Yoongi'nin elini sıkarak 'Enişte yavaş ol ha. Kankamın sakat kalmasını istemiyorum' demişti. Bu yetmiyormuş gibi birde benim yanıma gelip, fısıldar bir şekilde ama kesinlikle fısıldamıyordu 'Şimdidem helaleşelim Jimin. Sağ falan kalmasın. Enişteninki pantolondan bile beli oluyor. Kesin sen bu gece felç kalıcaksın' demişti. Beni düşünebiliyor musunuz? Kulaklarıma kadar kızardım resmen. Yalnız olsaydik kesinlikle onu döverdim. Birde Yoongi'nin akrabaları bile bana gülüyordu. Hayatımın en utanç verici anlarını yaşadım. Kim Taehyung bunun bedelini kesinlikle ağır ödeyecekti.

Yanaklarım hala kızarıkken, utancımı bir kenara bıraktım. Arabadaki sesizlik can sıkıcı olmaya başlamıştı. Üstelik bu sesizlik dahada geriyordu. Yoongi'ye kısa bir bakış attıktan sonra, konuşmaya başladım.

"Ş-şey biz t-tam olarak n-nereye gidiyoruz?"

Kekeleme lanetler ederken yüzüm dahada kızardı. Kelimenin tam anlamıyla domates olmuştum. Yahu ben bu adamla nasıl sevişecektim. O ise bu halime küçük bir tebesümle karşılık verirken, kiraz dudaklarını araladı.

"Öncelikle Jimin utanmana gerek yok. Ben senin kocanım benden utunmamalısın. Ve nereye gideceğimize gelirsekte, benim gizli malikaneme gidiyoruz. Ormanın biraz ilerisinde güzel bir nehir var. Nehrin hemen yanında ise güzel bir evim var. Oraya gidicez."

"Utanmama engel olamıyorum. Sanırım biraz daha alışmam gerekiyor. Ve nehir mi? Girebilir miyiz peki?"

"Yani ilkbahardayız. Hava soğuk olmasa girebiliriz."

"İzin verirlermi ki?"

"Jimin, nehirde dahilinde bu orman benim"

Tamam. Saçma salak sorular sormamalıyım. Adamlar para sıçıyor. Şu an içinde olduğumuz araba Bugatti. Ben ise mal gibi 'izin verirler mi?' diyorum. Kim niye izin vermesin. Bunları bir metre öteden gören kaçar. Saçmalığıma birkez daha lanet ettim. Utanıyordum ve diyeceğimide bilmiyordum. En iyisi susmaktı. Kısa sürede geldiğimiz evin önünde durduk. Akşamdı ama çok güzeldi. Ben etrafı incelerken Yoongi çoktan arabadan inmişti. Hemen yanıma gelip, kapıyı açıp, elini bana uzattı.
Zaten elerim boştu. Taehyung sağ olsun gelin çiçeğini tutup, Jungkook'a hediye etmişti. Daha fazla karşımdaki adamı bekletmiyerek, elini tutum. Birlikte evin önüne geldiğimizde, kapıyı açtı. Ve ben tam eve girerken, beni bir anda kucağına almıştı. Ağzımdan küçük çaplı bir çığlık çıkarken, kolarımı korkuyla boynuna doladım.

"Ne yapıyorsun?"

"Jimin sen hiç bu işleri bilmiyorsun ya."