Yüzüme vuran güzel güneş ışınlarıyla gözlermi aralamıştım. Göğsünde yatığım adamın beni izlediğini farkedince, esniyerek geri boynuna sokuldum. İnce gömleğin altından belimi okşayıp, saçlarıma narin bir öpücük kondurdu.
"Bebeğim hala mı benden utanıyormusun?"
"Yoongi, ben hünüz bu duruma alışamadım."
"Sorun değil sevgilim. Ben seni beklerim."
Dedikleriyle yüzümde tatlı bir tebesüm oluşmuştu. Dün baya bir eğlenmiştik. Kalça ağrımdan dolayı ilk önce flim izlemiştik, daha sonra playstation oynamıştık, sohpet etmiştik. Birbirimiz hakkında merak etiğimiz şeyleri birbirimize sormuştuk. Akşama kadar gülüşmüştük, akşam ise Yoongi'nin yine şahane yemeklerini yemiş ve bir kahveden sonrada uyumuştuk. Yani kısacası çok eğlenmiştik. Bana karşı ılımlı yaklaşımları ve benimle ilgilenmesi beni baya bir hoşnut etmişti. İlk gün niye bu kadar sert davrandığını anlamamıştım, dünde tadımız kaçmasın diye sormamıştım. Ama bu gün sormayı planlıyordum.
"Yine daldın, ne düşünüyorsun böyle?"
Sorduğu soru ile kafamı boyun girintisinden çıkarmış ve çenemi çıplak göğsüne dayamıştım. İçimdekileri olduğu gibi ona söylemek istiyordum.
"Bana karşı çok iyi ve nazik davranıyorsun ama beni kaçırdığın gün böyle değildin. Nazikten çok uzaktın. Beni kardeşim dediğim arkadaşımla tehdit etin, Taehyung'la"
Yavaşça doğrulduğunda, bende çenemi göğsünden çekmiştim. Sırtını yatak başlığına dayadıktan sonra elini bana uzatmıştı. Hemen tutmuş ve tutuğum gibide beni tekrar göğsüne çekmişti. Koluyla ince belimi sıkıca kavrarken, saçlarıma derin bir öpücük daha kondurmuştu.
"Seni kaçırma gibi kararım yoktu aslında. Beni hiç bir zaman kabul etmiyecektin çünkü. Bu çok büyük bir sorumluluk ister. Bir gün eve dönmiye bilirim, cesedim dahi bulunmıyabilir. Mafya alemi ölüm kokar Jimin, kolay değildir. Havalı gibi görünür ama cehennemden farksızdır ve ben senin gibi bir meleği asla bu cehenneme getirmeyi istemezdim. Ta ki o güne kadar; Kafeden çıkıyordun, cuma günleri mesaiye kalıyorsun ve sen yine o gün kaldın. O gün bende şirketten o saatlerde çıkıyordum ve sinirliydim, seni görmek iyi gelirdi bana. Zaten en büyük düşmanım Lee Minsoo seni sevdiğimi öğrenmiş ve beni seninle tehdit etmişti. Bir şey yapacak casarette değildir sanıyordum ama seni görmeye geldiğimde sen cafeyi kapatırken oda orda seni izliyordu. Benim geldiğimden habersizdi. Cafeyi kapatığın gibi geldi ve seninle konuştu. Hemen ona gulümsedin. Güvendin ve beni dahada delirtin. Ne yapacağımı bilmez bir şekilde elim ayağım titriyordu. Sana telefonunu uzatı ve sen hemen numaranı yazdın. Birlikte eve kadar geldiniz , seni eve biraktı. O kadar korktum ki sana bir şey yapacak diye... Evin yakınlarına kaç tane koruma koydum hatırlamıyorum. Hemen eve geldim. Namjoon ve Hoseok ile küçük bir araştırma sonucu aslında sizin daha önce tanıştığınızı öğrendik. Düzenli olarak cafeye geldiğini ve asıl amacının seni kendine aşık etirip, seni elde ederek, bana acı çektirmek olduğunu anladım. Ve ben senin ona çoktan aşık olduğunu sanıp, seni kaçırma kararı aldım hem seni koruyacaktım, hem benim olucaktın. Taehyung'a gelicek olursak, ona hiç bir şey yapmıyacaktım. Hepsi bi oyundu. Seni korkutmak için."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafia Love (YOONMİN)
FanfictionYoongi dünya çapında tanınan bir mafyadı. Korkutucu ve tehlikeliydi , bütün Kore halkının korktuğu biriydi. Ama bu mafya tatlı bir çocuğa gönlünü kaptırmıştı. Her istediğini aldığı gibi Jiminide alıcaktı. İster istiyerek ister zorla ama Jimin Yoongi...