Mafia Love (YOONMİN)

4. Bölüm

Selammm!!👋
Uzun bir aradan sonra karşınızdayım.
Biraz geç oldu biliyorum bu yüzden bölümü olduğu kadar uzun tutmaya çalışıcam.
İyi okumalar!!!
▪▪▪

Yorgundum. Bitkindim. Tükenmiştim.

Cidden soruyorum bir insanın hayatı nasıl bir günde bu kadar değişebilir?
Sabah uyanmış, her zamanki gibi günlük rutinimi yapıp evden çıkmıştım. İşe geç kalacağımı bildiğim için patronun bana kızmasına bile kendimi hazırlamıştım...

Ama gelin görünki Tanrı sonunda sesimi duyup günlük yaşamımı değiştirdi. Hemde nasıl değiştirdi?
Kaçırılarak!! Evet basbaya kaçırılmıştım. Üstelik bana takıntılı aşık mafya tarafından. Bunları gelip biri söylese götümle gülerdim. Resmen yeni çıkan Gülcemal dizisi gibi mübarek!!

Taehyung'a her şeyi başından anlatım. Tabi durup kendini suçladı. Neymiş efendim onun yüzündenmiş. Zaten herif kabul etmesemde beni bu eve tıkıcağını söyledi.

Kabul etmem daha mantıklıydı tabi!!

Neyse konudan sapmayalım.
Taehyung'un kaçma senaryolarını anlatmaktan sonunda yorulduğu için başını bacağıma koyup uyuklamaya başlamıştı. Bende elimle onun yumuşacık saçlarını okşuyordum.
Birden kafasını bacağımdan kaldırıp "ee Jimin ben acıktım. Sabahtan beri burdayız yemek bile vermediler?" diyip çocuk gibi dudağını büzdü. Ona hak vererek bende konuştum "merak etme birazdan getirirler" dedim. Gerçi benim hiç iştağım yoktu. Yemeklerle aram pek iyi değildirde.

Çocuk gibi mızmızlanmaya başlarken birden kapı açıldı. İkimizde irkilerek geri çekilirken, içeri uzun boylu geniş omuzlu ve oldukça yakışıklı bir adam girdi. Yanımıza doğru ilerlerken, bizde ayağa kalktık. İkimizide süzdükten sonra sıcak bir gülümsemeyle bize elini uzatı. "Merhaba, Seokjin ama siz direk bana Jin hyung diyebilirsiniz. Yoongi'nin kuzeni, Namjoon'un eşiyim." dedi. İlk önce ben elini sıkıp "Bende Jimin. Buda en yakın arkadaşım Taehyung." dedim. Elimi nazik bir şekilde sıkarken "biliyorum Jimin. Yoongi hep senden bahsediyor. Sonunda yüz yüze gelebildik. Açıkçası senle tanışmak için sabırsızlanıyordum." dedi. İkimizde elimizi çekerken tekrar konuştu "Eminim açsınız size yemek hazırladık. Bizimle mi yemek istersiniz yoksa size buraya mı getiriyim?" dedi. Ben hemen buraya getirmesini söyleyeceken, Taehyung benden önce davranıp konuştu
" Aslında bizim gelmemiz daha iyi olur Jin hyung. Berki birbirimizi daha iyi tanırız." dedi. Ben ona şokla bakarken. Daha demin burdan kaçma planları yaparken şimdi gelmiş daha iyi tanışalım diyor. Yemin ediyorum bu çocukta bir sorun var.

Ben hala Taehyung'a 'sen salakmısın?' bakışlarını atarken, Jin hyungta Taehyung'un dediğine bir hayli sevinmiş olmalı ki elini çrıpmaya başladı. "Harika! Sofra hazır zaten hadi gidelim!" dedi. Ben yerimde öylece dururken, Taehyung'ta sanki babasının evi gibi Jin hyungun beşinden salana salana gitti.

Histirik bir şekilde bende kendi kendime gülerken peşinden gittim.
Merdivenlerden inerken evin ne kadar güzel olduğunu inceledim. Genelikle siyah ve gri tonları kulanılmış, modern bir şekilde dekore edilmiş. Evin dışa bakan tarafı camdı ve bahçeside çok güzel görünüyordu.
Buraya çok güzel çiçekler ekebilirdim.

Taehyung ve Jin hyung konuşarak içeriye adımlarken, ben merdivenlerin sonunda kalakalmıştım. Çünkü çok ilginçti. Sabah beni kaçıran adamla akşam aynı masaya oturmak garip hisetiriyor. Ne yapacağımı nasıl davranacağımı kestiremiyorken, Jin hyung adımlarını durdurmuş bana dönüp elini uzatmıştı. Samimi gülümsemesi bana güven verirken, elini tutum. Beni içeriye doğru götürürken, yanımdaki Taehyunga baktım. Oldukça rahatı. Sanki hep kaçırılıyoruz amk insan biraz tedirgin olur!!

İçeriye ilk adım atığımızda ilk gözüme çarban tekerlekli sandalyedeki kadındı. Beyaz saçlarını tepeden toplamış tonton yanaklarıyla çok sevimli görünüyordu. Hemen karşısındaki Yoongi'nin yanaklarını sıkıyordu ve Yoongi'de ona gülümsüyordu. Mutfaktan Yoongi'nin annesi olduğunu tahmin etiğim orta yaşlarda bir kadın daha geldi.

Sonunda Yoongi üzerindeki gözü hisedip bana bakmıştı. Göz göze geldiğimizde bana gülümseyip ayağı kalktı. Bana doğru gelirken diğerleride bizi farketmişti. Tam karşımda durup "geliceğini düşünmüyordum ama iyiki geldin seni ailemle tanıştırıyım" dedi. Ben daha bir şey diyemezken Yoongi elimi tutmuş beni yaşlı kadının yanına götürmüştü. Yaşlı kadının önünde durduğumuzda kadın bana gülümsedi. Kesinlikle Yoingi ye benziyordu. Tanrım çok sevimliydi. Yoongi bana dönüp "Jimin bu benim büyükannem, büyükanne buda sana bahsetiğim Jimin" dedi. Kadın bana gülümseyip "tanıştığımıza memnun oldum güzel damadım" dedi. Yanaklarımın kızarmasına engel olamazken bende gülümseyip önünde eğilerek "Bende memnun oldum efendim" dedim. Bana daha çok gülümseyip "bana büyükanne de yawrum" dedi.

"Tamam büyükanne"

"Bende Taehyung büyükanne, kısmetse Jungkook torununuzu alıp bende damadınız olucam" dedi. Taehyung doksan derece eğilerek. Şokla ona bakarken ne ara Jungkook'a göz koyduğunu anlamaya çalışıyordum.
Gelen öksürük sesiyle Jungkook'un içtiği su buğazında kaldığını görünce Taehyung yerine ben kızardım. Hızla Taehyung'un ensesine bir tane yapıştırarak "ne diyorsun ahmak" dedim. Bana dönüp ensesini sıvazlarken "Ne vuruyorsun ya? Oda beni kaçırdı. Bu artık namus meselesi bizimde evlenmemiz gerek!" dedi. Ben daha çok sinirlenirken.

Resmen kaçırıldığım adama rezil oluyordum!!

Jungkook sonunda öksürüklerine son verirken yanakları kızarık bir şekilde bize baktı. Yoongi de "Önce biz evlenelim sizide evlendiririz" dedi. Bana bakıp sırıtarak göz kırptı. Tanrım ciddi anlamda domatese dönmüştüm.
"Ay enişte sana kanım ısınmaya başladı haberin olsun" dedi. Sanki beni daha çok utandırmak için.

Yoongi' nin annesi gelip elini uzatıp "bende Yoongi'nin annesiyim" dedi.
Sonra gülünce gamzeleri ortaya çıkan bir adam gelip "bende Namjoon. Yoongi'nin kuzeni aynı zamanda Seokjin'ninde eşiyim" dedi. Oldulça nazik biriydi. Bende gülümseyip ellini sıktım. Daha sonra başka bir adam "Bende Yoongi'nin kuzeni Hoseok. Siz bana Hobi hyung diyin." dedi. Kendine taktığı isim fazlasıyla sevimliydi. Son olarak Junkook ile de tanışıp sofraya oturduk.

Seokjin hyung ona yardım etmemize izin vermiyerek yemekleri servis etti. Tabi benim canım arkadaşım beni rezil etmeden dururmu hiç?
Yemeklere tabir-i caize daldı. İştahla yemeğini azına tıkarken istem dışı ona baktık. "Ne bakıyorsunuz ya? Sabahtan beri hiç bir şey yemedim" dedi. Ben tam bir şey diyeceken büyukanne benden önce davranıp "ye yevrum ye. Ölümlü dünya yemeyipte napıcaz" dedi. Taehyung büyükanneye hak vererek yemeğini yemeye devam etti.

Yemeğin geri kalanı sesiz geçerken Yoongi'nin annesi Bayan Min "Yoongi oğlum düğün ne zaman? Ona göre hazırlık yapalım" dedi. Konu benle alakalı olunca kafamı kaldırıp Yoongi ye baktım. Bana kısa bir bakış attıktan sonra " Sen hazırlıklara başla anne. Haftaya düğünümüz olucak." dediğiyle ağzımda "ne?!" diye şaşkın bir nida çıktı. Tamam erken olacağını tahmin ediyordum ama bu kadarda değil. Bana dönüp "Jimin ne kadar erken o kadar iyi. Daha fazla uzatmak istemiyorum" dedi.

Bir şey demedim öylece sustum.
Tıpkı günün geri kalanı gibi...

♡

Uzun oldumu bilmiyorum ama elimden geldiğince uzun yaptım.

Birde şunu söylemek istiyorum
ficin okunması iyi ilerliyo ama kimse ne oy veriyor ne yorum yapıyor. Kimse oy vermeynce benim yazma isteğimde kalmıyor.
Lütfen oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmeyin😢

SİZİ SEVİYORUM!!!

~Lia